Hadislere Akılcı Yaklaşım
Mu'tezile’nin akılcı olduğu biliniyor. Günümüzde Ehl-i Sünnet olduğu gözüken insanlarda hadîslere akılcı yaklaşımın bariz bir şekilde ortaya çıktığı bir vakıadır. Hadîslere akılcı yaklaşma ve akabinde reddetmenin sebepleri nelerdir? Hadîslere akılcı yaklaşanlarda göze çarpan özellikler nelerdir? Hadîsleri böyle ele
1. Orta kök-yazacı ünlü-almayanlar: d ton kedürdi: o [birisine] giysi giydirdi; kedrür: giydirir - zel (d) geçmiş zamanda ünlü-almakta, geniş zamanda ünlü-almamaktadır. tengrıhe tapındı: Cenab-ı Hakk’a ibadet etti; tapnür - be (p) geçmiş zamanda ünlü-al makta, geniş zamanda ünlü-almamaktadır. —
2. Hem geçmiş zaman hem de geniş zamanda orta
Cumhuriyet Yönetimi'nin ekonomi alanında elindeki tek yol haritası; II. Meşrutiyet'ten kalma, 'Milli İktisat tezi ve uygulamaları idi. Bu tezin esası, kapitülasyonların kaldırılması ile gümrüklerin arkasında, milli bir burjuvazi ve sermaye stoku yaratarak sanayileşmekti. Ancak Milli Mücadele sonrasında ülkedeki iki ayrı grup
22.
İki kişi arasındaki ilişkinin sadece bir çıkar birliği değil de dostluk olduğunu hissetmeniz için size göre ne esastır:
a. diğerinin yüzündeki hoşnutluk mu?
b. baş başa kalındığında insanın kendisini bırakabilmesi, yani sırların ortaya saçılmayacağına dair güven mi?
c. kabataslak ifadeyle siyasi muvafakat mı?
d. birinin diğerine, salt orada oluşuyla, sadece telefon ederek ya da mektup yazarak bile umut verebilmesi mi?
e. hoşgörü mü?
f. diğerinin ne kadar dürüstlüğü kaldırabileceğini de gözeterek açıkça karşı gelme cesareti ve aynı zamanda
sabır mı?
g. saygınlık meselesinin devre dışı kalması mı?
h. karşıdakinin de sırları olabileceğini kabul etmek, yani daha önce haberdar olunmayan bir konu öğrenildiğinde kırılmamak mı?
i. utanç duygusunun akrabalığı mı?
k. rastlantıyla karşılaşıldığında: aslında hiç vakit olmamasına rağmen her iki tarafın da ilk refleks olarak gösterdiği sevinç mi?
I. diğeri için umut edebilmek mi?
m. diğeri hakkında ortalıkta kötü söylentiler dolaştığında, her iki tarafın da en azından kanıt talep etmeden önce onaylamayacağına dair güvence mi?
n. coşkularda buluşmak mı?
o. ortak olan ve birlikte paylaşılmamış olsa değersiz sayılacak anılar mı?
p. minnettarlık mı?
q.birinin diğerini zaman zaman haksız görmesi ama bu nedenle yargılayıcı olmaması mı?
r. cimriliğin her türünün devre dışı kalması mı?
s. birbirini, bir zamanlar fikir birliğine varmayı sağlamış görüşlerle kısıtlamamak, yani hiç kimsenin diğerinin duygularını dikkate almaktan dolayı yeni bir bakış açısından vazgeçmek zorunda olmaması mı?
(Uygun olmayan seçeneğin üstünü çizin.)
Mizaç ve özelliklerin belli bir şekilde kümelenmesi stereotipik olarak ya da daha sofistike, bilimsel onaylı şekilde nitelendirilebilir. Prototipler kişilik türü ile boyutsal ölçeği bir araya getirir. Örneğin Adorno, Frenkel Brunswik, Levinson ve Sanford (1950) tarafından geliştirilen otoriter ki
şilik kavramı bu tür bir örnektir. Aşırı riayet,
M.F.K. Fisher, 20. yüzyılın ortalarında kendi flört deneyimlerinden yola çıkarak, gurme bekar erkekleri şöyle tarif ediyor: "Gastronomiye yaklaşımları temelde cinsellik odaklıdır, zira 79 yaşın altındakilerin pek azı, güzel bir kadına yönelik olmadığı sürece, iyi bir yemek hazırlama zahmetine girmeyecektir. Hangi yaştan olursa olsun, içlerinden pek azı sofraya koyduğu yemeklerin afrodizyak özellikleri üzerine bilinçli bir şekilde kafa yorar; fakat bilinçaltında, ister romantik bir ortamda olsun ister sadece arkadaşça, hazırladıkları o küçük ziyafetin umdukları gibi yatakta bitmesi için gerekli her türlü dümene mümkün olduğunda çaktırmadan başvururlar."
Darbe sonrası Türkeş ve ekibi günlük bir gazete kurmaya karar verirler. Türkeş bu iş için Irkçılık-Turancılık davası döneminden tanıdığı ileri sürülen ve istihbaratçı olduğu hususunda rivayetler olan Ziya Tansu'yu görevlendirmiştir. Ziya Tansu, sonradan Özel Harp Dairesi adını alacak olan Seferberlik Tetkik Kumlu'nun ilk mensuplarından ve