Kitapta doktora tezini yazmaya çalışan fakat bir türlü buna başlayamayan Mehmet'in hikayesini anlattım. Yalnızlığı fazlasıyla seven Mehmet hayatı yaşamak yerine izlemeyi tercih ediyor ve bu durumundan da şikayetçi değil hatta hoşnut. Kitapta Mehmet'in evdeki ve meşhur yürüyüşlerindeki duygu ve düşüncelerine tanık oluyoruz. Aşk, felsefe, edebiyat, ahlak, adalet gibi konu ve kavramları sürekli düşünen Mehmet kitabın ilerleyen sayfalarında ünlü aktris Rachel Weisz'e benzettiği bir kıza aşık oluyor.
Kitabı birçok kişiye okuttum ve açıkçası çok beğenildi; akıcı, dolu dolu bulundu genellikle. Mehmet'i çok orijinal bulan da oldu, kendiyle özdeşleştiren de.
Okumanızı isterim; sizin için farklı bir deneyim olacağını düşünüyor, beğeneceğinize inanıyor ve umuyorum.
Arkadaşlar sahaf sektörü ile ilgili ne düşünüyorsunuz merak ettim? Ben kendi düşüncelerimi söyleyeyim. Gittiğim yerde sahafların yanyana dizili olduğu bir sokak var. Tahminim 6 7 sahaf var orada. Naçizane birkaç deneyim elde ettim. Bu sektörün bittiğini, bitirildiğini düşünüyorum. Kesinlikle yazımı okuyanların içlerinde iyi niyetli bazı sahaflar
Söylesene: Hiç intihar etmeyi düşündün mü? Hiç mi? O halde okumaya yeltenme! Peki neden? Bir travma mı yaşadın? Bıçağı bileklerine geçirmeden veya soğukkanlı bir şekilde şah damarını kesmeden önce soğuğu hissettin mi? Ürpertiyi ensende alabildin mi? Yoksa bütün bunlara rağmen hayati zevkler, şaşalı geçici hevesler ve korku seni alıkoyup vaz mı
Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı.
"SEKSSİZLİK"
¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
YouTube kitap kanalımda Victor Hugo'nun Notre Dame'ın Kamburu ve diğer kitaplarını nasıl daha bilinçli okuyabileceğinizi anlattım: ytbe.one/nYN27KVPeFY
Keşke dünyaya yeni bir kitap puanlama sistemi getirilseydi de bu kitaba 10 üzerinden 10 değil, henüz icat edilmemiş o sayı sistemiyle birlikte sonsuz bir puan
İşte beklediğiniz inceleme.
Ayhan Özden'in son romanı olan "Havass", gizem dolu sayfaları ve merak uyandıran karakterleriyle okuyucularını derin bir maceraya sürüklüyor. Yazarın hayal gücü ve araştırma yetenekleri, bu sıra dışı eseri hayata geçirirken ortaya çıkan muhteşem dünyayı yaratmada belirgin şekilde ortaya çıkıyor. Roman,
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
Yıllardır hazırlamak istediğim ve yıllardır da yine benden yoğun şekilde beklenen "Tolstoy kitapları okuma rehberi"me hoşgeldiniz. Bu inceleme 20 küsür kitabın, pek çok
Seyirci kalmayın, yaşama müdahale edin, kendinizi tanıyın ve gardınızı alın. Yaşamı nefes alarak geçirmeyin, yaşamınızda söz sahibi olun.
Yasalar, iktidarlar, politika, komşular, stres, sana hiçbir şey katmayan arkadaş, seni küçük olduğuna inandıran ne varsa kaldırıp çöpe at. Önce kendini küçük gör, bu küçüklüğün içinde bir büyüklüğe
Gece Yarısı Kütüphanesi kendine has bir atmosfere sahip ve bir çok okuyucunun beğenisini kazanmış olsa da, son derece sıkıcı bir hikaye anlattı bana.
Karakterlerin gelişimi yetersiz ve yüzeysel kalmıştı...
Okurken kitabın bazı bölümlerine geldiğim de "Tamam işte bu... şimdi toparladı." diye düşündüğüm her an hüsranla bitti. Zaten hikaye bütünlüğüyle, tamamen hayali bir dünya da geçmesine rağmen, aşırı derecede sıkıcı ve tahmin edilebilirdi...
Kitapta bir çok sorun var!!!
-Hangi birinden bahsedeyim bilmiyorum-
Bazı bölümler haddinden fazla karıştırılmaya çalışılmış ve bu da bir çok anlamsızlık getirmiş. Ana karakterin bir çok kez ne olduğunu anlamaya çalışması ve bunu haddiden fazla karışıklık içinde anlamaya çalışmakta bir hayli yorucu bir deneyim yaşattı bana. Bir çok sorunun içinde ki bir diğer sorun ise ana karakterimizin davranışları ve kararlarının son derece mantıksız ve tutarsız olmasıydı...
Matt Haig'in dünyayı tasvir etmek için yapmaya çalıştığı ayrıntılı tasvirleri olmasına rağmen bir çoğu gereksiz ve ilgi dağıtıcıydı. Hatta kitabı daha akıcı hale getirecek bir etki yaratmaktan da uzaktı... -Dünya tasvirlerinin orantısı karakter tasvirleriyle doğru orantılı değildi-
Sonuç olarak
Gece Yarısı Kütüphanesi benim için başlarda merak uyandırıcı bir hikaye sunmasına rağmen, ilerledikçe sıkıcı karakterler, öylesine karmaşıklaştırılmaya çalışılmış bir anlatım ve tahmin edilebilir bir hikayeyle beklentilerimi karşılayamadı.
Okumayı planlayanlar için, başka bir alternatif kitap arayışına girmelerini öneririm.
Herkes burayı farklı şekilde kullanıyor ki kullanabilir. Kimi sadece kitap ekliyor, kimi kitap alıntıları yapıyor ama iletisi yok, kiminin kitabı bile yok, kiminin alıntısı yok ama iletisi çok... Kimi her okuduğunu inceliyor özveri ile, kiminin bir incelemesi bile yok. Kimi yorumlarda takılmayı seviyor misâl...
Kimi kendi sesini duyurmaya