Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
164 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Önyargılardan ve bariyerlerden uzakta
İçine doğduğumuz toplumun temel yargılarını, simgelerini, ailemizin bilinçli ve örtük tutumlarını küçük yaşta içselleştirmeye başladığımız için, stereotipler üzerine eleştirel düşünüp sorgulamadığımızda, otomatik olarak o stereotipi uyguluyoruz. Hazır olan bilgiyi kabul etmeye çok alışmışız. Çevremizdeki kişilerin rollerine göre hangi
Psychologies Türkiye - Sayı 3
Psychologies Türkiye - Sayı 3Psychologies Türkiye · Group Medya · 20177 okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
Bir Düş Mültecisi: Gérard de Nerval
“Kaba Oyalanmalar” Bazen bir çift göz gibi peşine takılırız bir çift sözün. Zihnimize kazınan bir çift bakış gibi zihnimizde yankılanır o bir çift söz. Nerval’in peşine o bir çift sözün keşfi yüzünden takılmıştım ben de. Üstelik bambaşka bir sokakta. Orhan Pamuk’un en sevdiğim romanı Masumiyet Müzesi’nde: "Fransız şair Gerard de Nerval'in bir
Aurélia
AuréliaGérard de Nerval · Kolektif Kitap · 2018188 okunma
Reklam
İnsan aynı anda hem bu denli güçlü, erdemli ve muhteşem, hem de bu denli habis ve bayağı mıydı gerçekten? Bir an kötülükten ibaret görünüyordu, başka bir ansa asil ve tanrısal kabul edilecek ne varsa onda toplanıyordu. Büyük ve erdemli olmak, duyarlı bir varlığa bahşedilmesi mümkün en yüksek şeref gibiydi; bayağı ve habis olmak, nicelerinin başına geldiği üzere, inilebilecek en alçak mevkiiydi; kör köstebeğin, zararsız solucanın halinden beter bir durumdu. Bir insanın nasıl olup da arkadaşını öldürebileceğini, hatta niçin yasaların, hükümetin bulunduğunu epey zaman kavrayamadım; fakat ahlaksızlıkların, kıyımların ayrıntılarını duyunca merakım dindi, bu konuyu nefret ve tiksintiyle bir kenara bıraktım.
Sayfa 129Kitabı okudu
Bir insanın durumu mutluluğuna göre değerlendirilmek istenirse onu neyin sevindirdiğini değil, neyin kederlendirdiğini sormak gerekir. Kendi başına alındığında keder verici olan ne denli önemsiz ise insan da o denli mutludur; ufak tefek şeylere karşı duyarlı olmak için iyi durumda olmak gereklidir çünkü. Mutsuzlukta bu ufak tefek şeylerin ayırdına bile varamayız.
Ama duyarlı olmak başka şey, duymak başka şeydir. Biri ruh işidir, öbürü akıl ve muhakeme.
Sayfa 74 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bir entelektüel için gerçekten sürgün olan biri kadar marjinal ve yabancı olmak, otorite ve güç sahibine değil gezgine, alışkanlığa değil geçiciliğe ve rizikoya, otoritenin belirlediği statükoya değil yeniliğe ve deneye duyarlı olmak demektir.
Sayfa 74 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
261 syf.
10/10 puan verdi
EN ALTTAKİLER... Konu 1980'lerin başında geçmekte. Almanya'da en ağır en pis işlerde can güvenlikleri ellerinden alınarak çalıştırılan binlerce Türk. Dökümhaneden, kok kömürü çıkarmaya, çelik sanayiden ilaç sektörünün kobaylığına kadar varan bir hayatta kalma mücadelesi. Aldıkları düşük ücretlere bir de sağlık problemleri eklenince ek iş arama çaresizliği kaçınılmaz olmuş. Almanya'nın ünlü ilaç laboratuvarından birinde SADECE TÜRKLER'den oluşan deney\kobay insanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Gerekçeleri ise, Almanlar fazla acıya duyarlı değil ama Türkler'in her işte çalışır olması. Bu kısım belgeli ve de fotoğraflı kitaptan alıntılanmıştır. "Hayvanlar üzerinde tıp denemelerine son! Onların yerine Türkleri kullanın!" Çoğunluk Türk vatandaşlarından oluşan ve yıllar süren hayatta kalma mücadelesine tanık olmak için Türklere yapılan zulm ve haksızlığı belgelemeye and içmiş bir kahraman. Onların mücadelesine yanı başında kazma kürek sallayan aynı karanlık dünyanın işçisi bir adam. Ali Levent Sınırlıoğlu. Sahte Türk kimliği ile 2 yıl boyunca yerin altında kazma kürek sallayan kişi, aslında Alman gazeteci Günter Wallraff'tan başkası değil. Ve o gazeteci\madenci 2 yıl sonra yaşadığı tüm zorlukları Türkler adına biriktirdiği tüm bilgileri kitabına konu ederek En Alttakiler'i çıkarır. Günter Wallaff kalemiyle" En Alttakiler"okunmaya değer bir kitap.
En Alttakiler
En AlttakilerGünter Wallraff · Milliyet Yayınları · 1985202 okunma
-kadın erkekten 10-12 cm küçüktür -kadının solunumu daha rahattır -göğüs kafesi daha geniştir (Allah iki kişilik yaratıyor ki gebelikde tıkanmasın nefesi) -kulak yapısı, duyusu güçlüdür -ses telleri daha güçlüdür -gece görmelerinde kadın, gündüz de ise erkeğin görmesi daha iyidir -kadınların deride temas yetenekleri, değme hassasiyetleri gerek kendileri dokunduğunda gerek başkası ona temas ettiğinde daha duyarlı, cilt kapasitesi ve parmak uçları daha hassas -akli melekeleri çok farklı; erkekler karmaşık işleri alıp sonuç üretmekten hoşlanırlarmış, kadınlar hazır kalıp işleri alıp uygularlarmış -dil öğrenme yetenekleri daha üstün kadınlarda ve ve lisan kullanmadaki ustalıkları (ör. spikerler) (eğri büğrü konuşmasınlar ayeti) -beyinde bilgi hafızalama kadında dağınık bilgileri depolamada üstün, erkeklerse kurallı bilgiler de öyle -içine gizlemede kadın daha fazla dolayısıyla stres daha çok (ör. misafir) -geçmişine göre daha derin kadın, kendisini affedememe vs. duygusallık daha çok old. için iç muhasebe yeteneği daha fazla -tuttu mu daha iyi tutar, fanatikliğe yatkın. tutuculuğu olmasaydı kocasından başkasına tutunabilirdi -erkeğe göre kadının ahlaki kimliği daha esnek, daha kolay etkileniyor -kadının hareketsiz hali daha yaygındır. evde oturur, filanlara oturmaya gidelim derler mesela. kadının bi yerde dinlenmeyi tercih etmesi lazım ama erkek daha hareketli -kadın daha sosyaldir bir araya gelmek ister, erkek yönetici olmak ister benim olsun der. şeriatımız kadın ve erkeğin fizyolojik özelliklerini göz önünde bulundurarak hüküm verir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.