Açlıktan, soğuktan, yalnızlıktan, yüzüstü bırakılmışlıktan, yoksulluktan. Acıklı bir alışveriş. Bir lokma ekmek için, bir ruh. Sefalet sunar, toplum kabul eder.
Adam, kıyıya yaklaşırken dalgaların boyunu actigini görmüş, deniz kıyısında o yöne kadar gördüğü en dehşetli fırtına kopuyormuş, bala sesini zarzor duyurabilmiş . Balık ortaya çıkınca, adamın ağzında şu sözler dökülmüş “ karım artık kraliçe olmak istemiyor denizlerin imparatoriçesi olmak, seni de kölesi yapmak istiyor.”
Balık durumu anladığını ifade edercesine, başını iki yana doğru salladıktan sonra usulca yüzerek uzaklaşmış. Deniz aniden sakinleşip durulmuş, balıkçı evine dönmüş ve karısını elinde kırık bir ekmek kutusuyla mütevazi evlerinin önünde bekler bulmuş.
Mesela ekmek boğazıma dursa sırtıma vuracak tek bir insan olmadığı hakikatini ardıma atarak, bıkmadan ve yılmadan, yanlış yaşanmış bir hayatı temize çekmek gayretindeyim.
Bütün günahlar hırsızlığın bir çeşitlenmesidir... "Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun." dedi Baba. " Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun."
"Çalmaktan daha kötü bir suç yoktur." Kendisine ait olmayan bir şeyi alan insan, bu ister bir can olsun isterse bir dilim nân (ekmek) ... aşağılıktır."
"...Hiç yakınmadan silahınıza cephane, size ekmek taşıdık. Yüksünmeden siperlerinizi
kazdık. Severek yaranızı yıkadık, kırığınızı sardık. Ateş altında suyunuzu yetiştirdik.
Yolunuza saçımızı serdik. Şimdi bunca kadının hakkını, erkek olmanın bedelini ödeme
vaktidir. Eğer bu sefer kardeşlerinizi kurtarmadan dönerseniz, bilin ki ananız da, bacınız da,
yavuklunuz da hakkını helal etmeyecektir...""
(Bir teğmen)"Eğer gözlerimi bir an için olsun geriye çevirirsem, ölümden yılıp da geriye tek bir adım bile
atarsam, beni hain bilin. Kanım size helal olsun!"
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye