Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşlevsizleşmiş ailelerde büyüyen kadınların birincil kaçınma yöntemleri aşırı sevmekken, işkolikler de benzer ailelerden gelen erkeklerin kendilerinden kaçınmak için sıklıkla başvurdukları bir yöntemdir.
"karine modaya uygun kıyafetler, takılar, aksesuarlar için mağazaları dolaşmaktan hoşlandığını biliyor: "ben bunları sadece kendimi güzel hissetmek için yaptığımı düşünüyordum.." "tabiki kendiniz için yapıyorsunuz" diyorum ona, "size bakacak erkeklerin hoşuna gitmek için değil..!!" bununla birlikte sadece estetik açıdan güzel hissederek kendinizden hoşnut olamazsınız; özellikle arzu edilir olduğunuzu fark etmenizle bu memnuniyet ve keyif gerçekleşir; siz güzel göründüğünüz için hoşnut olduğunuzu sanırsınız çünkü 'arzu edilir' kavramı edebe uygun şekilde sansürlenmiştir.."
Sayfa 49 - ayrıntı
Reklam
"...tüm genç kızlar için bu böyledir.. bunlar, duygulardan arınmış eril cinselliğin gaddarlığını, kadınların değiş tokuş edilebilen bir arzu nesnesi olduklarını ve dolayısıyla da bundan korunmak gerektiğini gösterir.. böyle bir temsil zihinsel, romantik, bedenden kopuk, erkeklerin karşısında bir duvar gibi dik duracak bir cinselliğin gelişimini destekler.."
Sayfa 44 - ayrıntı
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabı çok beğendim. Daha önceden İFA-1 okumuştum. Psikolojik ve davranışsal durumlarımızda bedenimizde neler olup bittiğini , bir şeye kaygı duyduğumuzda vücudumuzda salgılanan hormonların ve bu hormonların aktif çalıştığı sempatik ve parasempatik sistemleri çok akıcı bir biçimde anlatmıştı Sinan hoca.Ek olarak yapılmış olan deneyler ve deneylerin sonuçlarından çıkarılan varsayımlarla insanların psikolojik durumları hakkında tahminlerde bulunabilirliği gözler önüne sermişti. Ancak beni en çok etkileyen kısmı ise akış temasıydı. Özellikle kaygı bozukluğuna iyi gelebilecek akış serüvenini düşününce gerçekten Sinan hoca haklı dedim. Neden güleriz ? Bizim için komiklik neler ifade ediyor ? Kadınların ve erkeklerin karşı cinsten hoşlanmasının etkenleri neler ? Beynimiz neden bu kadar enerji harcıyor ve aynı nöronlar neler ve nasıl çalıyor detaylı ancak sıkmayan fevkalade bir anlatım olmuş herkes tavsiye ediyorum.
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 2. Kitap
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 2. KitapSinan Canan · Tuti Kitap · 20202,299 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
Adına Yakışır Bir Roman
Tanzimat yıllarının sayılı kadın yazarlarından Fatma Aliye, romanlarında çizmiş olduğu kadın portreleri ile bizlere yaşadığı dönem hakkında ayrıntılı bilgiler sunuyor. Mücadeleden yoksun, eğitimden men edilmiş bir kadının yaşamında ne gibi sorunlar yaşanacağını kişisel gözlemleriyle anlatan yazarımız, bu gözlemlerin yanı sıra düşüncelerine
Udi
UdiFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022769 okunma
Erkeklerin kadınlar için karar vermesine kim izin verdi?
Reklam
Delikanlı Piramitler konusunda hiçbir şey duymak istemiyordu. Dün akşamdan bu yana, yüreği sıkıntılı ve kederliydi. Hazineyi aramayı sürdürmek, aslında Fatima'dan ayrılmak zorunda kalmak demekti. - Çölde sana kılavuzluk edeceğim, dedi bu sırada Simyacı. - Ben Vaha' da kalmak istiyorum, dedi delikanlı. Fatima ile karşılaştım. Ve benim için hazineden daha değerli Fatima. - Fatima bir çöl kızıdır. Erkeklerin geri dönmek üzere gitmek zorunda olduklarını bilir. O çoktan buldu hazinesini: Seni buldu. Şimdi senin de kendi aradığın şeyi bulmanı bekliyor...
Sayfa 137
Erkek tipolojisi.
Erkeklerin beynindeki özgür kadın ile yaşamak istedikleri kadın arasında fark vardır. Beyindeki özgür kadın bir nevi oynatılan kadındır. Bu kadın evlenmeden önceki ya da ilişki öncesi kadınıdır. İstediğini giyebilir, istediği şekilde hareket edebilir. Bunu yapan erkek de özgür kadın bakış açısını dillendiren erkektir. Ve bunu dillendiren erkek için kadının evlilik ve ilişki öncesi hali başkadır. Bu kadın. Emir alabilmeli, özgürlüğünü kısıtlayabilmelidir. Dillendiren erkeğin tipi şöyledir. Dışarı çıkınca topluma karışınca kendini beğendirmek, sevdirmek için bu ceketi giyer ve buna göre hareket eder kadını yüceltir, eve girince yani evlenince ya da bir ilişkiye başlayınca yavaş yavaş bu ceketi çıkarır iç benliğini dışa vurur. Ceketi giyince erkek ev işi de yapabilmeli, çocuklara da bakmalı derken. Ceketi çıkartınca bu tam tersidir. Bu kendini gerçekleştiremeyen erkek tipidir. Bu tipin başarısı dil başarısıdır. Merve
Bir Kendini Satamadığı Kalmış...
O şort giydi diye orospu olmadı, sen de türban taktın diye namuslu. O küpe taktı diye gay olmadı, sen de tesbih salladın diye adam... Ruhunu Satan Kadın eserinden alıntı... Sözünü ettiğin hasletlere sahip olan kişiler ne yani namus abidesi mi oluyor? Peki bunlar orosbu, gay değil de nedir? Şimdi değilseler bile bu gidişle yarın öyle olacaklar, bu yolun sonu oraya çıkıyor öyle değil mi? Ee dediğin gibi her tesbih çeken ve türban (bu tesettürdür) takan da İslâmî amaç için bunu yapmıyor. Bunları daha çok ilgi odağı olmak, tarz olsun, desinler diye, kendine yakıştırdığı için ve erkeklerin gözleri kendisinde olsun diye takıyorlar. Biz de bunlara kapalı olan çıplaklar diyoruz. Bak biz bundan dolayı gocunuyor muyuz? Gaya gay, orospuya orospu denildiği gibi böylelerine de kapalı olan çıplaklar deniliyor. Niye diğer kesimi illa ak pak namus veya insanlık abidesi yapma çabasına giriyorsun ki!?
Ah, kadınlar!:)
Dişi kurbağalar, erkeklerin istenmeyen ilgisinden kaçınmak için ölü taklidi yapıyor. The Royal Society
Reklam
Bastırılmış olandan söz ettiğimizde, onu hep bir vaatle birlikte düşünüyoruz. Geri döndüğünde yalnızca kendi adına, kendi dışlanmışlığı, kendi mahrumiyeti adına değil, başkaları adına da konuşacaktır, diye umuyoruz. Ama burada bir çelişki de var: Çünkü geri dönen, hiçbir zaman bastırılmış olanın kendisi değildir. Geri dönerken aslında taşıdığı vaadi de tüketmiştir; bize bu kez çıplak bir öfke, bir arsızlık, bir açlık olarak görünür. Bugün kim İbrahim Tatlıses'in bir mahrumiyetin, bir dışlanmışlığın sesi olduğunu iddia edebilir? Ya da arabeskin dışlanmış taşranın müziği olduğunu? Ya da 80'lerde yaşanan cinsellik patlamasının, bastırılmış bir arzunun nihayet kendi adına konuşması olduğunu? Evet, geri dönen bir şeyler var, ama bunlar çoktan başka bir şeye dönüşmüş. Çünkü onlara, baskı ortadan kalkmadığı halde geri dönme imkânını veren tek bir şey var: Piyasa. Piyasanın baskısını ise geçmiş bütün baskılardan ayırt eden bir yön var. Ne kadar kaba ve ikiyüzlü olabilirse olsun, Kemalizmin taşraya uyguladığı baskı her zaman bir vaadi, modernleşme, medenileşme vaatlerini içinde taşıyordu. Bu, yalnızca Kemalizm gibi nispeten cılız sayılabilecek bir baskı aygıtı için değil, bütün geleneksel baskı aygıtları için de geçerli. Erkeklerin kadınlar üzerindeki baskısı, bir aşk vaadinin dışında tasavvur edilebilir mi?
Bizler yalnızca tadı, çekici bir zarafet ve uysal, kör itaatkârlık için tasarlanmış yaratıklarız ki, böylece düşüncenin kanatlarını kuşanıp artık yükseklere uçamadıkları zaman erkeklerin duyularını doyurabilelim. Bize böyle, kendimizi yumuşak, evcil hayvanlar kılmamızı öğütleyenler ne büyük bir hakarette bulunuyorlar!
Kadın, kadınsı duruşu ile bakıldığında dahi, erkeklerin cephelerde kazandığı mücahitlik unvanını kazanabilecek durumdadır. Onun varlığı kendi başına değerlidir. Kadın, cihadı kendinden olan bir konuda bulunmaktır. Onun cihad edip mücahide olması için cephelerde çıkması gerekmektedir. Bulunduğu konumu olan eşliği ve anneliği esasen, cephelerde Cihat eden mücahitlerin korumak ve mükellef olduklarını mukaddesatı temsil etmektir. Kadının evi zaten bir cephedir. O, bulunduğu değeri takdir ettim veya etmesin hakikat budur. Kadın mücahidedir. Kadının temsil ettiği değerler için Cihat eden erkeklere mücahit dendiği gibi, kadının barındığı değerler ve ihya edeceğini öğreten üzerinden yürüteceği çalışmaları da bir cihattır, kendisi de mücahidedir.
Sayfa 29 - Tahlil yayınları
Deha denen o tuhaf nesneye sahip bir adam için kendi sureti, maddi olsun, ahlaki olsun, tüm tecrübelerin ölçüldüğü mihenktaşıdır. Böylesi bir yaklaşım, onun kalbine dokunacaktır. Kendi kanından gelen diğer erkeklerin suretleri ise onu tiksindirir. Onlarda tabiatın gelecekte yapacaklarını haber vermek ya da kendini tekrarlamak yolundaki grotesk denemelerini görür.
Sayfa 191Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.