YouTube kitap kanalımda Hayvan Çiftliği kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
"Animal
You're an animal
Don't take anything less" Muse
70 yıllık bir fener.
Çok çabuk unuttuk ülkede olanları. Unutmak ve kanıksamak en sevdiğimiz şeyler oldu. "X kişi ne yapsa her
Yâr, Farsça yardımcı, dost demektir.
Manita, İtalyanca el altındaki kadın; flört ise İngilizce işve, oynaş anlamına gelir.
Unutmayın, kelimeler toplumun aynasıdır ve hangi aynadan kendinize bakacağınızı siz seçersiniz.
YouTube kitap kanalımda Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar kitabını yarım bırakmamak için neler yapabileceğinizi anlattım: ytbe.one/Q9SFqgGWSX4
Demek bir hevesle o herkesin konuştuğu Oğuz Atay'a Tutunamayanlar kitabıyla başladın ve seni hiç sarmadı? Hatta Tutunamayanlar kitabı sana çok ağır geldiği ve akıcı gelmediği için bir köşeye
-Yansın karanlıklar dedim,
başını maviye yaslayınca gece
aydınlığa yasak koydular.
Saçları bukleli, gözleri kavuniçi
bir güneş çizdim dağın doruğuna,
daha doğmadan vurdular.
.
Aydınlık yanından hayatın,
her sözü karanlığa sıkılmış kurşun olan yeni bir yüz çizdim,
Yakama sarılıp, kim bu diye sordular.
Kanayan yaralarımıza parmak basan, kaleminin minneti olmayan bir dost dedim.
Bu kez de elimden kalemi alıp kırdılar.
.
-Ah ben sana ne desem, ne desem,
çığlığına nasıl ses versem...!
Dilimin ucunda güneş gibi parlıyorsun,
Umut ekilip yoksulluk biçilen güzel ülkem...!-
Evet, artık bir veliahttı vardı. Hem her şeyi öğretebileceği bir öğrenci hem çok iyi bir dost hem de iyi bir hayat arkadaşı kazanmıştı. Siyah tuvalini değiştiremeyecek olsa da hayatı renk kazanmıştı artık. Kıyafetlerine, ev dekorasyonuna ve tüm hayatına yansımıştı bu durum. Siyah hayatında her zaman farklı bir yer tutacaktı. Yaptığı serginin adını ‘Bazıları siyah sever.’ koymuştu ama bu içinin siyahlığından değil Venüs’ün kendisi gibi içi kararmış bir adamı sevmesinden kaynaklanıyordu.
Kitabı okurken bir çok duygu durumuna girdim çıktım,zikzaklar çizdi kalbim ,stabil olmadı hiç nabzım. Daha ortalarındayken ben bu kitabı lisede okusaydım bambaşka ,üniversitede okusaydım çok başka birine dönüşebilirdim düşüncesi sardı her bir yanımı.( ne dediğimizi duyuyorum o zaman bu şekilde anlam veremeyecektin diyeceksiniz çünkü kitabı
-İnsan insana armağandır.
İnsan insanın gönlünde ikamet eder.-
.
Aç yüreğini dost üşüyorum, kara bulutlar güneşim yok sansın.
Ser gölgeni dost düşüyorum, dipsiz uçurumlar boşluğundan utansın.
"Otomatik portakal" ismindende anlaşılacağı üzere ismini sokak jargonundan alan bir kitap. Zaten kitabın içeriğinde de argo kelimelere sık sık rastlanabiliyor. Kitaptan ziyade yazarını hiç unutmayacağım. Anthony Burgers yaşamının bir yılını tümör olduğunu zannederek geçiriyor. Bu arada da para kazanmak için birşeyler yazıyor. Sonrasında ise böyle bir hastalığının olmadığını öğrenir. Ama iş işten geçmiştir artık büyük bir yazardır (:
Ayrica a clockwork orange filmi de bu eserden uyarlanmistir. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,9bin okunma