Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ama ben size geçmişten değil bugünden bahsetmek için geldim. O zamanın dünyasıyla bugünün dünyası ayrı, ama temelde hep aynı sorunlar varlığını koruyor. Aynı zamanda dostum olan Profesör Huntington’a bakılırsa bu sorunun adı ‘Medeniyetler Çatışması’dır. Ben buna pek katılmıyorum. Bazıları bu çatışmaya ‘Din Savaşları’ adını veriyor. Hepsi Ortadoğu kökenli olan ve aynı ilkeleri dile getiren tektanrılı dinlerin de bu çatışmaya sebep olduğunu sanmıyorum. Başka bir dostum olan Edward Said, bu tanımlamalara itiraz ediyor ve sorunun adını ‘Cehalet Çatışması’ olarak koyuyor. Bunun, Huntington’a göre daha tutarlı bir görüş olduğunu söyleyebiliriz. En azından benim düşünce tarzıma daha yakın geliyor. Çünkü kabaca Batı ve Doğu diye adlandırılan medeniyet biçimleri, birbirini tanımıyor. İletişimin bunca ilerlediği bir dönemde hâlâ ‘Cahiliye’ dönemini yaşıyoruz.”
Doğu Türkistan - "Yasal" Zulüm
Mısırlı yazar Necip el-Kiylanî’nin Türkistan Geceleri adlı romanında, Batı Türkistan’dan sonra Doğu Türkistan’ın, komünist Çin tarafından nasıl işgal edilip parçalandığı anlatılıyor. İlk aşamada işgal edilen bu Müslüman topraklarda, Çinliler, bazı yasal zorbalıklarla Müslüman Türkistan halkını planlı bir şekilde benliğinden koparmaya çalışırlar.
Reklam
Hümanist dünya görüşü bizde yanlış anlaşılmış ve adeta Türklüğe karşı bir hareket sayılmıştır. Oya hümanizm gerçek anlamı ile “özgür düşünce” demektir. Dünyada ilk defa MÖ 6.yy’da doğa filozofları, cinlerden,perilerden,batıl inançlardan sıyrılmış hür düşünce ile bilimsel araştırmayı yurdumuzda, Ege kıyılarındaki kentlerde kurmuşlardır. Özgür
Sayfa 608Kitabı okudu
Zavallılar.
Semiha Ayverdi ise İbrahim Efendi Konağı'nda Fatih Camii ve civarından bahsederken, Fevzi Paşa güzergahında kayısı bahçeleri olduğunu kaydeder. Peyami Safa'nın Fatih Harbiye'si, Doğu-Batı çatışması üzerine kurulmuş bir romandır. Muhafazakar Doğu'yu temsil eden Fatih, alafranga Batı'yı temsil eden Harbiye'dir. Fatih'te konak veya evler vardır. Harbiye'de ise apartman. Sokağa karşı cadde, kahvehanenin mukabilinde pastane, kedi beslemek yerine köpek yetiştirmek, hacı kokusu yerine parfüm, esas çatışma motifi olarak da Doğu ve Batı müziği. Zıtlıkların ilkleri için mekan Fatih'tir, ikincileri için Harbiye'dir. Tramvay ise roman içinde yer yer bu iki semt arasında ilişkiyi, gidiş-gelişleri kuran bir motiftir.
Sayfa 248 - on üçüncü bölüm: süleyman faruk göncüoğlu, şehir ve semt tarihi metodolojisi
O zamanın dünyasıyla, bu günün dünyası. Prof Huntington'a göre bu sorunun adı Medeniyetler Çatışmasıdır. Bazıları buna din savaşları adını veriyor. Edward Said, bu sorunun adını Cehalet Çatışması olarak koyuyor. Batı ve Doğu diye adlandırılan medeniyet biçimleri, birbirini tanımıyor. İletişimin bunca ilerlediği bir dönemde hala Cahiliye dönemini yaşıyoruz.
Batılı olmayan toplumların birliği ve Doğu-Batı ikiliği Batı’nın uydurduğu birer mittir. Bu mitler, Şarkiyatçılığın kusurlarından muzdariptir ki Edward Sait bunları haklı olarak “tanıdık olan (Avrupa, Batı, biz) ve yabancı olan (Şark, Doğu, onlar) arasındaki farklılığı” desteklediği ve ilkinin ikinciye üstünlüğünü varsaydığı için eleştirmiştir.
Reklam
“Doğrusu, burada eşit dağılmış bir 'Cahiliye' söz konusu değil. Doğu Batı'yı, Batı'nın Doğu'yu kullanmaktan biraz daha iyi biliyor. Ama ben sorunun adını tam olarak ortaya koymaktan yanayım. Bence tartışma 'Medeniyetler' ya da 'Cehalet' çatışmasından çok 'Önyargılar Çatışması.'
Cehalet Çatışması
Edward Said, bu tanımlamalara (Medeniyetler Çatışması vb.) itiraz ediyor ve sorunun adını ‘Cehalet Çatışması’ olarak koyuyor. Bunun, Huntington’a göre daha tutarlı bir görüş olduğunu söyleyebiliriz. En azından benim düşünce tarzıma daha yakın geliyor. Çünkü kabaca Batı ve Doğu diye adlandırılan medeniyet biçimleri, birbirini tanımıyor. İletişimin bunca ilerlediği bir dönemde hâlâ ‘Cahiliye’ dönemini yaşıyoruz.”
Doğu-Batı Çatışması
Batı’nın Yunan mitolojisi üzerinden sağladığı medeniyet üstünlüğünü Sümer’e yahut Bağdat’a, İstanbul’a yahut Tahran’a kaptıramayız. Kaptırırsak dünyayı yönetme erkimiz zaafa uğrar, mağlup oluruz. Sloganımız ‘Doğu asla uyanmamalı, Doğu asla başarınamalı, Doğu asla kendine gelmemeli! Bunun için Doğu devamlı savaşmalı; mümkünse bir biriyle!
Sayfa 106 - İskender Pala | Abum RabumKitabı okudu
Osmanlı kaptanı Emir Ali Bey'in Hindistan'dan Doğu Afrika'ya kadar İspanya'nın müttefiki Portekiz'le çatışması, savaşı 1580'ler civarında Hint Okyanusu'na taşımıştı. İspanyollara gelince, Gırnata Savaşı sürerken Felemenk'te ikinci bir cephe açmışlardı (Nitekim İspanya'ya karşı 1569'daki Felemenk
Sayfa 160 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Doğrusu, burada eşit dağılmış bir 'Cahiliye' söz konusu değil. Doğu Batı'yı, Batı'nın Doğu'yu tanıdığından biraz daha iyi biliyor. Ama ben sorunun adını tam olarak koymaktan yanayım. Bence mesela 'Medeniyetler' ya da 'Cehalet' çatışmasından çok 'Önyargılar Çatışması.'
Sayfa 55 - Doğan kitapKitabı okudu
“Peyami Safa ilk romanlarını kaleme aldığı yıllarda İstanbul'daki çevresinde, bir yanda, köklerinden kopmuş, ahlakça çürümüş, para ve zevk için yaşayan bir zümre; bir yanda da İslâmî geleneklerle yetişmiş, milli ve manevi değerlere bağlı, yurtsever, dürüst bir zümrenin var olduğunu görüyor ve bunların karşıtlığını Batı-Doğu çatışması çerçevesinde ele alıyordu.”
Mavera-i Ürdün Emir­liği ile Batı Şeria arasında, Britanyalı yöneticilerin 1922'de çizdiği sınırı ortadan kaldıran Ürdün, Batı Şeria'yı ve doğu Kudüs'ü ilhak etti. Buralar, başkenti Umman'da durmaya devam eden Ürdün Krallığı'nın parçası haline geldi. 4 Şubat 1954 tarihli Ürdün vatan­daşlık yasası, 15 Mayıs 1948'den önce Filistin vatandaşlığına sahip olan ve 20 Aralık 1949 ile 16 Şubat 1954 tarihleri arasında Ürdün Krallığı'nda ikamet eden, "Yahudiler hariç" herkese Ürdün vatan­daşlığı verdi. Ayrıca, yazılı olarak talep ettikleri takdirde ve men­supları oldukları herhangi başka bir vatandaşlıktan vazgeçen her Filistinli Arap mülteciye ve onun ailesine, nerede doğarlarsa doğ­sunlar, Ürdün vatandaşlığı teklif etti. Bu ilhak diğer Arap devletleri tarafından tanınmadı ve liderleri bu ilhakın; Filistin haklarından vazgeçilmesiyle eş değerde olduğunu iddia etti. Ürdün'dekilerin yanı sıra, sadece Batı ülkelerine sığınmış olan ve sonrasında orada do­ğan Filistinliler vatandaşlık elde edebildi. Kaçınılmaz olarak, Arap devletleri arasındaki çıkar çatışması, Arap davasını sürdürmelerini engelledi. Hatta, 1964'te kurulmuş olan FKÖ bile, bu rekabetin bir enstrümanı olarak ortaya çıkmıştı.
Sayfa 186 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
_(Cia ajanı Fuller’in “Yeni Türkiye” planı- 2008)_ _Atatürkçülük öldü. Nurcular ileri. Paul Henze(Cia) _Kemalizme son verip Osmanlıyla övünün. Fuller(Cia) _Türkiye, Atatürk'ün mirasını reddedip Osmanlı şeriatına geri dönmelidir. Samuel Huntington. (Cia) _Yapılması gereken Atatürk'ün İslam ve kürt düşmanlı olduğu fikrini yaymaktır. Kurt
Eğer birey bir tarafta, toplum diğer tarafta farklı ve bağımsız kriter ve idealler üzerine kurulurlarsa uyumsuzluk kaçınılmaz olacaktır ve karşımızda doğuracağı tüm sonuçlarla birlikte bireyin toplum ile çatışması duracaktır
Sayfa 316 - Ketebe Yayınları, birey, toplum, çatışma, fikirlerKitabı okudu
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.