İyi olmak hep başa dert!..
İşgālcinin iyisi olmaz, dedim di mi? Bak rahmetli babam bana derdi ki, -Allah gani gani rahmet eylesin- 'Kızım, âdil olmak dünyanın en büyük eziyetidir. Ama bi defa muvaffak olursan, gözündeki perde kalkar, vicdanında körlük biter, artık hür olursun fakat bundan soona bütün namussuzları çıplak görmek zorunda kalırsın.' Annıyon mu bu lafin manasını sen hele?"
Sayfa 167Kitabı okudu
Sevgili Babam
Sevgili babam nur içinde yat. Hayatın zor şartlarına beni hep hazırlamaya çalıştın, bir abim yoktu bir erkek kardeşim yoktu bana hep biz hem arkadaşız hem baba oğuluz derdi ve öylede oldu aynen arkadaş gibiydik. Üzerime çok düşerdi evin bir oğlu olduğum için. Her şeyin daha iyi olmasını isterdi benim gerçekten hata yapma gibi bir lüksüm yoktu
Sevgili Babam
Sevgili babam nur içinde yat. Hayatın zor şartlarına beni hep hazırlamaya çalıştın, bir abim yoktu bir erkek kardeşim yoktu bana hep biz hem arkadaşız hem baba oğuluz derdi ve öylede oldu aynen arkadaş gibiydik. Üzerime çok düşerdi evin bir oğlu olduğum için. Her şeyin daha iyi olmasını isterdi benim gerçekten hata yapma gibi bir lüksüm yoktu
Çocukluk: Sıkıntılar İçinde Bir Memur Ailesi
Bizim yaşlarımızda, çocuk yaşta, en çok giyilen şey, cızlavet lastikler vardı. Başka türlü ayakkabı falan alamazdık. Ama amcam bize zaman zaman bayramda ayakkabı alırdı. Doktor amcam... Zaten elini öperdik amcamın bayramlarda. 5 lira, 2,5 lira falan para verirdi. Onları da getirir koşa koşa annemize
AHMED ARİF, “HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM” KİTABININ YAYINLANMASINI ANLATIYOR.
Cüneyt Arcayürek arkadaşım. O zaman Hürriyet gazetesinin Ankara temsilcisi. Bir gün bana dedi ki: “Bobin artığı sonsuz kâğıt var. Senin kitabını basalım. Hürriyet gazetesinin satıldığı her büfeye koyarız. Peşin de sana elli bin lira verelim. Bütün geliri de senin
Fakat rahmetli babam hep derdi: ‘Bizim için rahatlık, keyif yoktur, bizler sırtımızdaki yükü mezara kadar taşırız.’ Dün bir kez olsun kendim için bir şeyler yapabilirim diye düşünmüştüm...
Fakat rahmetli babam hep derdi: ‘Bizim için rahatlık, keyif yoktur, bizler
sırtımızdaki yükü mezara kadar taşırız.’
Fakat rahmetli babam hep derdi:
Bizim için rahatlık, keyif yoktur, bizler sırtımızdaki yükü mezara kadar taşırız'...
Sayfa 42Kitabı okudu
Fakat rahmetli babam hep derdi: "Bizim için rahatlık , keyif yoktur bizler sırtımızdaki yükü mezara kadar taşırız..."
ben de bir defa birkaç güzel gün geçirmek istedim, bir defa, ölmeden önce bir defa... altmış beş yıl, Tanrım, dile kolay, o yaşta, ölümün bir eli insanın üzerinde oluyor, işte o zaman insan için ne paranın değeri kalıyor ne de doktorların yardımı oluyor... Yalnızca biraz rahat nefes alayım istedim... Fakat rahmetli babam hep derdi: ‘Bizim için rahatlık, keyif yoktur, bizler sırtımızdaki yükü mezara kadar taşırız.’
" Ölmeden önce biraz rahat nefes almak istedim sadece,kendim için bir şeyler yapmak... Fakat rahmetli babam hep 'Eğlenmek bizler gibilerine haram,mezara kadar sırtımızda yük taşımaya mahkûmuz.' derdi. "
Sayfa 19 - Venedik YayınlarıKitabı okudu
Ölmeden önce biraz rahat nefes almak isterdim sadece, kendim için bir şeyler yapmak... Fakat rahmetli babam hep "Eğlenmek bizler gibilere haram, mezara kadar sırtımızda yük taşımaya mahkûmuz," derdi.
Yalnızca biraz rahat nefes alayım istedim… Fakat rahmetli babam hep derdi: ‘Bizim için rahatlık, keyif yoktur, bizler sırtımızdaki yükü mezara kadar taşırız.’
Sayfa 75 - Can YayınlarıKitabı okudu