Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
604 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Yazarımız Arif Ergin; tarihe ve gizemlere meraklı bir mühendis aslında. Tekvin ilk romanı. "iklim değişikliği" "çevreci ekonomi" ve "sürdürülebilir enerji" gibi alanlarda da danışmanlık yapmakta. Kitabında ilgimi çeken ilk şey Platon'un 'mağara benzetmesi' olmuştu bunu nerede ve nasıl işlediğini çok merak ederek okudum. Romanın iki ana karakteri Melek ve Hakan. Olaylar Melek'in kaçırılması ile başlıyor. Kayıp bir Osman Hamdi Bey tablosu aranıyor. Bu tabloda bir şifre var. Tabloya sahip olan kişi hem şifrenin hem dünyanın sahibi oluyor. Şifreyi bulmak o kadar kolay olmayacak ama. Yazar kurgunun dışında aslında kurgusunu da desteklemek istercesine Yahudilik, Hristiyanlık, İslam ve bu üç dinin ortak konusu 'Mesih-kurtarıcı-zulkarneyn' üzerine açıklamalar yapmış, siyonizmden, hayat ağacından, kabaladan, illuminatiden, Rothschild ve Camondo ailelerinden de uzun uzun bahsetmiş, bilgi ve düşüncelerini de paylaşmış. Bunlar dışında kitap boyunca yer almasına rağmen mevleviliğe ilişkin açıklama yapmamış sanki bu konuyu okuyucuya bırakmış gibi. (benim fikrim siz farklı yorumlayabilirsiniz) Kitaptaki tek şifre tabloda gizli olan şifre değil. Yazar 114 bölümün her birinin başına bir harf yerleştirmiş ve burada da bir şifre olduğunu söylemiş röportajında. Çok uğraştım ama beni aştı. Araştırdım bir çılgın şifrenin 'size bu kitapta zulkarneyni anlatacağım' olduğunu paylaşmış ancak yazar bu şifre ile ilgili sadece okuyucularıma bıraktım açıklaması yapmış. Soluksuz okutuyor kitap kendini. Keyifli okumalar.
Tekvin
TekvinArif Ergin · Doğan Yayınları · 20181,946 okunma
736 syf.
·
Puan vermedi
Gülün Adı'nı "biraz" zorlanarak okudum
Gülün Adı yıllardır aklımda olan ancak bir türlü önyargılarımı yıkıp elime alamadığım o kalın kitap. Vize haftasında kabuğumu kırmaya karar vermem iyi bir karar mı oldu emin değilim. İlçe kütüphanesini daha sık kullanmaya karar verdim, ekonomi yönetimi (hehe), zaten yıllar önce de kullanırdım ama artık bir kitabı satın alarak okumak yerine ödünç
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 201612,5bin okunma
Reklam
79 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Ekonominin temeline inen, bitirmenin oldukça kolay olduğu, çok fazla yorucu olmayan bir kitap. Ekonomi Politik, 3 bölüm 1 nottan oluşan; 3 adet de ekler kısmındaki bölümler üzerine eklenmiş bir kitaptır. Giriş kısmında ‘Ekonomi’ için çok güzel bir tanım okudum ve bunu yeni öğrendim: Tüm ailenin ortak iyiliği için ev işlerinin akla ve belli kurallara uygun biçimde çekilip çevrilmesi, anlamını taşıyormuş. Aslında ne kadar güzel değil mi? Yani bir aile olmanın ve ailede ekonominin önemine vurguları eksik etmeyen bir eser. Kusura bakmayın ama aşk karın doyurmuyor, mide dolunca huzur geliyor bu da maddiyatla oluyor. Yani öyle sevgiyle falan boş laflar bunlar, 2 tane açlıktan ağlayan çocuğunuz olunca anlıyorsunuz. Başıma gelmedi ama yakınımızda gördük bunu yaşayanı. O yüzden önce mide sonra aşk dostlarım. Diğer bir nokta da ev ekonomisini bilmeyen, evine bir tane musluk dahi almamış insanların sırf bazı duygularını tatmin için evlenmeleri ve bunun adına ‘AŞK’ deyip o güzel kelimeyi kirlettikleri yetmiyormuş gibi; başarısızlıklarını ve yönetememelerini de bu güzel kelimenin ardına saklanarak örtbas etmeye çalışmaları. Gerçekten ‘Ekonomi’ çok önemli bir kavram ve bunun yönetimini başarmak, evde mutluluğun anahtarı. Dürüst olalım artık kimse soğan ekmek yer huzurla otururum kafasında değil, onu geçti. O artık hani ‘Kalelerimizde Oturacağız’ deyip o ‘Kalelerin’ KİRA olduğunu bilemeyenlerin saçma lafları gibi oluyor. Bu yüzden ayrıntılar çok mühim dostlarım. Kitap görüldüğü üzere beni epey etkiledi. İlgimi ve dikkatimi de çok çeken bir konu. İyi okumalar dilerim..
Ekonomi Politik
Ekonomi PolitikJean-Jacques Rousseau · İmge Kitabevi · 200562 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
Evet uzun süredir inceleme yazmıyordum. Aslında bu kitapta da inceleme olmayışı biraz beni üzdü diyebilirim. Ksenophon ve Sokrates'i (büyük ihtimalle adını duymuştursunuz.) bilmeyen yoktur. Onlar arasında geçen konuşmaları ele alıyor. Tabi sonradan o örnek alınacak kişimiz ile de kısa da olsa tarım üzerine sohbet ediliyor. Eser yunan mitolojisi olsun , yunan tarihi olsun bilmediğim şeyleri öğrenmeme (Mesela bu dönemde kızlar 14 -15 yaşlarında , erkekler ise 30 -35 yaşlarında evleniyormuş. ) vesile oldu. Bazı şeyleri sorguladım ( Bir şeyin değerinin olması önemli midir ? Yoksa o şeyden faydalınır isek mi değerli olur ? gibi sorulara yanıt aradım. ) . Felsefe ve iktisat (ekonomi de diyebiliriz. Zaten iktisat arapça kökenli bir kelimeydi. Ekonomi de Fransızca kökenli bir kelime. Acaba Türkçe de bunların yerini alacak Öz Türkçe bir kelime var mı ?) alanlarında yolculuğa çıktık. Tavsiye edebilirim. Kitapla kalın güzel insanlar...
İktisat Üzerine
İktisat ÜzerineKsenophon · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Asimov okumalarına Vakıf serisinin ilk kitabıyla devam ediyorum. Vakıf’ı ilk kez Börü dizisinde görüp merak etmiştim. Kitabı edindikten sonra okumuş ve çok beğenmiştim. Daha sonra serinin tamamlanmadığını öğrendiğimden devam etmeme kararı aldım. İnternette kitapların hangi sırayla okunması gerektiğine dair hararetli tartışmalar devam ediyor. Aynı
Vakıf
VakıfIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 20173,336 okunma
Neden Amerikan bizonunun sayısı neredeyse tükenmek üzereyken ineklerin sayısı üstel olarak arttı? İnekler bizonları yedikleri için mi? Hayır, inekler çoğalırken bizonların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmalarının nedeni, ineklerin özel mülkiyet altında olması, bizonların ise olmamasıydı. 1889 itibariyle, bizon sayısı milyonlardan 1.000'in biraz üzerine kadar düşmüştü. Neyse ki, günümüzde Amerikan bizonu yok olmanıin eşiğinden dönmüş durumda çünkü artık onlar da özel mülk haline geldi. Halen 500.000 bizon mevcut ve bizon eti için bir pazar oluştuğundan sayıları giderek artıyor.
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
Mevcut ekonomi modeli çöktüğünde, dünyada yeni bir model uygulanmaya başlanacak ve bu, büyük ihtimalle "enformasyonizm" olacak. Yani artık üretim, sermaya(kapital) üzerine değil, bilgi(en-formasyon) üzerine kurgulanacak. Teknoloji çağında bilgi teknolojilerini yönetenler, üretimi organize edecek. Küresel krizin patladığı o gün gelip, bütün kralların çırılçıplak olduğu görüldüğünde, dünya köleleri için özgürlük şansı doğacak.Eğer bu şansı kullanamazlarsa, bu sefer yeni efendiler bilgiyi elinde bulunduranlar olacak, diğerleri de muhtemelen çiplenmiş köleler...
Kapitalizmin avukatları, şişine şişine, onun “uygarlaştırma görevi’nden sözederler. Kapitalizm, derler, eskiden geri bir durumda bulunan halklara, ilerlemeyi öğretti. Bundan daha büyük bir yalan yoktur. Gerçekte, kapitalizmin evrenselleşmesi, insanlığın engin çoğunluğunun, sanayice gelişmiş az bir sayıdaki ülkenin tekelci sermayesine kul köle olması sonucunu vermiştir. Dünya kapitalist sistemi, egemenlik-bağımlılık ilişkisi üzerine, baskı ve sömürü üzerine dayanır.
Mali sermaye, dökümanlarını, kapitalist dünya üzerine yayar. Kar yarışmaları içinde, tekelciler, sermayelerini, en başta, ucuz ve zengin hammadde kaynaklarının ve hemen hemen bedava bir iş gücünün bulunduğu az sanayileşmiş ülkelere gönderirler. Tekelciler, bu ülkelerde doğal zenginlikleri yok pahasına satınalır ve kendi işletmelerini kurarlar. Böylece bağımlı ve ezilmiş halkları soyarlar; kendirine sermaye ihraç edilmiş ülkeler, bir avuç emperyalist tekele çok büyük haraç öderler.
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Modern Dünyanın Sınırları Karşısında Antropoloji
Claude Levi Strauss'un 1986 yılında Japonya'da verdiği üç dizi konferansın yazılı metinlerinden oluşan bir kitaptı. Daha ilk sayfada modern dünya ile ilkel toplum arasından ilişkiyi mükemmel örneklerle özetliyor. Henüz daha Sovyetler dağılmamış, Japonya'nın o büyük ekonomik mucizesinin izleri silinmemiş, Avrupa tam olarak bütünleşmemişken 2000'li yıllara doğru gidilirken insanoğlunun geçmişi, bugünü ve geleceği üzerine ders niteliğinde bir eser. Okurken büyük zevk aldım. 《☆☆☆》 İlkel toplumlar neye göre ilkel? Modern toplumlar kadar imkanlara sahip olmasalar da dışarıdan bir müdahale olmadığı sürece istikrarlı bir şekilde varlıklarını sürdürüyorlar. Beslenme alışkanlıkları ve sürekli aktif olmaları uzun ve sağlıklı bir yaşam sağlıyor. Günde birkaç saat çalışarak tüm ailelerinin geçimini sağlayabiliyorlar. 《☆☆☆》 Modern toplum ise insanları kentlere dolduruyor. Yapay ihtiyaçlar belirliyor, bu ihtiyaçlara göre üretim yapıyor ve üretilenleri tüketiyoruz.Hep daha fazla üretim için çalışmaya devam ediyoruz. Ekonomi biliminin sınırsız büyüme arzusu nereye kadar böyle devam edecek? Teknoloji ve artan refah bize daha fazla mutluluk ve daha fazla boş zaman vaat ediyordu. Neden hâlâ payımıza düşeni alamadık. Evet benimde uzun zamandır kafamı kurcalayan pek çok soruya Levi Strauss 35 yıl önce sade bir şekilde açıklık getirmiş. Mutlaka okunması gereken eşsiz bir kitap.
Modern Dünyanın Sorunları Karşısında Antropoloji
Modern Dünyanın Sorunları Karşısında AntropolojiClaude Levi-Strauss · Metis Yayıncılık · 2018207 okunma
Reklam
Cehenneme Övgü
Tüm dünya sistemi, yasaların, tüketici davranışlarının, ekonomi teorilerinin ve dinin rasyonalize ettiği çılgınca varsayımlar üzerine kurulmuştur. İşte İngiliz madenci oğlunun klasik öyküsü: “Anne, üşüyorum, sobayı yakamaz mısın?” “Kömürümüz yok.” “Neden?” “Çünkü baban işsiz kaldı.” “Neden?” “Fazla kömür olduğu için.” Böylesine bir delilik, kapitalist sistemin doğası gereğidir. Gündüz Vassaf
Sayfa 56 - İletişimKitabı okudu
441 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Eser mütercim (Almanca aslından İngilizceye çeviren) tarafından (Ephraim Fischoff) yazılan 11 sayfalık ön söz ile başlıyor. Ön sözden sonraki bölüm Talcott Parsons'un, Max Weber'in çalışma metodunu, düşüncelerini ve eserlerini (bilhassa Din Sosyolojisi üzerine yazdıklarını) ele aldığı ve okuyucuya aktardığı sunum bölümü ki, çok ağır ve karışık bir
Din Sosyolojisi
Din SosyolojisiMax Weber · Yarın Yayıncılık · 201271 okunma
Kapitalizm, yerini sosyalizme ve özel mülkiyet de toplumsal mülkiyete bıraktığı zaman, meta üretimi, kökünden nitelik değiştirir: sosyalist, planlı, üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerine değil, ama toplumsal mülkiyeti üzerine kurulu bir meta üretimi durumuna gelir.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.