Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
241 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Bu kitabın Iyi anlaşılması için yazarıyla yapılan röportaj ı incelemeye koymayı uygun gördüm Herkese iyi okumalar.. Yazar – Şair  Nesimi Aday’ın Dersim Gazetesi’nde Yazar Faik Bulut ile yaptığı ‘Horasan’dan nasıl geldik?’ kitabına ilişkin yaptığı röportajın tamamını olduğu gibi yayınlıyoruz. Türkiye’deki Alevilerin çoğu ve Dersimlilerin
Horasan Kimin Yurdu?
Horasan Kimin Yurdu?Faik Bulut · Berfin Yayınları · 200915 okunma
Bükümlü Düşünce
Her çağın, her dönemin kafaya çivi gibi saplanan sözcükleri var. ''Tanrı, akıl, uzay, devrim, çevre sağlığı, barış' gibi kavramlar bunlar.
Reklam
Spor teknik, kurallar, puanlama ve rekabet meselesidir, durmadan öğrenmeyi ve çalışmayı gerektirir; duruşları tanımak, doğru hareketleri bir araya getirmektir. Doğaçlama ve yetenek çok sonra gelir. Spor skor tutmaktır: Hangi sıralamadasın? Zamanlaman ne? Sonuç ne? Tıpkı savaşta olduğu gibi, kazanan ve kaybeden ayrımı burada da mevcuttur. Sporla
543 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
     Kuşkusuz ki Marksizmin ve diyalektik materyalizmin en büyüleyici yanı, ancak sonsuz bir devinimin iç çelişkileriyle çözümlenen bir kavrayışın toplum hayatına yansıması olan gelir dağılımında tutunduğu eşitlikçi yaklaşımıdır. Bu, Marksizmin kabul edilebilirlik boyutu en tartışmasız olan fikridir. Tabi bu yalnız bir fikir olarak kalmaz ve Marx,
Felsefenin Temel İlkeleri
Felsefenin Temel İlkeleriGeorges Politzer · Sol Yayınları · 20031,512 okunma
Fizyolog, bir bitkinin ya da bir hayvanın yaşamından söz ettiğinde, burada gördüğü şey, tek ve bölünmez bir karakterden çok, bir yığılma ayrı ayrı milyonlarca örnekten oluşan bir kolonidir. Kendi aralarında birbirlerine sıkıca bağlı, birbirlerinin iyiliğinden ya da kötülüğünden etkilenen, ama her biri kendi hayatını yaşayan sindirim organlarının, duyusal, sinirsel organların, vs. federasyonundan söz eder size. Her organ, her organ parçası, gerektiğinde, yaşamlarına elverişsiz olan koşullara karşı mücadele etmek için bir araya gelen bağımsız hücrelerden oluşur. Birey, federasyonlar dünyasıdır, kendi başına bir kozmostur o! Fizyolog bu dünyada özerk kan hücrelerini, dokuları, sinir merkezlerini görür; işgalcilerle mücadele etmek için vücudun mikrop kapmış bölgelerine doğru yönelen milyarlarca beyaz zerreciği -fagositleri- fark eder. Dahası da var: Günümüzde fizyolog, her biri kendi hayatını yaşayan, kendisi için mutluluk arayan ve kendi dışındakilerle gruplaşma, işbirliği yoluyla buna erişen özerk elementlerden oluşan bir dünyayı her mikroskobik hücrede keşfetmektedir. Kısacası, her örnek/birey organlar kozmosudur, her organ hücreler kozmosudur, her hücre son derece küçük zerreciklerin kozmosudur; ve bu karmaşık dünyada, bütünün mutluluğu, örgütlü maddenin en küçük mikroskobik parçalarının tek tek yararlandığı mutluluk toplamına tümüyle bağlıdır. Böylece, yaşamın felsefesinde gerçek bir devrim meydana geliyor.
Sayfa 12 - Kaos YayınlarıKitabı okudu
Nemalanmalı
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı film listesi: Admission (2013, Paul Weitz) * 3 İdiots (2009, Rajkumar Hirani) - Eğitim Sistemi, Bilime Bakış * Klass(Ilmar Raag) Eğitim Felsefesi, Çocuk Hakları, Çocuk İstismarı* Another Earth Alternatif Evren, Mağara
Reklam
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı kitap listesi: Sophokles, Antigone Aristophanes, Eşek Arıları Platon, Toplu Diyaloglar
René Descartes
Fransa’da La Haye’da dünyaya gelen Rene Descartes (1596-1650) felsefe, matematik ve bilimde devrim yaratan eserler yazmadan önce uzun yıllar boyunca orduda mühendis olarak çalıştı. Felsefesi bugün Kartezyenizm veya Kartezyen felsefe olarak bilinir. Descartes’ın felsefi projesi o zamanlar Fransa’da ve Avrupa genelinde üniversite eğitiminin temelini oluşturan Aristotalesçi bilim sisteminin yerini almaktı. En önemli sayılan eseri İlk Felsefe Üzerine Derin Düşünceler (1641) eseridir. Kitap, seyahatleri sırasında küçük bir odada geçirdiği altı gün boyunca edindiği düşünceleri nakleder. Descartes tüm inançlarını sorgulamaya teşebbüs etti ve sadece gerçekliğinden şüphe duyamayacağı inançlarını korudu. Descartes meşhur gözlemini, yani düşünüyor olduğuna göre varlığından şüphe edemeyeceği gözlemini bu çalışması esnasında yaptı: “Düşünüyorum, öyleyse varım” veya Latincesiyle “Cogito, ergo sum.” Descartes temelde varoluşunun şüpheli olmadığı sonucuna varırken, bedeninin doğasından şüphe duyabileceğine inandı. Descartes, zihin ve bedenin birbirinden ayrı olduğunu savunuyordu, çünkü düşünme becerisi çürütülemez bir gerçekti, oysa fiziksel bedeninin varlığı öyle değildi. Descartes, bedenin fizik ile tarif edildiğine inandı. Beden, büyüklüğü, şekli ve hızı olan hareket halindeki geometrik şeylerdir. Diğer yandan akıl, maddi olmayan düşünen şeylerdir. Bu yüzden Descartes’a göre hayvanlar sadece birer makineydi. Çünkü düşünmüyorlardı (öyle varsaydı), akılları yoktu ve hareket eden parçaların oluşturduğu karmaşık bir düzenlemeden ibaretlerdi.
“Kendinde devrim yapabilen bir insan devrimci olur.”
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
- "Sokrates devrimi" ne demek?
- Presokratikler denilen ilk Yunan filozofları -Anaksimandros, Herakleides, Parmenides vb. -mutluluk üzerine değil, doğa ya da varlık üzerine düşünenlerdi. Sokrates entelektüel bir devrim gerçekleştirerek, felsefi sorgulamayı, "Varlık nedir?", "Doğa nedir?" şelindeki ilkesel sorudan, tarihsel olarak 2. sırada gelen soruya taşıdı: "İnsan nedir?", hatta, "Ben kimim?" Yani şu meşhur, "Kendini tanı." Bu felsefenin merkezini insan sorununa, dolayısıyla mutluluk hedefine kaydırmak demekti. Kendini tanımak, hayran hayran kendini seyretmek demek değildir. İnsanın hem ne olduğunu hem de ne olması gerektiğini araştırmasıdır; nasıl düşüneceğini, nasıl yaşayacağını, nasıl mutlu olacağını kendine sormasıdır. Nitekim, Sokrates'ten itibaren Yunanistan'da yeşeren felsefelerin pek çoğu birer mutluluk felsefesi, birer eudaimonia (Yunanancada "mutluluk" demektir), yani mutluluğu "en yüksek iyi" olarak kabul eden öğretiler oldular.
271 syf.
7/10 puan verdi
Siyasi Düşünceler Tarihi serisinde, Kent Devletinden İmparatorluğa adlı ilk kitapta Antik Yunan düşüncesi incelendikten sonra yazarlar Ağaoğulları ve Köker, bu kitapta özellikle Roma siyasal düşüncesi, Orta çağda Hıristiyanlık ve kilise ile feodal toplum düzeni üzerinde duruyor. İlk bölümde Roma Siyasal Düşüncesi başlığı altında Roma'nın
İmparatorluktan Tanrı Devletine
İmparatorluktan Tanrı DevletineMehmet Ali Ağaoğulları · İmge Kitabevi · 201377 okunma
461 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.