Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
okuyunca ırkçı olmuyorum.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
okuyunca komünist olmuyorum.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
okuyunca komünist olmuyorum.
Peyami Safa
Peyami Safa
okuyunca milliyetçi, muhafazakar olmuyorum.
Alparslan Türkeş
Alparslan Türkeş
okuyunca ülkücü olmuyorum.
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
okuyunca alperen olmuyorum.
Hikmet Kıvılcımlı
Hikmet Kıvılcımlı
okuyunca tkp'li olmuyorum.
Erkan Baş
Erkan Baş
okuyunca tip'li olmuyorum.
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
okuyunca milli görüşçü
Faulkner'ı Nasıl Okumalı ?
@@ WILLIAM FAULKNER'I NASIL OKUMALI ? @@ "Robert Hamblin Faulkner okurlarının çoğu, Faulkner hakkında çalışmak, ders vermek ve yazmak üzere kariyer yapmış olan bizler bile, ilk Faulkner metnini okuduktan sonra ilk kaygı, şaşkınlık ve düpedüz hayâl kırıklığı deneyimlerimizi hatırlayabiliriz. İnanın bana, Faulkner'ı zor buluyorum
Reklam
BEŞ LİRANIN LÂNETİ Bazen üst perdeden düşündüğümde "Başka insanların günahlarının lanetini benim taşıdığım demler de oluyor mudur?" dediğim olur her nedense. Aslında böyle düşünmeme neden olabilecek yaşantısal şemalara o kadar da sahip olmadığımı biliyorum ama bazen bu şüphelerimi doğrular nitelikteki yaşantılara da maruz kalmıyor da
İsimsiz Şiirler V Savaşlar bilirim, hem ne savaşlar, Gün değil, yıl değil, asırlar süren. Ne bir tank-tüfek var, ne uçaksavar, Ne bir ses duyulur ne de bir siren. Damlada fırtına, deryada sükûn,
"ben ve biz” in dışındakilerin olumsuz algılanmasını ve değersizleştirilmesi süreçlerini içerir. Bu tanım tanıdık geldi mi? Hepimizin çok kez yaptığı ama isimlendirme noktasında farkına bile varamadığımız bir kavram. Evet bu kavram "ötekileştirme". Neleri, kimleri ; niçin ve nasıl ötekileştiriyoruz? Yukarı da verilen tanımın bizzat fiile dökülmüş halini, haz etmediğimiz veyahut tam tersi olan içimizde olanları bir anda bir sebebe bağlı veya sebepsiz dışlama , başka bir sınıfa-gruba iteleme, başka türlüsü yalnız bırakma adına yapılan sözlü veyahut fiiliyatta davranışlar. Bazen tanımadığın bir insandan bazen de çok yakınından, kısacası insanoğlunun var olmasından beri varolan bir süreç. Peki biz kendimiz bu sürecin hem oluşturanı hem de maruz kalanıysak bu kısır döngüden kurtulmanın mümkünatı yok mu?.. Varsa da bundan kurtulmayı isteyecek bir nefiste miyiz? /Rabia Beyhan
.... Neoliberalizmin son tuzağı: Mindfulness Mindfulness, Oprah Winfrey ve Goldie Hawn gibi ünlülerin de desteğini alarak anaakıma yerleşti. Meditasyon koçları, keşişler ve nörobilimciler Davos’a giderek Dünya Ekonomik Forumu’na katılan CEO’lara konunun inceliklerini anlattı. Mindfulness hareketinin kurucuları bir tür misyonere dönüştü. Bilim ve
Reklam
Birtakım Mülahazalar
İnsan ve evren ilişkisinde zeka ve sınırları çizili bir beyin ile tanrıyı tarif uğraşı sonucu olmayan bir uğraştır. Tanrı tanımsızdır, her tanım bir yanılgıdır. Her tarif veya inanç sınırları olan bir beynin farklı hormonal etkiler ve zeka çeşitleri ile ortaya çıkan tuhaflıklardr. Toplumsal yönetim için ortaya çıkan dinler ve felsefeler bir
Zaman neydi?
Zaman bize dost mu düşman mı? Bazı zamanları öyle severiz ki, bir fotoğraf karesine ya da bir videoya hapsedip ölümsüzleştiririz. Bazen de bakıp bakıp; 'Ne günlerdi!' diye yad eder, sakladığımız o zaman dilimi içinde kaybolur zihnimiz. Bazı zamanları ise; biz kayda almasak da zihniniz ruhumuza nakış gibi işlemiştir. Yani sahip olduğumuz nöronlar
Tarihe Tanıklık
Bir üniversiteyi kazanıp okumaya başladığımızda, bizim için başı ve sonu belli olan bir dönem başlar ve bizim için bir sayfa açılır üniversitenin süregelen tarihsel sürecinde yer almak için. Biz okuduğumuz o dönemde üniversitenin zamansal yolculuğundaki o dönemine tanık oluruz. Bizimle aynı dönemde okuyan insanlarla da dönemsel birlikteliğimiz
Âdet Gören Erkekler Olsaydı… Gloria Steinem’ın ilk defa 1978’de Ms. dergisinde yayınladığı ve aşağıda çevirisini bulacağınız bu yazısı hala güncelliğini ve komikliğini koruyor. — Hindistan’da yaşamanın bana öğrettiği şey, dünyanın beyaz azınlığının bize açık tenlilerin daha üstün olduğu yalanını yutturmak için yüzyıllar harcadığı. Halbuki
Reklam
Yanlış bilgi döngüsü
Bir paragraf sorusunun son zamanlarda sürekli karşılaştığım bir sıkıntıdan bahsettiğini gördüm: “Bir kişinin yanılması bütün halkın yanılmasına yol açar, bütün halkın yanılması da sonradan teklerin yanılmasına. Böylece yanlışlık elden ele geliştikçe gelişir, o kadar ki işin en uzağındaki tanık en yakınındakinden daha çok bilir, olayı son öğrenen ilk öğrenenden daha inançlı olur. Bunda şaşılacak bir şey yok. İnsan bir şeye inandı mı ona başkasına da inandırmayı bir borç sayar. Kolay inanmak için de anlattına dilediği gibi çekidüzen vermekten, bir şeyler katmaktan çekinmez.” Mesela internette bir bilgi paylaşılıyor, bilgiyide paylaşan öyle bir üslupla yazıyorki inanmak zorundaymışsın gibi, okuyanlar bir başkasınada aynı üslupla aktarıyor, onlarda inanıp bir başkasına söylüyor, ve bu döngüde bazen biri çıkıp “bu bilgiye nerden ulaştın?” Demek aklına geliyor, o zamanda bilgiyi söyleyen bilgiyi ilk paylaşanmış gibi, bilginin doğruluğuna inandırmak için elinden geleni yapıyor. Siz siz olun kulaktan dolma bilgilerle yaşamayın, ve bilginin temelini hep araştırın.
Sosyalist Feminist Kitaplığım
BANA GÖRE KÜTÜPHANENİZDE OLMASI GEREKEN FEMINIST YAZIN KİTAPLAR 1-FATMAGÜL BERKTAY TEK TANRILI DİNLER KARŞISINDA KADIN kitapta, tek tanrılı dinler ile kadın arasındaki ilişki ortaya konmak istenmiştir. din ve toplumun karşılıklı etkileşim içinde oldukları belirtilmiştir. bu etkileşim tarihsel süreci içinde incelenmiş, avcı-toplayıcı dönemden
Her gün tanık olduğumuz en mucizevi şeyleri bile böyle adlandırmaktan kaçınıyoruz; zira bir dizi olaya bakıp onların döngüsel olarak tekrarlandığına dair bir sonuç çıkarmışız , bu çember içinde aklımızın ermediği bir olguyla karşılaşınca kabullenmek istemiyoruz, katı bir inatçılıkla inanmaktan kaçınıyoruz.
Şeytanın İksirleri
Şeytanın İksirleri
 Batılı Düşünürlerin Toplumsal Değişim Kuramları ve Bunların İslam Dünyasına Etkileri Batılı düşünürler, bilimsel düşünme yönteminin eşya (niteliği) hakkında kesin sonuç vermesiyle birlikte dogmatik düşünce sisteminden kurtuldu. Düşünürler, Burjuvazi sınıfından aldıkları destek ve teşviklerle, kilise ve aristokrasiye karşı bir devrim icat etmek
Hayat bazen nedir? Hayat bazen çok şey genelde de hiçbir şeydir. Yaşamak dediğimiz geçmiş ve gelecek arasındaki kısır döngüde kalmamak anı yakalayabilmektir. Birçoğumuzun hep kaçırdığı gibi. Hedeflere ulaşıldığında önemini kaybediyorsa ne anlamı kalır ki? Onu değerli kılan gitmeyi tercih ettiğimiz yol değil midir? Seçimler kendi tercihlerimiz
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.