Çoğumuz hayat kalitemizi mutlulukla ölçüyoruz fakat vaktimizi bizi mutlu etmeyen şeylerle harcayarak geçiriyoruz.
kendimize şu soruyu soralım;
Yaptığım hangi şeylerin %20'si mutluluğumun %80' ini oluşturuyor?
Bazen hayatta öyle karşılaşmalar olur ki, hem de hiç tanımadığımız insanlarla, bir tek sözcük bile konuşmadan, birdenbire, tek bir bakışla ilgilenmeye başlayıveririz.
Oğuz Atay 'ın bir sözü vardır :'Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.' öncelikle anlasilmakta mühim
"Hikmetini ve içyüzünü öğrenmek istediğim şey, Ben'di. Kurtulmak, alt etmek istediğim şey, Ben'di. Ama alt edemedim, sadece yanılttım, sadece kaçtım ondan, sadece saklanıp gizlendim."
"Bir kadını sırf güzelliği için sevmek mümkün mü? Bu bir heykeli sevmek gibi bir şey olmaz mı?" diye sorar Tolstoy. Victor Hugo da onu şöyle destekler: "Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık. Ölüm her şeyi yok edecek; ruhları sevmeyi deneyin."
"Anlamını çıkarmak istediği bir yazıyı okuyan biri, işaretleri ve harfleri küçümsemez; yanılsama, raslantı ve değersiz bir kabuk diye bakmayıp okur, inceler ve sever onları, her harf karşısında böyle davranır.
insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler
ve hiçbir şey olmaz.
bekleyip durur insan.
hiçbir şey olmaz.
insan bekler, bekler, bekler...
şakakları zonklayana dek düşünür,
düşünür, düşünür.
hiçbir şey olmaz.
insan yalnız kalır...
yalnız..
yalnız.