Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
duyumcu
sevmekten âciziz, sevilmek için gereken sözlerse daha söylemeden yorar bizi. zaten içinizden kim ister ki sevilmeyi? René’nin "severek yoruyorlardı onu." sözü, tam olarak şiarımız sayılmaz. sevilmeyi düşünmektir bizi tek yoran, telaşa düşürecek kadar yorar hem de.
Sayfa 487 - Can Sanat Yayınları - Yedinci Basım - Aralık, 2013 - Çeviren: Saadet ÖzenKitabı okudu
Schrödinger'in "Bütün bilgimiz...tamamen anlık duyu algısına dayanır." türünden duyumcu (sensualist) ve pozitivist görüşler ifade etmesine daha da fazla şaşırmıştım.
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
Seçkinlere,akıl ve sezgi sahibi insanlara, duyumcu-maddeci değil, akılcı-ruhçu insanlara tahsis edilmiş olan özel bir anlaşılma biçimi ve seviyesi vardır ki bu filozofların, bilginlerin anlama biçimi seviyesidir.Felsefe o halde İslam’ın en üstün, en doğru, en mükemmel anlama biçimi ve seviyesidir
Dört Halife dönemi sonrasında, cehalet, ihtiras, İran ruhçuluğu, Yunan düşüncesi veya diğer maddeci veya duyumcu sistemler İslam'ın politik teşkilatına sık sık bulaştırılmıştır.
Nitekim medeniyetleri materyalist, akılcı ve mistik medeniyetler olarak üç tipe ayırdıktan sonra onların karşısında vahye dayalı medeniyeti savunan Ebu’l-Hasan Nedvi İslam medeniyetlerinin konumunu şöyle açıklıyor:”Dört halife dönemi sonrasında, cehalet, ihtiras, İran ruhçuluğu, Yunan düşüncesi veya diğer maddeci veya duyumcu sistemler İslâm’ın politik teşkilatına sık sık bulaştırılmıştır.
Analitik Felsefenin Öyküsü Bölüm 1: Başlangıç ve Kurucular
McTaggart önce Russell’ı duyumcu epistemolojiyi terk etmeye ikna eder. Sonraysa gerçekliğin ruhani olduğuna ikna etmeyi başarır. Russell kariyerinin ilk bölümünde Neo-Hegelci bakış açısıyla çalışmalar yapar. Her zaman bilimlerle içli dışlı olan Russell normalde metafiziksel ilk prensiplerden hareketle çalışan Neo-Hegelciler’in aksine bilimlerin verilerinden hareket ederek Neo-Hegelci “Mutlak”ın kavrayışına sahip olmak ister. Russell’ın bu döneminde bütün bilimler Mutlak’a çeşitli soyutlamalar yaparak, belli bir yönünden yaklaşmaya çalışan kusurlu araçlar olarak görülürler.
Reklam
Duyumcu Medeniyet:
Maksimum kârı, faydacılığı ve fırsatçılığı önceleyen bir zihniyet, doğruluk ile yanlışlık, hukuka uygunluk ile aykırılık arasında bir ayrım gözetmez. Kişisel çıkarı toplumsal yarara, belirsizliği sisteme tercih eder. Dolayısıyla sağlığı tehdit eden durumlar, toplumsal çalkantılar ve ticari düzenbazlıklar, sahtekarlıklar sorun olarak görülmez. Bunlar ticari hayatın gerçekleri olarak görülür.
Geleneksel psikolojik kavram dilinde, psikoloji modern "Ges­talt Psikolojisi"ne geçerken duyumcu kavrayışın kabullerinden an­cak kurtulduğu için, bu şey-durumunun anlatımı konusunda tam isabetli bir ifade hemen hiç sunulmamıştır. Bütün nesnelliği "yalın" izlenimde sona erdirmiş olan söz konusu duyumcu yaklaşım için her
Felsefe, önce­likle bu kendini onaylama eyleminde, yani gerçeklik bilgisinin asıl organı olarak bizzat kendisine duyduğu güvende kendini kurar. Adaequatio rei et intellectus iddiası, bu anlamda onun doğal çıkış noktası olarak kalır. Fakat diğer taraftan bu temel eylem, şimdi kendi diyalektik karşıtını da kendi içinde taşır Felsefe kendi nesne­sini
Ruh Körlüğü
Goldstein ve Gelb tarafından araştırılan ruh körlüğü vakası, çi­zilen klinik genel tabloya göre, aynı yazarlar tarafından tasvir edi­len renk isimlerini unutma durumundan tamamen ayrılmasına rağ­men, bu vaka renk isimlerini unutma vakasıyla teorik olarak aynı çizgide incelenebilir ve onunla ortak bakış noktası altında değerlen­dirilebilir. Ruh
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.