Dünyada en kötü şey, sevmediğin bir işte çalışmaktır..
II Son dadandığım yer bir rulet kumarhanesiydi. Burası öyle bir yerdi ki, kendimi oraya gitmekten alıkoyamıyordum. Yanımda da beni kumarla tanıştıran prens vardı. Burada en çok tutulan kumar “bank”tı. Büyük zenginler geliyor, ortada korkunç paralar dönüyordu. Bir süre sonra burası da bana itici gelmeye başladı, çünkü buraya gelen birinin kum gibi
Sayfa 780Kitabı okudu
Reklam
Zamana bırakalım. Yani belirsizliğe. Belirsizlik hayatta en sevmediği şey.
Sayfa 184 - Dergâh Yayınları
"Atatürk'ün en çok kızdığı, hiç sevmediği, hiç istemediği şey, bulunduğu yerlerde şahsı etrafında inzibati tedbirler alınmasıydı. Milletine çok itimat ettiği için: "bu millet bana ne kurşun atar ne de attırır." der ve alınan bütün tedbirleri kaldırtır, polislerin vazifesini de hayli zorluğa uğratırdı.
''Yemek ayırmak" önemli bir savunma içgüdüsüdür.
Köpek ya da kedi, verdiğiniz yiyeceği önce koklar. Eğer hoşuna gitmezse kafasını çevirir ve asla yemez. Bu, kendi­lerini zehirden korumak için hayvanların doğuştan sahip ol­dukları bir içgüdüdür. Ne var ki, çocuklar yemek ayırt ettik­lerinde yetişkinlerin tepkisi genellikle aynıdır: "Hepsini ye­mezsen büyüyemezsin!" Böyle diyerek her şeyi yedirmeye çalışırlar. Genç bir annenin 3 yaşındaki çocuğuna sevmediği bir şe­yi zorla yedirmeye çalıştığını görüp bunun çocuk istismarı ol­duğunu düşünmüştüm. O gün o çocuğun ağzındaki şey sala­tadaki bir dilim soğandı. Bazı yetişkinler soğanı sever, bazı­ları da nefret eder, ama soğan çocuklar için tam anlamıyla bir zehirdir. Soğan, köpeklerde kan sulandırıcı bir etki yapar, ki bu­nun çok ciddi bir şey olduğunu tahmin edersiniz. Biberin ve wasabinin acı tadı da hayvanları uzak tutma­ya yarayan bir zehirdir. Çocuklar savunma mekanizması ola­rak bunu kusarak çıkarırlar. "Her şeyi yedirmek" savunma mekanizmasını yok edeceği için çocukları büyütürken dik­katli olmak gerekir. Sağlığa faydalı olan yiyecekler ile zararlı olanları ayırt etme yeteneğini geliştirmek zorundayız. Aynı şekilde, "Ağza giren her şey yenmeli" kuralı sofranın kuralı haline getirilirse, çocuklar en başından o yemek­leri yememeye ve dengesiz beslenmeye başlarlar. Eğer bu ku­ralı "Bir kez ağza değse bile çıkarılabilir" diye değiştirirseniz, çocuk her şeyi mutlaka bir kez dener ve yetişkin olduğunda yiyemediği şeyleri yemeye başlar.
“Ayaklarımı kaybetmeden önce en sevdiğim şey tekerleklerdi. Bisikletimin tekerlekleri. Onları kaybettikten sonra en sevmediğim şey yine tekerlekler oldu; sandalyemdekiler tabii.”
Reklam
720 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.