Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Din için yeteneği olmayan bir toplumun, devrim için de yeteneği yoktur. Güçlü devrimci hareketlerin olduğu bölgelerde aynı zamanda dinî duygular da hâlâ canlılığını korumaktadır. Esas itibariyle dinî hüviyeti olan kardeşlik, dayanışma, adalet hisleri, devrimde dünyevi bir adalet, dünyevi bir cennet yaratmaya yöneliktir. Din de devrim de acı ve ızdırap içinde doğar, refah ve konfor içinde ölür. Gerçekten devam eden yalnızca onların gerçekleşme özlemidir. Gerçekleşmeleri aynı zamanda ölümleri demektir. Din de devrim de gerçekleşirken onları boğacak olan kurumları, yapıları doğurur. Resmi kurumlar hiçbir zaman ne devrimci ne de dindardır. Eğer devrim düşmanını dinde görmüşse o zaman bu, resmi din, kilise, ruhban sınıfı, hiyerarşi, yani kurumsal, sahte din olmuştur. Tam tersine sahte devrim, bir kurum, bürokrasi olarak devrim müttefikini bir kurum, bürokrasi olarak dinde bulmuştur. Devrim yalan söylemeye ve kendine ihanet etmeye başlayınca sahte dinle müşterek bir dil bulabilmiştir.
Sayfa 112
Kaderi ilkelerin Şam'ın bizzat kendisinde güç kazanması, Kaderî bir halifenin başa geçişi (III. Yezid), Harici ilkelerinin yayılması devrimci İslâmî akımın yayılmasına kanıt değil mi?
Sayfa 140
Reklam
Evet, Filistin uluslarararası ve uygarlıklar arası bir savaşın mihveri mesafesindedir. Bu nedenle onu, birincil sorunumuz olarak görmeliyiz. İslam uygarlığını yeniden tesis edebilmek amacıyla mücahitlerimizi toplayabilmek ve de saflarımızı sıklaştırabilmek için onu, Emperyalizm ve yardakçılarına karşı mücadele vereceğimiz ilk cephe, tüm devrimci güçleri bir araya getirebileceğimiz bir nokta, çöküş dönemimizin artıklarını ve tortularını,aczimizi, tembelliğimizi, uygarlık alanındaki uyurgezerliğimizi, örgütsel plandaki uyuşukluğumuzu eritip yok edebileceğimiz bir pota olarak algılamalıyız. Bize düşen, bu mücadelenin ilk safları da yer almaya çabalamaktır. Kuşkusuz ki bu zafere dek sürecek bir devrimdir. “Allah, kendi dinine yardım edene elbette yardım eder. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür. “ Ekim 1982
Sayfa 99 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
1/10 puan verdi
İslamcıların Piri Şehid Dr.Ali Şeriati'nin böyle bir eseri yok uydurma... Bütün külliyatı bende var... Bütün Kitapları Fecr Yayınevinden çıktı.. Ali Şeriati'den dinsiz adam çıkaramazsınız..Lavukluk yapmayın... Şeriati, yazılarını üçe ayırır: İçtimâiydi (Toplum Bilim) İslâmi/ (İslam Bilim) ve Keviriyât\ Onun bu tasnifini şöyle anlamak
Aşk ve Devrim
Aşk ve DevrimAli Şeriati · Arya Yayıncılık · 202034 okunma
İslam'daki devrimci dalganın birkaç bileşeni vardır. Bunlardan biri de aşağılanma duygusudur.
Reklam
Devrimci Fransa ve Rusya'nın aksine, devrimci İran, büyük bir dünya gücü ve tehdidi haline gelmek için araçlardan, kaynaklardan ve becerilerden yoksundur. Sunduğu tehdit öncelikle ve ezici bir çoğunlukla Müs­lümanlara ve İslam'ın kendisine yöneliktir.
İTTİHAD-I İSLAM, İSLAMCILIK VE İSLAMİ HAREKET(LER)
Bu sınıf (işçi sınıfı) devrimci bir görevle işlevselleştirilemeyecek ölçüde kapitalizmle içli-dışlıdır ve bu durum onda bariz bir toplumsal tutuculuğa ve bilinçsel körlüğe yol açmaktadır.
Bu sonuçların kendi usullerince ortaya koydukları hakikat, Müslüman dünyasındaki ırkçı fikirlerin kökenleri itibarıyla de gayri-İslami olduklarıdır. Bunun en bariz olduğu yer Orta Doğu'dur. Buralarda ırkçılığın öncüleri olan Suriyeli entelektüeller ve Hristiyan Lübnanlılar, Amerikan enstitülerinde (en önemlileri Suriye Protestan Koleji) ve Beyrut'taki St. George Üniversitesi'nde eğitim görmüşlerdir. Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'ün hareketi ve Endonezya'da Sukarno'nun Pancasila hareketi, bazı Arap ülkelerindeki Baas Partisi (özellikle bazı kolları) ve Müslüman dünyası genelindeki ırkçı ve devrimci grupların tarihî ve manevi kökenleri sorgulandığında yine bu sonuca ulaşılır. İslam birliği fikri her zaman Müslümanların kalbinden kaynak bulmuş, ırkçılık ise her zaman ithal edilen bir mal olmuştur.
Müslümanların birliğinin gerçekleştirilmesinin imkânsız bir rüya olduğunu söylerken onlar aslında kendi hissettikleri güçsüzlüğü izhar ederler. Sözünü ettikleri imkânsızlık dünyada değil, onların kalplerinde hüküm sürer. Tüm Müslümanların birliği birilerinin icadı, şu veya bu devrimci ya da ideoloğun hoş temennisi değildir. Onun temelini Kur'an'ın meşhur "Müslümanlar kardeştir," sloganı oluşturur.
Reklam
Dört dörtlük bir tespit...
En az altı çeşit Müslüman vardır ama kamuoyu aralarındaki farkı bilmiyor. İsmen Müslüman olanlar vardır, bunlar öylesine dinden uzaktırlar ki, dinleri hakkında hiçbir şey bilmezler. Gelenekçi ya da gerici Müslümanlar vardır, bunlar sözümona İslami ülkelerde, politik güçlere yakınlıklarıyla bilinir, Müslümanlık adına, haksız ve totaliter rejimleri desteklerler. Sonra, güya Kuran ve şeriat adına, bu kokuşmuş rejimlere karşı çıkan devrimci Müslümanlar vardır; bazıları hedefine ulaşmak için şiddete ve teröre başvurmaktan kaçınmazlar. Fosilleşmiş İslami rejimlerle mücadele etmek isteyen ve gerçek İslami toplumu yeniden yapılandırmaya çalışan ıslahatçı Müslümanlar vardır; ama bu amaç uğruna şiddet kullanmazlar. İslam'ın bu farklı uygulamalarını ciddi biçimde eleştiren ve vahiyle gelmiş olan meşru metinleri çağdaş, insancıl ve demokratik bir dünya görüşüyle uyum içinde yaşatmaya çalışan çağdaşçı Müslümanlar vardır. Son olarak da, kelamın ötesindeki, daha doğrusu içindeki anlayışı, gizli anlamı kavramak için, dinin içine nüfuz eden sufiler vardır, öldürücü dogmalara karşı, insanı canlı kılan gizemciliği göklere çıkarırlar. İslam dünyasının şu anki en büyük sıkıntısı, bu değişik akımların birbiriyle savaş halinde olmasıdır.
"Görüldüğü gibi gerekli psikolojik ve sosyolojik koşullar oluş­tuğunda Haricilerin görüşlerini ispat etmek için Kur’an’dan ve Peygamberin hadislerinden deliller bulmaları ve bunları kendi ideolojileri veya devrimci çıkışları doğrultusunda yorumlamala­rı hiç de zor olmamıştır."
Sayfa 221 - manaKitabı okudu
İran İslam Devrimi yıllarında:
Devrimci öğrenciler Tahran yerleşkesini istila ettiklerinde, Amerikan diplomatların yanı sıra gizli bilgilerden oluşan tarihteki en büyük hâzinelerden birini de ele geçirmişlerdi. ABD’nin bu bir sürü gizli yazışma tomarları Tahran’da ‘ABD Casusluk İninden Belgeler’ adıyla yetmiş yedi cilt olarak yayınlanacaktı. Bu koleksiyondaki belgelerden birinin Büyükelçi West’in, Veliaht Prens Fahd’la samimi görüşmelerinin gizli telgraf kopyaları olması Suudiler için büyük bir utanç kaynağı olacaktı.
İşçi sınıfı
Şehrin mahsulü olarak işçi sınıfı, saf medeniyet olarak bilinen en az kültürel içeriğe sahip medeniyetin olumsuz etkilerine en fazla maruz kalan kesimdir. Fabrika, şahsiyeti uyuşturur ve baskı altında tutar. Bir sosyoloğun tespiti şudur: "Katı bir disiplin ve üretim sürecine tâbi tutulan işçiler, fabrikada edindikleri alışkanlıkları kendi teşkilatlarına da aktarıyorlar. Onlar tahakkümlerini, spontane şekilde yarattıkları, az miktarda kontrol ettikleri, kapitalist ve sosyalist toplumda tutucu rol oynayan bürokrasiye aktarırlar."21 Herbert Marcuse, gelişmiş kapitalist sistemde (yani teknolojinin ve fabrikanın en fazla nüfuza sahip olduğu yerde) işçilerin devrimci güç olma özelliklerini kaybettiklerini tespit eder. İşçi sınıfı; herkesin iltifat ettiği, referans gösterdiği, onlar adına konuştuğu fakat aslında pek de söz sahibi olmayan, manipüle edilmiş bir grup örneğidir. Dünyanın en kalabalık iki işçi sınıfı olan ABD ve SSCB'deki işçilerin aslında ülkelerindeki siyasi yapıya ve alınan kararlara gerçek hiçbir etkileri neredeyse yoktur.
Sayfa 121
|•Ortada İslam yok, 'İslam' adını taşıyan kültürler, ideolojiler, kurtuluşçu partiler, devrimci yönelişler, kabile hümanizmaları, cemaatçi yapılanmalar, beşeri sistem ve inşaalar vardır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.