Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
77 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Ne anladığımı yazacağım. "Sen yorum yapma bir daha." diyecekler okumasın. Kendini beğenmişler ile uğraşamam. Neyse moruk, yazardan başlayıp kitaba, ardından da karakterlere gidecek olan bir rota tasarladım. Bir yere takılırsanız özelden sorabilirsiniz. Adamın hayatına baktım biraz. Yazar olabilmesi için koşullar uygunmuş doğrusu,
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,1bin okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma
Reklam
Genç dergi 42.sayı/Gençken yapılacak tek şey:Edepli ol!
Küçükler bunu yapmazlarsa hep küçük kalacaklarını bilirlerdi, çünkü edepli olmak “bizim zamanlarda” yaşayan, hayatları ile “efendi” ve “hanımefendi” kelimelerine hakkını veren güzel insanların önemsediği bir şeydi. Çünkü bu insanlar kendilerinden önce, diğer insanları düşünen, fedakâr, diğerkam ve hasbi insanlardı. Onlar için kendi dışındakilerle
319 syf.
·
Puan vermedi
İstanbul erguvanlarının, mimozalarının açıp açmadığını izlemek; kasım sakalarının gelip gelmediğini, bülbüllerin ötüp ötmediğini gözlemek; Boğaz'da lüfer avına, mehtaba çıkmak; bir eski İstanbul tadını yakalamak için köşe-bucak dolaşmak; bir eski İstanbul Efendisi'nin sohbetine koşmak; İstanbul'un anıt ağaçlarının ölçüsünü almak; Haliç'teki son kayıkçıyı, son Bulgar sütçüyü, son İstanbul bostanlarında ne ekildiğini takip etmek; İstanbul sularını tatmak; İstanbul'da güzel sesli bir müezzinin ezanna kulak vermek... gibi İstanbul'da yaşama sanatının bütün güzellikleri...
İstanbul'da Yaşama Sanatı
İstanbul'da Yaşama SanatıHaluk Dursun · Timaş Yayınları · 2009301 okunma
Fatih, 21 yaşında İstanbul’u Rönesans tekniğinde savaşan bir ordu ile aldı. Tarihçilerin hepsinin birleştiği bir nokta var: 21 yaşındaki hükümdar, İstanbul fatihi büyük bir mareşaldir. Fatih Sultan Mehmed, kendisini Roma’nın tüm eski topraklarının efendisi ve Rum tahtının sahibi olarak görüyordu. Büyük İskender’in, Augustus’un, Konstantin’in hayatlarını okur, onları her bakımdan geçmeye çalışırdı. En büyük emeli, imparatorluğun sınırlarını genişletmekti. Onun ideali, Roma İmparatorluğu’nu Osmanlılarla canlandırmaktı.
Sayfa 232 - Timaş
Şen olasın!
"- O öldü, bu öldü, şu öldü. Neslimden 'hayat mı, eser mi?' diye dört dönen, ama son nefesinedek zarını delemeyen bir Burhan Toprak vardı, öldü. Kâh kırmızı, kâh siyah, kâh tek, kâh çift, zıplayıp duran ve asla hanesini ve numarasını bulamayan, fakat örgüsünde kaliteli nakışlar bulunan bir Peyami Safa vardı, öldü. Keyfiyet iklimlerinden geçip de salladığı çiçeklerin kokusunu yutamamış bir Ahmed Kutsi, bir Ahmed Hamdi vardı, öldüler. Babıâli havasının aşıladığı ihtilâç hastalığına misal, bir Deli Nizam, bir âsi Celâl Sılay vardı, öldüler. İki istanbul efendisi, (istanbolin)li eski Babıâli tipi, güzel ve çirkini tayinde usta, bir Ziya Osman Saba, bir Asaf Halet Çelebi vardı, öldüler. Akbabacılarından tenekeci münekkitlerine, düdükçü şairlerinden yankesici fikriyatçılarına kadar, öldüler, öldüler. Ben kaldım! Eşyası taşınmış bomboş bir odada, kırık bir sandalyeye ilişmiş, kare kare renkli camlardan, batan güneşin ışıklarını seyreder gibiyim. Keşt-i ümit lenger aldı, Ben kaldım o söz lebimde kaldı. Diyen büyük usta Şeyh Galip gibi düşünemem. Allahın, âyetiyle (sana verdiğim nimetleri dile getir!) emrine sığınarak, bir tohum attığıma ve bu tohumun şimdiki ahlatları yarın, ışıklı ve cevherli meyvelere çevireceğine inandığımı söyleyebilirim. Gerisini emanetçilerim düşünsün!.." İşte geldik gidiyoruz, Şen olasın Halep Şehri!
Sayfa 334 - Büyük doğu yayinlari
Reklam
"Neden Sağ kesim iktidar ve kazanıyor fazla söze gerek yok! Adnan Menderes'in İcraatları -Dönemin cumhurbaşkanının resimlerinin paraya basılması maddesi değiştirildi ve bütün paralara Atatürk’ün resimleri basılmaya başlandı. -Okullarda din dersi zorunlu hale getirildi (21 Ekim 1950) -Türkçe okunmaya başlanmış ezan, yeniden Arapça
Kalabalık boğar tabi
Abdüsselâm Bey, yirmi otuz odalı konağında bütün bir aşiretle yaşayan, çok zengin, insan canlısı bir adamdı. Evinin hususiyeti bir girenin yahut içinde bir kere doğmak gafletini gösterenin bir daha dışarıya çıkamamasıydı. Beyaz kolalı gömlekleri içinde daima kibar, zarif, bu eski İstanbul efendisi böylece farkında olmadan konağına imparatorluğun her köşesinden gelme, damat, gelin, birkaç yenge ve enişte, sayısız adette çocuk, belki bir o kadar da kaynana kaynata, ihtiyar hala, teyze, genç yeğen, sekiz on halayık yığmıştı. Babamın zoru ile birkaç defa hanımının ziyaretine giden annem, her defasında eve bu kalabalıktan başı dönmüş, yorgun ve bitkin dönmüştü. Çok küçükken bir defa da ben annemle gitmiştim.
Tanpınar’ın Huzur’undan  1. “Mademki o artık benim için her şeydir, o halde bütün kâinatımla ona taşınacağım!” 2. “Fakat bütün bunların üstünde asıl Mümtaz’ı çıldırtan şey, o garip utangaçlığı, hiçbir günahın ve hazzın gideremediği ruh bekâretiydi.” 3. “Kendi kendisini aşka veriş şekli, hazza sakin bir limanda bekleyen gemi gibi hazırlanmış
Eski Mısır'da Hayat!
Mısır tarihi 3000 yıllık yazılı belgenin yanı sıra arkeolojik kalıntılardan esinlenerek yazılmıştır. İlk olarak Mısır’da yazıyı ele alalım: Mısırlılar yazıyı Mezopotamya’dan öğrenmişlerse de kendi üsluplarını geliştirip hiyeroglif yazıyı resimlemeyi (piktogram) taş, fildişi, ahşap üzerine kazıyorlardı. Hiyeroglif yazıdan başka 1.Hiyaretik,
Reklam
Vampirler Hakkında Tüm Gerçekler Vampirler… Çoğumuzun aşina olduğu bir tema. Pek çoğumuzun merakını uyandırsa da bu konuda ki bilgimiz holywood filmlerinden ibaret. Vampirler gerçek mi yoksa kurgumu? Bu makalede sizlerle vampirler hakkında daha evvel hiç duymadığınız somut ve gerçek bilgileri paylaşacağım. Makaleyi okuduktan sonra vampirler
Sinemaya Başarıyla Uyarlanmış Romanlar
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası
Edebiyat Atlası
‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729) Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Markopaşa · 3 Şubat 1947 · Sayı: 9 Markopaşa'nın bu sayısı ile kadroya Rıfat Ilgaz da katılmış olmalıdır. Ilgaz, Boğazlayan Ortaokulunda hastalanmış, 2 Ocak 1947'de İstanbul Validebağı Sanatoryumuna gelmişti. Kendi anlatımıyla Boğazlayan Ortaokulundaki görevine başladıktan (2 Kasım 0946'da atanmıştı) bir-iki ay sonra Markopaşa'ya katıldı
Hasan Hüseyin
KIZILIRMAK Silâh ve şarkı ben bütün karanlıkları bunlarla yendim doğacak çocuğumun kanında esen emekçi karımın dimdik bakışlarında ve çetelerin sipsivri uykusuzluğu
118 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.