Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Varsa devran içinde devran bu devranın devranıyız biz o canlar ki cananından taşra düşmüştür cananıyız biz gönül mahzun ay karanlık yıldızlar gözden nihan olsa da
Asıl üstad Kur'an'dır. Üstad-ı muhteremimiz elyak ve elhak muarrifi, mübelliği ve müderrisidir. Biz muhtaçlar fırsatı ganîmet bilmeli, cevherleri almalı; kalbimize, dimağımıza nakşetmek, dâreynde medar-ı saadetimiz olacak olan bu Nurlara alâ kadri't-tâka neşre çalışarak muhafazasını kuvvetleştirmeliyiz.
Sayfa 60
Reklam
Kanâat kûşesin cây eyleyenler ağniyâdandır Gınâ-i kalbe mâlik olmak elhak kimyâdandır
Daha neyimize sövülecekti? Elhak, bidayetteki garipliğe avdet ettik. Dövene elsiz, sövene dilsiz. Meraktayım; şu deryalar gibi hoşgörü sahipleri ne derler bu işe?
"Vakit nakittir" sözü Batılılar'ın "time is money" sözünden tercümedir. Kapitalist mantığın her şeyi paralaştıran ve paralayan çarpık zihniyetine göre elhak bu doğru bir sözdür.
Sayfa 119 - mostar yayınlarıKitabı okudu
Demek mükemmelleşen, tamam olan her şey yıkılıp boşalmaya mahkumdur!..
Yunanlıların bir hikmeti hatırıma geliyor: “Nerede tokluk orada hypris” yani küfür ve günah. Biz Türkler’in bir atalar sözü de aynı şeyi söyler gibi: “Kula bela gelmez kul azmayınca; kul belasını bulmaz Hâk yazmayınca.” Azmak burada büyümek, şişmek, azmanlaşmak manasındadır. Demek mükemmelleşen, dolan, tamam olan her şey ya dışarıdan içeriden yıkılıp boşalmaya mahkumdur. Benimkisi -elhak- noksansız oldu. Hem dışarıdan, hem de içeriden gümbür gümbür çöküverdim.
Sayfa 113 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yani siz, toplumun muazzam bir çoğunluğunun mülksüzlüğünü zorunlu koşul olarak varsayan bir mülkiyeti ortadan kaldırmak istemekle itham ediyorsunuz bizi. Sözün kısası, sizin mülkiyetinizi ilga etmek istemekle itham ediyorsunuz bizi. Elhak! Bunu istiyoruz biz!
Evet, risalet-i Muhammediye aleyhissalâtü vesselâma dair olan On Dokuzuncu Söz hem üç cihetle kerametli ve hârika olan On Dokuzuncu Mektup elhak Risale-i Nur'un en parlak birer nurudurlar. (Sikke-i Tasdiki Gaybî 116.sh - Risale-i Nur)
Enver NeşriyatKitabı okudu
Alfa duvar...
Gün kavuşurken köye bir adam geldi ve peygamber olduğunu söyledi. Köylüler adama inanmadılar, “İspat et!” dediler. Adam karşılarındaki eski suru gösterdi ve “Eğer bu duvar konuşur ve benim peygamber olduğumu söylerse inanır mısınız?” diye sordu. Köylüler, “Elhak, inanırız!” dediler. Adam duvara döndü ve elini uzatarak, “Konuş ya duvar!” buyurdu. Bunun üzerine duvar dile geldi ve şöyle dedi: “Bu adam peygamber değildir. Sizi kandırıyor. Peygamber değildir.”
442 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.