Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sahte olan her şeyden uzak dur, özellikle de insansılardan. Seni birilerine dönüştürmelerine izin verme! Kendini seç.
O ye’stir ya da kara sevda hastalığıdır bana bulaşan Uzak dur benden ta ki bende bulunan sana bulaşmasın
Reklam
Seni andım bu gece Sisli bur yağmur karıştı hüznüme Anılardan seken bir kurşun, kalbimi buldu...
Sayfa 127 - Mona KitapKitabı okudu
Bir ince pusudayım Bu gece zehir zemberek Bir yolun sonundayım Sessizce tükenerek.
Sayfa 112 - Mona KitapKitabı okudu
H. P. Lovecraft bunu beğendi
Hem insan hem de hayvan yaşamında en önemli duygulardan veya hislerden biri de "korku"dur.
Anıyorum seni... Bir çöl gibi yanıyor içim Taşıdım şunca yıl bir özlemi, bir öfkeyi Savrula savrula! Hiçbir gün böylesine garip olmadım Anıyorum seni... Bir gül gibi kanıyor resmin
Sayfa 84 - Mona KitapKitabı okudu
Reklam
“İnsanları tarafsız gözlemle.Her zaman konuşmaktan çok dinle.Gerektiği yerde sus. Bilmediğini bilen gibi yapandan uzak dur.Sen bilirken susma,bilmezken konuşma. Bilgiyi elde etmek seni mutlu edecektir.Asil insan bunu uygular.”
Sen beni yangınlarda, ateşte, harda ara Kahkahalarda değil dertte, kahırda ara Yüreğin sıkışırsa yine bir yaz gecesi Şu mehtaplardan eğil, gel günahlarda ara
Sayfa 62 - Mona KitapKitabı okudu
Dolaylı üsluplara sultanlarla ve kadılarla konuşurken başvurmak gerekir. Rab'le konuşurken değil. Allah büyüktür, bizim o küçük pozlarımız ve laf cambazlıklarımızla işi olmaz O'nun. Beni düşündüren O'dur, o halde ben de düşünüyorum ve düşüncemin ürününü hiç gizlemeye çalışmadan sunuyorum O'na.
" Aşk, dur durak tanımayan bir coşkuydu ve kalbime çok yabancıydı. Buna rağmen sevip kabullenmiştim Özgür'ü. O artık tüm benliğine sirayet etmiş bir hastalık gibiydi... "
Reklam
Şimdi bir iklimdir pişmanlık Sapsarı, kupkuru, bet beniz; Döker yaprağını yavaş yavaş...
Sayfa 29 - Mona KitapKitabı okudu
Sevdiği için ihtiyaç duymalı insan!
"Olgunlaşmamış sevgi 'seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var' der. Olgunlaşmış sevginin söylediği ise 'sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum'dur."
Sayfa 61
Ama okul arkadaşlarımın soruları merak değil tam bir aşağılama biçimindeydi. Okul öğrencisi, bir acemiyi nasıl sorguya çeker? Zaten şaşkına dönen, utancından kızarıp bozaran acemi, okula girişinin birinci günü -hangi okula girerse girsin- herkesin eğlencesi olur. Ona emrederler, onu alaya boğarlar, uşak gibi kullanırlar. Gürbüz, tombul bir çocuk birdenbire gelip kurbanının karşısında durur, gözlerinin içine uzun, sert ve gururlu bakışlarla bakıp bir an karşısındakini süzer. Acemi öğrenci de onun önünde durur, eğer korkak değilse yan gözle bakar, “Dur bakalım ne olacak?” diye bekler. – Bana baksana, senin soyadın ne? –Dolgorukiy… – Prens Dolgorukiy mi? – Hayır… Sadece Dolgorukiy. – Ya, demek sadece!.. Aptal!
Lakin bu vahşete, soykırıma "Dur!" diyen vicdanlı yürekler de vardı. Zulme karşı direnmede cinsiyetin, yaşın, dilin, dinin, rengin, mesleğin önemi yoktu ki, vicdan tüm insanlığa ortak bir çağrıydı. Kuşkusuz bu çağrıya uyanlar imkânları, donanımları nispetince zulme karşı çıkıp insanlığın bekası için çabalayanlardı.
Sayfa 56
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.