Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Azizim! Sen o sultanları gözünün önüne getir ki onlar dünyaya geldiler. Lakin dünyaya itibar etmediler. Dünyanın arkasına düşüp hırsla dünyalık toplamaya çalışmadılar. Ahiret amelleriyle meşgul oldular. Onlar, bu dünyanın ahiret yolunun üzerinde bir yol uğrağı olduğunu anladılar. Buna aldanmak olur mu? Yol tedarikinde bulunup kafileden ayrılmadılar. Bu dünyaya gönül verip aldanmadılar. Aziz kardeşim! Temiz ve pak erler ile aziz canları gör. Onlar bu dünyaya aldanmadılar. Allah-u Teâlâ kendilerine ne verdi ise nefislerinden kestiler. Kendi nefislerine vermeyip fakirlere dağıttılar. Açları doyurup, çıplakları giydirdiler. Muhtaçları arayıp buldular. Kapılarına gelenleri mahrum etmediler. Darda kalanların gönüllerini ferahlattılar, işlerini gördüler. Şu hadis-i şerifi kendilerine düstur edindiler: “Bir kimse, din kardeşinin bir işine yardım etse, Allah-u Teâlâ da onun işini kolaylaştırır. Bir kimse, bir Müslüman’ın sıkıntısını giderir, onu sevindirirse, kıyamet gününün en sıkıntılı zamanlarında Allah-u Teâlâ onu sıkıntıdan kurtarır.” Akıllılar, bu dünyada şu üç şey ile meşgul olurlar. Böylece onlar herkesin üzüldüğü gün, bayram ederler: 1) Dünya seni terk etmeden sen dünyayı terk edesin. 2) Her şeyden kurtulasın. 3) Rabb’inle buluşmadan, Rabb’in senden razı olsun. Bunlara riayet eden kimse, Allah-u Teâlâ ile görüşüp kabrine öyle gider.
348 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nikos Kazancakis, 1883'te Girit'in Heraklion kentinde doğdu. Atina Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra hukuk doktorasını veren Kazancakis, felsefi açıdan ünlü düşünür Henri Bergson'dan etkilendi. Lenin Barış Ödülü'ne değer görüldü; 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü bir oy farkla kaybetti. Goethe ve Dante'nin
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202015,9bin okunma
Reklam
İnsan yaşamı bir düştür görüşü, bazılarınca böyle algılanmıştır, bu duygu beni de devamlı meşgul ediyor. İnsanın yaratıcı ve araştırıcı gücünü kapatan sınırlamalara bakınca; bütün edimlerin, zavallı varlığımızı uzatmaktan başka hiçbir işe yaramayan ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik olduğunu görünce, sonra da araştırmanın belli noktalarından duyulan avuntunun sadece düşsel bir tevekkülden başka bir şey olmadığını, zira arasına sıkışıp kalınan duvarlar renkli biçimler ve ışıksal umutlarla çizilmekte bütün bunlar, Wilhelm beni dilsiz yapıyor. İçime kapanıp, bir dünya buluyorum!
Gerçek hayatı anlat bana. Herkesin her şeyi bildiği dünyada hayat nasıldır? Buralarda yaşlılar hayat bir düştür, dünya yalandır, derler. Yalan olmayan bir dünya buldun mu orada? Düş olmayan, gerçek olan bir hayat... Anlatsana...''
Sayfa 46 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ham pamuğun ardında saklı bir örüntü var ve bizler,demem o ki bütün insanlar,bu örüntüden geliyoruz, bütün dünya sanat eseri ve de bizler bu sanat eserinin parçalarıyız.
"Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır."
İletişimKitabı okudu
Reklam
Onlar dünya hayatını seve seve tercih ederler..(İbrahim Suresi:3.)
"Bu asrın bir hassası şudur ki: Hayat-ı dünyeviyeyi, hayatı bâkiyeye bilerek tercih ettiriyor. Yani kırılacak bir cam parçasını bâkî elmaslara bildiği halde tercih etmek bir düstur hükmüne geçmiş."
Sayfa 108Kitabı okudu
... başka türlü hayat vardır elbette. Gerçek hayatı anlat bana. Herkesin her şeyi bildiği dünyada hayat nasıldır? Buralarda yaşlılar hayat bir düştür, dünya yalandır, derler. Yalan olmayan bir dünya buldun mu orada? Düş olmayan, gerçek bir hayat...Anlatsana.
"Bir hiç olmak eninde sonunda dünya üzerindeki en hoşnutluk verici varoluş durumu değil midir?"
Atmosfer dünya için ne denli önemliyse, hayaller de insan ruhu için o denli önemlidir. Düşlerimizi çalan, yaşamımızı da çalar...
Reklam
238 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Puslu (düşlü) kıtalar atlası
Kitap farklı farklı hikayelerin ortak noktalarının birbirine bağlantılı olarak ilerliyor.Bu ortak noktaları genelde karakterlerin bu farklı hikayelerde görünmesiyle oluyor. Fantastik, tarih ve yer yer mizah öğelerini de kitapta bulabiliyorsunuz ki bu kitabı elinizden düşüremeyeceğiniz bir esere dönüştürüyor.Kitap, Uzun Ihsan efendinin dünyayı gezmek isteyip de gezemediğinden dolayı bir atlas yazmasıyla başlıyor. Düşlerinde belli başlı karakterleri belirleyip dünyayı gezmesini görüyorsunuz. Bu karakterlerden biri de Bünyamin karakteri. Bünyamin karakteri yazarin da kitabın sonunda belirttiği gibi sağ el anlamına gelen" ben jemin". Bünyamin , Uzun Ihsan efendinin bir nevi hikayeler içinde yansıması ve bu sayede Uzun Ihsan efendi dünyada dilediği gibi gezebiliyor.Kitapta aynı zamanda bilginin ne kadar önemli olduğunu Ebrehe karakterinden görüyoruz. Ebrehe karakterinin de yazarın bilme isteğinden dolayı ortaya çıkan bir karakter olduğunu düşünüyorum.Yazarın dediği gibi Dünya aslında bir düştür ve bu düş inandığın değerler uğruna elinden geleni yapacağın kendi içine kapanıp sadece düşünce ile hayallerini gerçekleştirdiğin öteki bir dünya aslında.Içimizde kalan gerçekleştirmek istediğimiz hayallerimizi bu sayede gercege dönüştürebileceğimizi bilmeliyiz bilmiyorsak eğer bu kitabı okumalıyız.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
(...) Bunun yerine her şerde bir hayır vardır anlayışını düstur edindi. Zaten dünya üzerinde felaketler hiçbir işe yaramaz diyebilecek kaç dürüst insan vardır ki?
Sayfa 100 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
ÖNEMLİ!!!!
"Sakın, sakın! Dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın. Karşınızda ittihad etmiş dalalet fırkalarına karşı perişan etmesin! ‘Elhubbu fillahi velbuğzu fillahi’ düstur-u Rahmanî yerine, el-iyâzü billah ‘El hubbu fissiyaseti velbuğzu lissiyaseti’ düstur-u şeytanî hükmedip, melek gibi bir hakikat kardeşine adavet ve el-hannâs gibi bir siyaset arkadaşına muhabbet ve tarafdarlık ile zulmüne rıza gösterip, cinayetine mânen şerik eylemesin." (Kastamonu Lâhikası)
975 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.