Nedendir bilinmez ama sanırım ilk kez bir Anthony Burgess kitabında aradığım tadı bulamadım. Ya da şöyle diyelim; beni yakalamadı. Evet bu çok daha popüler bir tanımalama oldu değil mi? Hem de çok daha anlaşılır bir dil ile. Günümüzde tabi. Aslına bakarsanız kitap son derece güzel. Konu olarak da oldukça farklı tarz olarakda oldukça farklı. Hem bu kez tiyatro tadında bir deneyim sunuyor bize Mozart ve Deyyuslar ile Anthony Burgess. Peki derdim neydi?
İnanın bende bilemiyorum. Ama dediğim gibi kitabın içine çok giremedim. Diğer eserlerinde ki gibi bir okuma, sürükleyicilik ve elden bırakamama durumu Mozart ve Deyyuslar’da yaşanamadı. Ama bunun için kendimde hata arıyorum. Belki biraz tarz belki biraz çeviri. Hepsi birleşince sanırım cebedilemeyen bir okur çıkıyor. Evet bir diğer uygun kelime de bu sanırım. Cezbetmedi. Aslında bir kitabın cezbetmesi mi lazım yoksa hiç alakası yok mu bilemiyorum ama az biraz etkilemeli. Bakın bir uygun kelime daha sizlere! Tamam tamam bunu burada kesiyorum.
Kitabın konusu dediğim gibi çok dikkat çekici aslında. Olmayan ve asla olmayacak olan cennette ölü ve büyük müzisyenleri tiyatro eseri gibi konuşturduğu, bazen, ara ara senfonilere yer verdiği, müzik terimleri ile bezenmiş, ağır ilerleyen ve okumayı güçleştiren bir kitap Mozart ve Deyyuslar. Güzel mi değil mi karar vermek inanın çok zor. Alın okuyun görün diyebileceğim bir kitap. Es geçilmemeli ama. Peki yazara giriş yapmak için doğru bir eser mi derseniz cevabım irice bir hayır olur.
İyi okumalar.