"...Camus'un günlüğüne not ettiği, 'Ölümüm bile tartışma konusu olacak. Oysa, bugün en derinden arzu ettiğim şey, sevdiğim insanların huzurunu bozmayacak, sessiz bir ölümdür.' cümlesi manidar."
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın.
Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Uzun bir şiirdir “Göçebe”. Bir yılda yazabilmiştim. Maliye Müfettişi olarak göreve gittiğim Kars’ta ve Ağrı’da gövdesini kurmuş, daha sonra 1962’de Paris’te tamamlamıştım.
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu
Tel Cambazının Tel Üstündeki Durumunu Anlatır Şiirdir
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük âmenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Vogon şiiri hiç şüphesiz evrendeki en kötü 3. şiirdir. En kötü 2. şiirse Krialı Azgothlatın yazdıklarıdır. Şair-i Azamları osuruklu Grunthos "Yaz ortasında bir sabah koltuk altında bulduğum küçük yeşil macun yumrusuna kaside" adlı şiirini okurken dinleyicilerden dördü iç kanamadan yaşamını yitirmiştir. Orta galaktik Sanat Onur kurulu Başkanı'ysa kendi bacaklarından birini kemirerek hayatta kalmayı başarmıştı. Şiirine gösterilen tepkilerin Grunthos' u düş kırıklığına uğrattığı ve tam "En sevdiğim Banyo Lıkırtıları" başlıklı 12 ciltlik epik çalışmasını okumaya başlayacakken kendi kalın bağırsağın yaşamı ve uygarlığı kurtarmak adına çılgınca bir girişimde bulunarak dosdoğru boynundan geçip beynini boğduğu söylenir.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epiyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Tel Cambazının Tel Üstündeki Durumunu Anlatır Şiirdir
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük âmenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Vogon şiiri hiç şüphesiz Evrendeki en kötü üçüncü şiirdir. En kötü ikinci şiirse Krialı Azgothların yazdıklarıdır. Şair-i Azamları Osuruklu Grunthos “Yaz Ortasında Bir Sabah Koltukaltımda Bulduğum Küçük Yeşil Macun Yumrusuna Kaside” adlı şiirini okurken, dinleyicilerdem dördü iç kanamadan yaşamını yitirmiştir. Orta Galaktik Sanat Onur Kurulu Başkanı’ysa kendi bacaklarından birini kemirerek hayatta kalmayı başarmıştı. Şiirine gösterilen tepkilerin Grunthos’u düş kırıklığına uğrattığı ve tam En Sevdiğim Banyo Lıkırtıları başlıklı on iki ciltlik epik çalışmasını okumaya başlayacakken, kendi kalın bağırsağının yaşamı ve uygarlığı kurtarmak adına çılgınca bir girişimde bulunarak dosdoğru boynundan geçip beynini boğduğu söylenir.
Bunların hepsinden daha kötü olan şiirlerse, yaratıcısı olan İngiltere, Essex, Greenbridge’den Paula Nancy Millstone Jennings’le birlikte Yerküre gezegeninin yıkımı sırasında yok olup gitmişti.
İnanıyorum söylediğini candan söylediğine,
Ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.
Hafızanın kulu olmaz kararımız,
Çabuk doğduğu için büyümeden ölür,
Nasıl ki ham meyve dalında durur da,
Oldu mu kendiliğinden düşüverir yere.
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak,
En çabuk unuttuğumuz şeydir, ne yapsak.
Tutku bitti mi, istem de biter
Vogon şiiri hiç şüphesiz Evrendeki en kötü üçüncü şiirdir. En kötü ikinci şiirse Krialı Azgothların yazdıklarıdır. Şair-i Azamları Osuruklu Grunthos "Yaz Ortasında Bir Sabah Koltukaltımda Bulduğum Küçük Yeşil Macun Yumrusuna Kaside" adlı şiirini okurken, dinleyicilerden dördü iç kanamadan yaşamını yitirmiştir. Orta Galaktik Sanat Onur Kurulu Başkanı'ysa kendi bacaklarından birini kemirerek hayatta kalmayı başarmıştı. Şiirine gösterilen tepkilerin Grunthos'u "düş kınklığına" uğrattığı ve tam En Sevdiğim Banyo Lıkırtıları başlıklı on iki ciltlik epik çalışmasını okumaya başlayacakken, kendi kalın bağırsağının yaşamı ve uygarlığı kurtarmak adına çılgınca bir girişimde bulunarak dosdoğru boynundan geçip beynini boğduğu söylenir.