Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acabasız = (günümüzde) koyun
Bu “Acaba?” yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatörya rejimleri “Acabasızlar” rejimidirler.
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
21 Temmuz, 1944Cuma Sevgili kitty işler düzeldikçe benim de umudum yeniden yeşer­meye başladı. Gerçekten iyi gidiyor işler. Haberler ha­rika: Hitler'e bir suikast yapıldı. Bu sefer Yahudi ko­münistlerinin, İngiliz kapitalistlerinin parmağı yok, doğ­rudan doğruya asil bir Alman generali, genç bir kont tarafından yapılıyor bu iş. Kaderin cilvesi,
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kesinlikle okunmalı
Siyasi ideolojiler ile ilgili çok güzel bir yazı... Herkes teknik direktör, herkes politikacıdır güzel ülkemde. Memleketin her köşesinde geçmişten günümüze siyaset konuşulur. Ama bir de kavram karmaşası var ki akıllara zarar. 3-5 ideolojik kelam sözlere zenginlik katar ama kullanımı yerinde midir, tartışılır. Nitekim geçenlerde yapılan bir
Siyasi İdeolojiler
Siyasi İdeolojilerŞükrü Karatepe · İz Yayıncılık · 201422 okunma
Zaten tarih göstermiştir ki, hangi sultan ya da devlet başkanları etrafına cesur ilim adamları toplayıp onların istişareleriyle devletini yönetmişse, o sultan veya devlet başkanı başarılı olmuştur. Kendi başlarına diktatorya kurup, âlimlere değer vermeyenler de, insanlığın hem belası, hem de yüz karası olmuşlardır.
Sayfa 83 - BEYAN Yayınları 18. BaskıKitabı okudu
Dediğimiz gibi, bir ailede otorite/idare/yönetim olmalıdır, diktatorya değil.
Özgürlük, sorgulanmaktır?!
Bütün diktatörya rejimleri “Acabasızlar” rejimleridir. Hasan Ali Yücel
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Halkı, kul kertesinden, vatandaş yapan "diktatör" Atatürk.
Despotizm, yavaş yavaş ve sinsi yollarla toplumun iliklerini kemiri ve onu günün birinde ölü külçe haline getirir. Despotik rejimler ani sonuçlar yerine uzun vade itibariyle kahredici hükmünü mutlaka gösterir. Bundan dolayıdır ki despotizmi, anarşiye nazaran "ehven-i şer" sanmak ve anarşiyi önlemek amacıyla iktidarın insafsız, gadredici ve kötü uygulamalarına yollanmak doğru değildir. Doğru olan şey, özgürlükleri hiçbir bahaneyle iktidarı feda etmemek ve bu iki öğeyi terazinin iki kefesine vurup dengelemektir. Hatta biraz daha akıllıca iş görmek gerekiyorsa, terazinin özgürlük kefesine ağırlık vermektir. Bu akıllılığı gösterebilen milletler ki gelişme ve demokrasiye erişme şansına sahip olabilmişlerdir. İslam ülkeleri arasında bu gerçeği ilk kez görebilen, Atatürk Türkiye'si olmuştur. Her ne kadar Atatürk'ü bir "diktatör" saymak mümkünse de "Maurice Duverger" gibi dünyanın tanınmış hukçularının belirttikleri gibi, onun uyguladığı diktatorya "Hayırlı bir diktatorya" niteliğinde olmuştu çünkü o, insan varlığını kul kertesine indiren şeriat canavarını saf dışı kılıp, kişiyi doğal hak ve özgürlükle kavuşturmuştur.
Sayfa 507Kitabı okudu
Akıl akıldan üstündür,
Özgürlük rejimlerinde, yani demokraside, her şeyin sorgulanması gerektiğini, nihai otoritenin olmadığını, Hasan-Ali şu sözleriyle belirtmiştir: "Demokrasinin dünya görüşü, bir mantığa dayanır. Demokrasinin dünya nın ana prensibi şudur: 'Her fikirde hata ve sevap ihtimali vardır.' Eğer bu postülâtı kabul etmezseniz demokrasi geometrisini kuramazsınız. …Bu prensibi kabul edince ilk müşkül yenilmiş olur. Çünkü kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabiî olarak tartışmaya razı olursunuz. O zaman bir itiraz karşısında kalınca: - Acaba? ! ... dersiniz. Bu 'Acaba?' yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatorya rejimleri 'Acabasızlar' rejimidirler." Hasan- Âli’ye göre “Demokrasinin amaçlarından biri şu kanaati bütün fertlerde canlı tutabilmektir: 'Akıl akıldan üstündür.'”
Sayfa 49 - 1. Bölüm: Doğa Bilimleri Açısından Özgürlük ve Tarih Kavramları - IIIKitabı okudu
Kuvvetini baskı ve terörden alan her diktatorya gibi, İttihat ve Terakki idaresinin elinden de insaf ve adalet beklenemezdi ya..
Sayfa 224 - Kubbealtı, Mahmud Şevket Paşa suikastinin ardından olaya karışan karışmayan bir sürü insan ya kurşuna dizilmiş, ya asılmış ya da sürgüne gönderilmiş. Hatta sürgüne gönderilenler kendilerini şanslı saymışlar.
Demokrasinin dünya görüşü, bir mantığa dayanır. Demokrasi mantığının ana prensibi şudur: “Her fikirde hata ve sevap ihtimali vardır.”…Bu prensibi kabul edince ilk müşkül yenilmiş olur . Çünkü kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabii olarak tartışmaya razı olursunuz. O zaman bir itiraz karşısında kalınca : -Acaba?!.. dersiniz. Bu “Acaba?” yok mu,işte demokrasinin en değişmez resmi budur. Bütün diktatörya rejimleri “Acabasızlar” rejimidirler.
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası ve Kültür YayınlarıKitabı okudu
118 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.