Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün “İskoçya’da regl ürünlerini ücretsiz sağlamayı öngören yasa tasarısı kabul edildi.” Amaç Regl yoksulluğu ile mücadele etmek. “kadınların hijyen ürünlerine maddi sebeplerden dolayı ulaşmakta zorluk çekmesine deniyor” regl yoksulluğu. “Türkiye’de özellikle sosyo ekonomik bakımdan dezavantajlı olan tarım işçileri, mülteciler gibi grupların çoğu için hijyenik ped gibi menstrual ürünler lüks ve erişilemez. Hijyenik ürünlere erişemeyen pek çok kadın ve kız çocuğunun paçavralar, gazete parçaları, hatta yapraklar kullanarak regl dönemlerini atlatmak zorunda kalıyor, bu nedenle enfeksiyonlar ve ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar.” Tüm bunların yanında regl tam bir tabu. Kız çocukları bu konuda konuşamıyor, soru soramıyorlar. Susamak, acıkmak gibi temel fizyolojik bir olay hakkında bilgi alamıyorlar. İhtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Bazılarına önemsiz/ basit bir olaymış gibi geliyor bu söylediklerimiz. Hijyen ürünlerine ulaşamayan kadınlarda üreme sistemi enfeksiyonu ve servisit (rahim ağzı enfeksiyonu)‘e yakalanma riskinin yüksek olduğunu hatta şiddetli servisit nedeniyle bazılarının rahimlerinin alınmak zorunda olduğunu biliyor musunuz? Kenya’da hijyenik ped karşılığında çocukların cinsel ilişkiye zorlandığını biliyor musunuz mesela ? Kuzey Hindistan’da regl olmaya başlayan kız çocukları okulu bırakıyor. Hijyen ürünleri lüks değildir. Para ile satılması kabul edilemez. Devlet bu ihtiyacı karşılamakla yükümlü olmalıdır.
Artık anlamıyorum
Neden barış zor? Neden sürekli savaş? Neden herkes acele ediyor? Neden adalet hep yavaş? Artık anlamıyorum Neden hep sömürmek amaç? Neden tonla parası olan diyor eğer "fakirsen kal aç"? Neden vergi diyerek fakirlerden devlet alıyor haraç? Neden siyaset sadece yolsuzluğa araç? Artık anlamıyorum Neden hedef zirve değil yamaç? Neden televizyonda bilim yok da ya aşk oluyor ya maç ? Benim gücüm yok sıkıldım beklemekten İşaret bekliyorum canım elimde tek melekten Çünkü anlamıyorum Çünkü insan pis ve kaba Çünkü hiçbir derde deva değil gösterdiğim çaba...
Reklam
Köy Enstitüleri üzerine yazılan kitaplar.
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963 2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi 3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi 4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Gündemdeki Ölüm Cezasına Hukuki Çerçeveden Bakış
Son zamanlarda yeniden hortlatılan ve gündemimizi sıkça meşgul etmeye başlayan idam (ölüm cezası) konusuna ilişkin bir hukukçu bakış açısıyla bir şeyler yazmak istedim. Öncelikle bu yazı çoğunlukla hukuki ve sıkıcı bilgiler içerecek olup konuyla ilgili olan kişilere hitap edecektir. Yazının içeriğini dikkatlice okuduğunuzda birçok hukuki ve siyasi
ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE?
Fantastik, Büyülü Gerçekçi, Gerçeküstücü, Bilim Kurgu edebiyat genelde birbirine karıştırılır. Bunun bir sebebi de edebi yayınlarda hiç düşünmeden, en acısı bilinmediği halde, sanki biliniyor gibi, okunan kurmacaları yanlış tasnif etme hastalığıdır. Kısaca ve anlaşılır bir tanımlama yapmaya çalışacağım. Belki faydası olur okurlara. Bu tür
ESİR, YORGUN, YALNIZ, YERLİ VE ONURLU BİR ADAM: KEMAL TAHİR
Türk düşün ve yazın hayatının seçkin isimlerinden olan Kemal Tahir, 15 Nisan tarihinde İstanbul Vezneciler semtinde, İsmail Kemalettin adıyla dünyaya geldi. Kimliğinde 13 Mart olarak görünen doğum tarihi, 1917 yılında yapılan takvim değişikliğinden kaynaklanan bir yanlışlığın sonucudur. Babası 2. Abdülhamit'in hünkar yaverlerinden ve baş
Reklam
Postmodern Romana Kayıtsız Kalmak, Zeitgeist'i Reddetmektir. Peh Peh:))
Bu iletiyi değerli dostum, kıymetli kardeşim
Muzaffer Akar
Muzaffer Akar
'a ithaf ediyorum. Kavramlarla düşünürüz. Kavramların da tanımları yapılmıştır. Amaç birbirimizi anlamak ya ondan. Bu bize anlama ve düşünmede hız verir. Kavramı duyduğumuz an kafamızda onun yapılmış tanımı belirir ve spekülasyonun önüne geçeriz bir nebze. Roman
İZMİR ÖDEMİŞ KAYMAKÇI ÇOK PROGRAMLI LİSESİ MÜDÜRÜ AYHAN KÖKMEN İKİ ÖĞRENCİSİ TARAFINDAN TÜFEKLE VURULARAK ÖLDÜRÜLÜYOR... Olayla ilgili görevlendirilen müfettişin görüşleri.. DUYGUSUZ NESİL TEHLİKESİ : Hayatın gerçekliklerinden habersiz, duygusuz ve bencil bir nesil geliyor. Şehitler için gözyaşı döken kendi ana babalarını anlamıyorlar.
İçimden Geldi
Bir adam var, bölünmüş bir milleti tek bir amaç uğruna toplamış ve işgal edilmiş bu topraklarda Kurtuluş Savaşı vermiş. Yeniden bir devlet kurmuş. Cumhuriyeti getirmiş, egemenliği milletine armağan etmiş. Tüm ömrünü Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti için harcamış bir kişi. Mustafa Kemal Atatürk Diğer tarafta Atatürk'e karşı, yaptıklarına karşı kin ve nefretle bilinen bir adam var. Böyle birinin olması sorun değil ama adamın bu kadar sevilmesi, kitaplarını okumak için sıraya girilmesi çok büyük bir sorun. İnsanoğlu nankördür bunu biliyordum ama bizdeki kadar nankörü az bulunur.
Neden barış zor? Neden sürekli savaş? Neden herkes acele ediyor? Neden adalet hep yavaş? Artık anlamıyorum; neden hep sömürmek amaç? Neden tonla parası olan diyor eğer fakirsen kal aç? Neden vergi diyerek fakirlerden devlet alıyor haraç? Neden siyaset, sadece yolsuzluğa araç? Artık anlamıyorum; neden hedef zirve değil yamaç? Neden televizyonda bilim yok da ya aşk oluyor ya maç? | Şanışer
Reklam
Kadın Çalışmalarında yararlanılabilecek kaynaklara ilişkin yaptığım araştırmada Ankara Üniversitesinin hazırlamış olduğu bir kaynakçaya ulaştım faydalanmak isteyenler için bu ileti altında paylaşıyorum: link:
Cemaat ve Cemiyet
Biz Orta Doğu devletiyiz. Başka türlü söyleyeyim, genel teoride insanlar kamu olarak kendine bir devlet yapar. Antik Yunanlarda kamu vardı; Yunan sitesi bir kamuydu, kamusal alandı ve sonra onlar kendilerine devlet yaptılar. Oysaki bizim gibi ülkelerde kamu kendisine vatandaş yapar, yani tebâa yapar. O zaman biz toplum değiliz, biz kabileyiz, biz mahalleyiz, geniş bir aileyiz, köyüz biz. Toplum şudur: Üyelerinin hem bireyselliği hem farklılığı hem bilinci olan, hem niçin bir araya geldiklerini bilen hem güçlerini farkında olan, toplumu niye kurduklarını bilen ve bu bildikleri amaç uğruna da davranan insanlardan meydana gelen şeye toplum denir. Tekrar ediyorum, biz toplum değiliz. Biz en iyi tabirle cemaatiz. Biz Gemeinschaft’ız, Gesellschaft değiliz, toplum değiliz biz. En iyi ihtimalle ümmetiz. Milliyet de ümmet olarak şu anda. Millet de toplum olarak millet değil. Toplum olmayınca kamu yoktur. İşte sorun bu kadar basit.
Ahmet Arslan
Ahmet Arslan
Bir gün değil, Her gün Atatürk!
Geçmişi bir kenara bırakırsak sadece iki ay içerisinde üç Atatürk biyografisi okudum, Toplamda 1711 sayfa,
Falih Rıfkı Atay
Falih Rıfkı Atay
,
İpek Çalışlar
İpek Çalışlar
,
Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil
, İstatistiklere baktığımda günlük olarak YouTube üzerinden en az 1 saat Devlet-i Aliyye Dönemi,
MARKSİZMİN ÜÇ KAYNAĞI - OKUMA ETKİNLİĞİ Merhabalar, önceki etkinliğimizde Devlet ve Devrim kitabını okuyup alıntılarını paylaşmıştık. #69583844 buradan önceki etkinliğin detaylarını ve 91 yorumla bitirdiğimiz alıntıları görebilirsiniz. Bu etkinliğimizde ise leninden marksı ve öğretilerini anlayacağımız bir kitap
440 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.