Mutluluğu engelleyen bir şey yoktur. Dış etkenler nedensel değildir. Bunlar tepkidir, etki değil. İpucunuzu içinizdeki tek yaratıcı ilkeden alın. Düşünceniz etkidir ve yeni bir etki yeni bir tepki yaratır. Mutluluğu seçin.
Kitapta, uzun yıllar depresyondan ve antidepresanlardan muzdarip olan gazeteci yazar
Johann Hari, depresyonun gerçek sebepleri ve olası çözümleri ile ilgili çıktığı yolculuğunu anlatıyor.
Doktorlar size bir antidepresan ve bir hikaye verir. Siz o hikayeye inanırsınız ve ilaç değil o hikaye daha etkili olur. İşte yıllardır devam eden hikaye: Beyin kimyanız bozulduğu için depresyondasınız. Yazar ise doğru hikayelerin peşinde..
Kitap, depresyon ve tedavi yöntemlerinin tarihçesini, olası sebeplerini, çözüm yolları için uzun yıllardır yapılan araştırmaları ve sonuçlarını içeriyor.
Depresyondaysanız, doğrudur beyin kimyanız bozuluyor. Ancak bu depresyonun sebebi değildir. Hayatınızda ters giden bir şeylere tepki olarak beyin kimyanız bozuluyor. Ve maalesef modernitenin direttiği yaşam tarzı, depresyonu tetikleyen en büyük nedenleri içeriyor. Tedavi için önce fazlasıyla anlam yüklediğimiz ve bizi hayattan koparacak kadar etki eden nedenleri tespit etmemiz lazımdır. Bu nedenler tedavi edilmeye başlandığında, tepkilerde tedavi olmaya başlayacaktır. Tedavi bu yönde ilerlerse çok daha etkili ve başarılı olabiliyor.
Kendim psikoloji kitapları okumayı sevdiğim için, adaşım psikolog
Beyhan Budak 'ın kitap tavsiye videolarına bakıyorum. Bu kitabı da oradan not almıştım. Depresyonla ilgili bir kitap okumak isterseniz, konuya derli toplu bakmanızı sağlayan bu kitabı tavsiye ederim.
Kaybolan BağlarJohann Hari · Metis Yayınları · 2019626 okunma
"Bütün bunlar oldu ve şimdi buradayım," de diyorsun.
"Evet ve hatta 'Şimdi ne yapabilirim?' de. Etki ol. Yeni bir başlangıç için etki ol. Tepki vererek eski hikâyeyi doğrulamak ve tekrarlamak yerine, her sorumluluk alıp, yeni bir olasılık için etki olmayı seçtiğimizde, çakma benliğin
kabuğuna bir darbe indirir ve onu atlatırız. Kabuğa vurduğumuz her bir çekiç darbesinde, kabuğun o bölümü kırılıp
dağılırken, o yazmayı duyacaksın belki evet, ama korkmayıp içinden sıyrılabildikçe, bu yanmalar seni korkutmayacak. Aksine birazdan, biraz daha gerçeğini yaşayabileceğini ve özgürleşeceğini müjdeleyen haberciler olarak tanımlayacaksın onları."
İşte bilincinde olduğunun bilincinde olma yetisi, insanı bir etki-tepki çemberi içine hapsolmaktan kurtarır. İnsan, kendini içinde bulduğu çevreye,kendi düşüncesinin ve hayal gücünün ürünü olan eşyayı ve yaşam biçimlerini katar. İnsan bu sayede,genetik programla önceden belirlenmiş olmayan yaşayış biçimleri geliştiren tek canlı türüdür.
Sesini değil sözünü yükselt ! Çünkü çoğu zaman ses tepki, söz ise etki demektir.! "Sesini değil, sözünü yülseltmeli insan. Çünkü gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşatan."
William Shakespeare
Merhaba kitapseverler
#Kusurimzadırkusursuzlukbiryalan#Kişiselgelişim#farkındalık#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#engelsizokurlaokuyoruz#kitap
"Kesintisiz ve aralıksız şekilde her an her yerden kusursuz imajlara boğulduk. Çaresizce kusursuzluğa mahkûmuz. Hepimiz kusursuzluk mağduruyuz! Kusursuzluğun imkansızlığı yüzünden mutsuzuz. Ne yaparsak yapalım doğamız kusurlu... O halde bu gereksiz ve yetersiz çabanın kurbanı olmak niye?"
Bir yerde uyuyan dev uyanmalı ama artık değil mi?
Uyanmalı tabii...
Kusursuzluk bir YALAN!
"Mutluluğun , sevincin, hazzın,keyfin, anlamın ve değerin çok ama çok basit gibi görünen ancak emek ve eylem gerektiren gayet açık ve net bir yolu var aslında . Bir şeye sebep olmak ...
Mümkünse iyi bir şeye...
ilk incinmissin kitabi ile yazarla tanışma fırsatım olmuştu ve incinmissini okurken kendimden bir şeyler bulmuştum . Bu kitap beni nedense içine alamadı nedendir bilinmez. Toplumun ve medyanın bize yönelttiği içi boş mükemmel insan kavramını çürütmek ve ne kadar etki ve tepki altındayız bunu bu güzelim anlatımıyla yazarımız anlatıyor.Bir öneri de benden sizlere gelsin . Sağlıcakla kitapla kalın
@melisbozkurtertoz
@destekyayinlari
Sophie'nin Seçimi öyle bir kitap ki bir kez okuyunca insan kendini bir şeyler yazmak zorunda hissediyor. Kapağını kapatıp, hemen başka bir kitaba geçebilmek öyle kolay değil. Yazmak zorunda hissediyorum ama hakkını verebilir miyim bilmiyorum, ellerim geri geri gidiyor. Yine de bir şeyler "gevelemeyi" deneyeceğim.
Ben, kitapları
En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan
uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.
Psikanalitik kuramda sebep-sonuç ilişkisi doğrusal olarak alınırken, yani mevcut sorunların geçmişten kaynaklandığı düşünülürken, davranışçı kuramda olaylar etki tepki ilişkisindeki doğrusal çizgide görülürken, sistem kuramında olayların nedeni döngüsel görülür. Her bir eşin davranışı, tek başına hem bir karşılık hem de diğer eşin davranışını meydana getiren etkidir.