Akıllıca yönetilen bir toplumda, her insanın çıkarı, ilkelere ve toplumsal davranışa bağlı olur. Barışı,düzeni ve iyi niyeti sağlamak için nesnelerin ve olayların iç yüzünü kavramak yeterdi ama hükümetin kendisi kargaşalık içinde olup saçmalıklarla doluysa, yardım etmeden hüküm sürüyor, yönetmediği halde buyurmakla yetiniyorsa, bu durumda,bireyden yasalara boyun eğöesi ve kendi çıkarını bütün toplumun iyiliği çerçevesinde tutması nasıl beklenebilirdi?
Fakat yüzyıllar boyunca olduğu gibi, bugün de milletlerin cahilliğinden yararlanarak, siyasi ve kişisel çıkar sağlamak için dini alet ve araç olarak kullanmak girişiminde olacaklardır.