Kitap yazarın beş yıla yaydığı aslında üç kitap olan bir üçleme bütünü . Yayınevinin üçlemeyi tek kitapta toplaması büyük avantaj olmuş çünkü kitapları ayrı ayrı düşünmek kurguyu çok eksik bırakırdı diye düşünüyorum. Çünkü üçleme, okurundan dinamik bir süreklilik takibi talep eden ayrıntılarla dolu. Her ayrıntı yakalandığında hikayeye değişik bir
_İttihat Terakki Cemiyeti_
_Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi…
_1889 devletin
Nostalji ya da özleme süreci, ister ayrılık, ister terk, ister ölüm yüzünden olsun, garip ve tutarsız bir süreçtir. İnsan başlangıçta biri olmadan ya da birinden uzakta yaşayamayacağını sanır; ilk zamanlar acısı o kadar keskin ve süreklidir ki, sınırsız bir batış ya da sürekli ilerleyen, sonu gelmez bir mızrak gibi hissedilir, çünkü mahrum olunan
Yozo babasının işinden dolayı küçük yaşta insan ilişkilerindeki sahteliğin çok yakın bir tanığı olmak zorunda kalmıştır. Bu durum tüm yaşamını etkilemiş, insanlığa güvenmeyi bırakın ondan korkunç derecede ürkmüştür. Hizmetkarlarla yaşadığı bir olay da bu durumu pekiştirmiştir. Bu olayı güvenmediği için ailesine bile anlatamamıştır.
İnceleme yazmaya karar verip de sayfayı açtığınızda karşınıza şöyle bir soru çıkıyor: Kitabı beğendiniz mi? Bu sorunun artık çok yersiz ve gereksiz bir soru olduğunu düşünüyorum. Çünkü kitapların içine girdikçe, onlarla zaman geçirdikçe hele ki klasik kitaplarsa bu okuduklarınız beğenmemeniz neredeyse mümkün değil. Her eser kendi mesajını, söylemek istediklerini bir şekilde veriyor. Belki biz az kitap okuduğumuz için ya da yeterince düşünemediğimiz için bazı kitaplardaki bu mesajları anlayamıyor, idrak edemiyoruz. Ne zaman kitap yorumlamaya kalksam insanlara kitabı övüyorken buluyorum kendimi. Halbuki kitap yorumlarımız böyle olmamalı bence, hatta sanırım bize özel olmalı. Gerçekten ne hissettiğimizi söylemeli, anladığımızı anlatmalıyız.... Artık bu kitap hakkında ne düşündüğüme geçmeliyim galiba. Bir dünya klasiği Ezilenler. Dostoyevski'nin kalemi, güzel konu, güzel anlatım, güzel mesaj. Kindarlığın hiçbir zaman kazanamayacağını, bu hayattaki yegane arzunun sevgi olması gerektiğini anlıyorsunuz. Sevgi, sevgi, sevgi. Sevmek sağlıklı olana yaşama enerjisi, hasta olana şifa. Mutsuz olana ilaç, dertli olana deva. Sevgi yaşamın en temeli, özü, suyu, yemeği. Bu eserde de sevgiyi, aşkı çok temiz yaşıyorsunuz. Akıcı bir üslup ve hafif bir merakla hemencecik bitiveriyor. En baştaki soruya gelecek olursak, evet BEĞENDİM.
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218,4bin okunma
"Cehennem acı çektiğimiz yer değildir. Cehennem acı çektiğimizi hiç kimsenin bilmediği yerdir." Sözüyle çocuğun çektiği acıların bilinmezliğine vurgu yapan bir bakış açısıyla yazılmış bir kitap. Çocukluk hayatı örselenmemiş tek bir kişi yoktur'u ayrıntılarıyla, en iyi ailenin bile çocuğun dramına katkıda bulunduğunu çocuğun tarafından
“İnsanlar şimdi durumun kötü olduğunu söylüyorlar, ama o günler çok daha beterdi, inanın. Bir somun ekmek almak için banknotla dolu bir el arabasıyla fırına giden bir adamı görmenin nasıl bir duygu olduğunu düşünebilir misiniz?”