Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
21 yüzyılın başında ortalama bir insanın McDonald's menüleriyle tıkınmaktan ölme ihtimali kuraklık, ebola virüsü ya da el-kaide saldırısında hayatını kaybetme ihtimalinden çok daha yüksek.
İnterneti çok aktif kullandığından dolayı Batı medyası Şeyh el-Evlâkî'ye "İnternet Bin Ladin'i" diyordu. Akıcı İngilizcesiyle yaptığı İslâmî vaazlar internet üzerinden geniş bir kitleye ulaşmasını ve Batı gençliğinin bilinçlenmesini sağladı. Enver el-Evlâkî'nin konuşmaları, "Küresel Cihad" başlatan el-Kaide'nin fikirlerini Batı'da yaşayan Müslüman gençlere de yaymıştı.
Sayfa 12 - Beyaz Minare Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Pekin, ayrılıkçıları İslamcı teröristler olarak göstermekten de geri durmuyor. Örneğin Tacikistan'da kadrolaşmayı başarmış El Kaide ve diğer gruplar, gerçekten de Uygur ayrılıkçılarla bağ kurmaya çalışıyor; gelgelelim, Uygur hareketi öncelikle milliyetçi, sonra İslamcı.
Sayfa 63 - ÇinKitabı okudu
El Kaide'nin 2001'deki amacı basit olarak Amerika Birle­şik Devletleri'ne bir saldırıda bulunmak değildir. Onun amacı Amerika'nın zayıflığını gözler önüne serecek ve El Kaide'nin gücünü ortaya koyacak bir saldırı gerçekleştirmektir. El Kaide Amerika'yı zayıf gibi göstererek İslam dünyasının yönetimle­rini yanına alma amaa taşımaktadır. Mısır, Suudi Arabistan, Pakistan ve Endonezya gibi ülkelerin yönetimlerini etkilemek onların birincil amacını oluşturmaktadır.
Adelman The Wall Street Journal'da yayınlanan kısacık bir yazısında, Saddam'ın El Kaide'den daha büyük bir tehlike arzettiğini söyleyerek ağırlığını koydu; çünkü onun elinde bir ülke, milyarlık petrol gelirleri, bir ordu ve " kitle imha silahlarını ürettiğini ettiğini sayısız imalathane ve pek çok bilimsel laboratuvar" bulunuyordu.
Radikal Örgütlerin Ortaya Çıkması ve Yabancı Terörist Savaşçılar
Bu arada Bağdadi'nin emri altında, IİD'nden Abu Muhammmed Al Golani başkanlığında bir grup militan, Suriye'de örgütlenmeye başladı. 2012 yılı başlarında Suriye'de Nusra Cephesi'ni kuran bu grup El Kaide'ye bağlılığını açıkladı. El Kaide lideri Zawahiri ilk başta sessiz kaldı ama bir süre sonra Nusra'yı sahiplendi. El Nusra rejim güçlerine, İranlılara ve Hizbullah'a karşı çok etkili savaştığı gibi halka sosyal yardım tarafında da aktifti. Bu özelikleriyle halk arasında sempati kazandı. IİD'nin lideri Bağdadi de 2013 yılında Suriye'ye geçti. Örgütün ismi Irak ve (Şam) Suriye İslam Devleti (IŞİD) olarak değiştirildi.
Reklam
Radikal Örgütlerin Sahneye Çıkması ve Yabancı Terörist Savaşçılar
El Kaide, Sünniler arasında örgüte zemin kaybettiren Zarkawi'nin bu yöntemlerinden hoşnut değildi. Amerikalılar, Zarkawi'yi Haziran 2006'da öldürdüler. Zarkawi'nin yerine Mısırlı Abu Ayub Al Masri geçti. Masri, Amerikalılara karşı direnişi aslında Iraklıların hayatını umursamayan yabancı cihatçıların yürüttüğü yolundaki eleştirilerin önünü almak amacıyla olsa gerek, Irak doğumlu bir kişi olan Abu Omar Al Bagdadi'yi örgütün başına geçirdi. Örgütün adının da Irak İslam Devleti (IİD) olarak değiştirildiği açıklandı.
Mağrip'te demokratikleşme talep eden kitlesel gösterilerle başlayan "Arap Baharı" 2011 ilkbaharında Suriye'ye intikal etti. Devletin protestolara kar­şı gayet şedit tutumu, Batılı güçlerin istemedikleri Esad rejimine 'diploma­tik' cephe alması ve Suudi Arabistan-Türkiye-Katar ekseninin rejimi devir­meye davranan
Sayfa 879 - İletişim Yayıncılık
Ölüm, üretimin sonudur
Küreselin şiddeti, evrensel değiş tokuşa boyun eğmeyen tüm tekillikleri silip süpürür. Terörizm, küreselin terörüne karşı tekil olanın terörüdür. Her tür değiş tokuştan kaçan ölüm, kusursuz bir tekilliktir. Terörizmle birlikte ölüm, hayatın üretim ve performans olarak totalleştiği sisteme şiddetli bir şekilde girer. Ölüm, üretimin sonudur. Teröristler tarafından ölümün yüceltilmesi ile yaşamı sadece yaşam olarak her ne pahasına olursa olsun uzatmaya çalışan günümüz sağlık histerisi, karşılıklı olarak birbirine yol açar. El Kaide' nin şu mottosu, bu sistemsel bağlantıya dikkat çeker: "Siz yaşamı, biz ölümü seviyoruz."
Sayfa 18
Şeyh Ebû Mus'ab es-Sûri'nin, 31 Ekim 2005 tarihinde, Pakistan'ın Kuetta şehrinde, arkadaşlarıyla iftar ettiği sırada yakalandığı medyaya yansıdı. Yakalandığı resmî olarak açıklanmazken, Pakistan'ın Ebû Mus'ab'ı ABD'ye verdiği ve Ebû Mus'ab'ın bir "hayalet tutuklu" olarak CIA tarafından esir tutulduğu anlaşıldı. Yıllar geçmesine rağmen Ebû Mus'ab'ın nerede olduğu açıklanmadı. ABD tarafından Suriye'de Esed rejimine teslim edildiği öne sürülse de bu iddiayı doğrulayacak hiçbir kanıt sunulmadı. 2014 yılının Mart ayında El Kaide liderlerinden Adem Yahya Gaden, aynı yılın Nisan ayında El Kaide lideri Eymen Ez-Zevâhirî, Ebû Mus'ab'ın hâlen hapiste olduğunu ifade ettiler. Küresel cihadın teorisyenlerinden Şeyh Ebû Mus'ab'ın hâlen hayatta olup olmadığı, nerede tutulduğu, son durumunun ne olduğu bilinmiyor. Ebû Mus'ab, şayet hayattaysa, şu an 62 yaşında.
Sayfa 11 - Küresel KitapKitabı okudu
Reklam
IŞID, PYD, PKK gibi terör örgütlerinin cirit attığı, El-Kaide bağlantılı cihatçıların kol gezdiği, kendilerine Ceyşül Vatani, Özgür Suriye Ordusu, Nusra Cephesi gibi havalı isimler takan fraksiyonların kıyameti çağırdığı bu hazin coğrafyada her gün yüzlerce isimsiz kişi ölüyor, nice katliamlar yaşanıyordu.
Vahhabiler
Vahhabilerin ilk İslam'ın temizliğine geri dönüş dedikleri çağrıları, 20. yüzyılda ve 21. yüzyıl başlarında sadece Suudi Arabistan'da değil, Taliban olarak Afganistan'da, Selefiler olarak Mısır'da ve El kaide olarak da birçok yerde güç kazandı. İslam'da fark edilen düşman, fark edilmeyen kadar, hatta ondan bile daha tehlikeliydi. 1981'de öldürülen Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat gibi, Barış yapmak bir yana, düşmanla görüşen her lider baş düşman ilan ediliyor, öldürülecekler listesinin başına yazılıyordu.
Sayfa 169
Bugün Müslümanların geçmişte olduğu gibi izzetli, kuvvetli olabilmeleri ve de kalkınabilmeleri için İslâm akidesini, yeniden fikir ve hadarat hareketini bina edecekleri fikrî bir kaide olarak algılayıp İslâm akidesine itimat etmeleri ve bu itimadı yeniden tazelemelerinden başka yolları yoktur.
Sayfa 99 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Yüksek fikir ancak kâinat, hayat ve insana dair, geldiği ve varacağı yeri gösteren, sonra da hayatının boyutları ve hayattaki gayesinin ne olduğunu tanıtan akli bir akidenin var olması ile fikrî kaide niteliğini kazanabilir.
Sayfa 42 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
828 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.