Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Boşanma sonrasında erkekler duygularından çok mantıklarıyla hareket eder ve yaşananları kolay unuturlar. Kadınların beyni ise sorunların üzerinde tekrar tekrar düşünmeye meyillidir.
Sayfa 110 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Hesap kitap yerine, duyguların daha ön planda olduğu bir evlilik türünün ömrü şüphesiz diğerlerine göre çok daha uzun ve çok daha sağlıklı olacaktır. Çünkü olası bir boşanma durumunda işin içine o benden ne alabilir, neyden vazgeçmem gerekebilir düşünceleri girmeyecektir.
Sayfa 73 - Motto yayınlarıKitabı okudu
Reklam
L-Taaddüd-i Zevcât (Poligami, Çok Kadınla Evlilik)
Tarihte poligami, hemen her cemiyette mevcut olmuş ve evlenilecek kadınların sayısı cihetinden bir sınırlama getirilmemiştir. Eski İran, Çin, Brehmen hukukunda ve Bâbil'de Hâmurâbi Kanunu'nda poligami kabul edilmişti. Roma hukukunda evli olmaksızın çok sayıda kadınla birlikte yaşamak câiz görülmüştür. Yahudi ve Kilise hukukunda da
Evlilik, iki insanın birbirini sevip sonsuza dek birlikte kaldığı bir "aşk birliğiydi." Ama bu durum, bana göre, aşkın zayıf bir güç olduğunu ve desteklenmesi için evliliğe ihtiyaç duyduğunu ima ediyordu. Üstelik birlik "boşanma" denen bir şeyle bozulabiliyordu ve bu yüzden, görebildiğim kadarıyla, mantıksal açıdan iyice saçma bir hal alıyordu.
Evlilik,iki insanın birbirini sevip sonsuza dek birlikte kaldığı bir "aşk birliğiydi." Ama bu durum, bana göre,aşkın zayıf bir güç olduğunu ve desteklenmesi için evliliğe ihtiyaç duyduğunu ima ediyordu. Üstelik birlik "boşanma"denen bir şeyle bozulabiliyordu ve bu yüzden, görebildiğim kadarıyla, mantıksal açıdan iyice saçma bir hal alıyordu.
Sayfa 30
Bu genel çerçeve dışında diğer bazı maddelerde gerek etnik gruplar, gerek dini azınlıklar ve gerekse de İran’ın resmi mezhebi olan Caferilik dışındaki İslam mezheplerinin sahip oldukları haklar belirtilmiştir. Aşağıda ilgili maddeler yer almaktadır: Madde 12: İran’ın resmi dini İslam ve resmi mezhebi On iki İmam Caferiliğidir. Bu madde hiçbir
Reklam
Evlilik
Bizde evlilikler çok eski zamanlardan beri tanıklar önünde yazılı ola­rak yapılan bir sözleşme ile yasal olur. Sözleşmesi olmayan bir evlilik ya­sal sayılmadığı için, boşanma halinde tazminat alınmaz. Bir erkek yasal olarak tek kadınla evlenebilir. Ancak karısı kadınlık görevini yapamaya­cak kadar hasta ise veya çocuğu olmuyorsa, karısının izniyle başka ka­dınla evlenebilir. Fakat ilk karısına, ömrünün sonuna kadar bakmak zo­runluluğundadır. Eğer kadın, kocasından boşanmak isterse, getirdiği çeyi­zi ve tazminatını alarak bir sözleşme ile boşanabilir.
Zaten babaların bizim sürüde pek bir önemi yoktu. Evlilik henüz çok ilkel bir aşamadaydı ve çiftler sıklıkla kavga edip ayrılıyorlardı. Modern insan da boşanma kurumu aracılı- ğıyla aynı şeyi yasaya uygun olarak yapar. Bizde yasa falan yoktu. Her şey göreneklere göre yapılırdı ve bu konudaki göreneğimiz, elimizi hayli serbest bırakıyordu.
Kur'an ve Kadın
Bu Batılı "fanatizm”in tipik bir örneği, İslâm'da kadının durumuyla ilgili polemiklerdir. Bir kere daha, şöyle ikili bir ayırım yapmamız yararlı olacak: Kur'ân'ın hükümleri ile Müslüman ülkelerdeki uygulamayı birbirinden ayırmak, bu birincisi; ikincisi de, Hıristiyan halkların gerçekteki uygulaması ile Müslüman halkların
Kadının düşündüğü intikama bakın ya
Sana kısır döngüsünü stratejisini değiştirerek yenmesini öğ­ renen yabancı uyruklu bir danışanımdan söz ederek bitirmek istiyorum bu konuda söyleyeceklerimi... Yıllar önce yabancı uyruklu bir kadın ofisime gelerek, "Artık bu evliliği sürdürmek istemiyorum. Eşim benim kişiliğimi değiştirmek ve beni kendi­ sinin istediği kişi yapmak istiyor.
Reklam
Boşanma hakkını Kur'ân (Bakara, 2/229) ve Hadis (Buhari, 68, 3 ve 68,1133) kadına da tanırken, bu hak da Batı'da ancak on üç asır sonra kabul edilmiştir. Çok eşlilik Kur'ânda vardır. Fakat çok kadınla evlenmeyi kurumlaştıran Kur'ân değildir ki! Daha önce de vardı. Öyleyken Kur'ân'ın bu konuda koyduğu zorunlu şartlar, çok eşliliğe ters düşer. Çünkü Kur'ân kadınlar arasında hem ekonomik, hem sevgi ve hem de cinsel yönden tam bir eşitliğin sağlanmasını ister. Kur'ân'ın bu yöndeki hükümleri harfiyen tatbik edilmek istendiğinde ise çok kadınla evlilik imkânsız hâle gelir.
Evlilik bana tamamıyla yabancı bir kavramdı. Evlilik, iki insanın birbirini sevip sonsuza dek birlikte kaldığı bir “aşk birliğiydi.” Ama bu durum, bana göre, aşkın zayıf bir güç olduğunu ve desteklenmesi için evliliğe ihtiyaç duyduğunu ima ediyordu. Üstelik birlik “boşanma” denen bir şeyle bozulabiliyordu ve bu yüzden, görebildiğim kadarıyla, mantıksal açıdan iyice saçma bir hal alıyordu.
Eski zamanlarda evlilik işleri ister mali ister toplumsal açıdan olsun, bu kadar karmaşık halde değildi. O nedenle evlilik, boşanma ve evde kalma gibi durumlar devasa toplumsal sorunlara dönüşmemişti. Esasında söz konusu problemler, kültürel etkilerin ve genel olarak hayatın karmaşıklığının yansımalarının doğal bir sonucu olarak, geniş bir toplum kültüründen kaynaklanmakta. O nedenle gençler, tek başlarına bu toplumsal krizi aşıp kurtulamıyorlar. Bu noktada, her iki cinsin şuurlu gençleri tarafından bu adetlere karşı geliştirilen yeni bir kültür yoluyla anlayışların değiştirilmesi ve yerleşik kuralların aşılması gerekiyor
Sayfa 145Kitabı okudu
Kadınla erkeğin boşanmadan sonra arkadaş kalabileceklerine inanmıyorum. Evlilik evliliktir, boşanma da boşanma. Ben böyle görüyorum.
Sayfa 8
772 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.