NİKOKAY GOGOL // BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ #kitapyorumu
Bir delinin hatıra defteri değil bu bence. Hayatın adaletsizliği ile başa çıkamayan bir insanın hikayesi. Deli diye yaftalamak ne basittir oysa ki! Kokuşmuş sahte insan ilişkileri, sınıfsal tabakaya dayanan toplum yapısı karşısında çıldırmaktan başka çare mi var ki?! Bu kitapta yazılanlar herkesin yakındığı ama dile getirmeye geldi mi herkesin sustuklarıdır. Konuşanlara da ya deli denir ya da düzeni bozuyor denir! Yoksa dünyada insanların köle-efendi olarak ayrılmasından başka daha doğal ne var?! Ya da efendilere yalaka davranılmasından daha doğal bir şey mi var bu dünyada?! Bak ben de yazarken delirdim şimdi! Gogol’un harika bir mizah anlayışı ile yazdığı bu eser okuduğum en iyi kitaplardandı. En iyi! Bu mizah keskin bir zekanın ürünü. Keskin zekanın ortaya çıkardığı bu eleştiri kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Bir toplum anca bu kadar güzel (üstü kapalı) analiz edilebilirdi. Kitapta üç ayrı hikaye var. Bir delinin hatıra defteri, Burun, Palto. Herbir hikayede toplum; sınıfsal, askeri, ekonomik, insan ilişkileri babında analiz ediliyor. Dostoyevski bile bu kitabı okuduktan sonra şöyle bir cümle kurmuş : “ Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.” Örnek alınan, iz bırakan bir yazarın, bende iz bıraktığı , keyifle okuduğum, unutmayacağım bir eserdi.
Gogol’un dediği gibi : “ Çarpık bir burna değil, sakat ve sahte bir ruha gülelim.”