Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilişsel Çarpıtmaların Nedenleri 1 . YA HEP YA HiÇ DÜŞÜNCESI: Her şeyi siyah ya d a beyaz görürsünüz. Eğer performansınız mükemmelin altındaysa, kendinizi tamamen başarısız bulursunuz. 2. AŞIRI GENELLEME: Tek bir olumsuzluğu hiç bitmeyecek bir başarızlık demekmiş gibi görürsünüz. 3. ZiHiNSEL FILTRE: Tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur onunla
Iki peygamber musa ve balam'ın karşılaşması Say.22: 5 Balak, Beor oğlu Balam'ı çağırmak için ulaklar gönderdi.Balam Fırat Irmağı kıyısında, Amav ülkesindeki Petor'da yaşıyordu. Balak şöyle dedi: "Mısır'dan çıkıp yeryüzünü kaplayan bir halk yanıbaşıma yerleşti. Say.22: 6 Lütfen gel de benden daha güçlü olan bu halka benim için lanet oku. Olur ki, onları yener, ülkeden kovarız. Çünkü senin kutsadığın kişinin kutsanacağını, lanetlediğin kişinin lanetleneceğini biliyorum." Say.22: 7 Moav ve Midyan ileri gelenleri falcılık ücretini alıpgittiler. Balam'a varınca Balak'ın bildirisini ona ilettiler. Say.22: 8 Balam onlara, "Geceyi burada geçirin" dedi, "RAB'bin bana söyleyecekleri uyarınca size yanıt vereceğim." Bunun üzerine Moav önderleri geceyi Balam'ın yanında geçirdiler.
Reklam
Genellikle sembolik diller ve işaretlerle korunan belirli okült bilimleri, temel olarak Maji, Simya, Teurji, Psişürji ve Astroloji şemsiyesi altında toplayabiliriz. Numeroloji, Kahinlik ve Falcılık da, alt dalları olarak ayrılır. Ekol olarak ise, tümüyle Ezoterik, Teozofik ve Parapsikolojik bazda değerlendirilmeleri gerekir.
Sayfa 23
Ütopya
Akılla dini hiçbir zaman birbirinden ayırmayan Utopyalıların, falcılık yapıp geleceği önceden sezmek ya da yıldızların etkisine inanmak türünden boş inançları yoktur.
Sayfa 185 - İş BankasıKitabı okudu
Düşünce Hataları
Düşünce hataları, özellikle sıkıntılı olduğumuz anlarda aklımıza birdenbire gelen, ilk anda mantıklı görünen ve genelde olumsuz duygularla bağlantılı bir takım varsayım veya düşüncelerdir. Hata diye adlandırılmalarının sebebi, duruma veya somut koşullara uygunlukları sorgulanmaksızın kabul edilmeleri ve zaman zaman gerçeklik çarpıtmaları
Harb-i Umumide (I. Dünya Savaşında) en çok revaç bulan iki meslek vardı: Erkân ı harblik (kurmaylık) ve falcılık!
Reklam
ŞAMANİZMDE TÖZLER, FALCILIK VE YADACILIK
Türk boylarında eski devirlerden beri yaşayan yaygın bir inanç da, Türk Tengrisi'nin Türklerin büyük atasına "yada" denilen sihirli bir taş armağan etmesidir. Tufan efsanesiyle alakalı anlatılanlara göre; Nuh Peygamber, dünyayı oğulları arasında paylaştırmıştı. Bu bölüşümde Yafes'e hisse olarak Slav ve Türk ülkeleri de dahil olmak üzere, Çin'e kadar olan memleketler verildi. Yafes, gerektiğinde yağmur yağdırmak için kendisine bir sihir öğretmesi amacıyla Tanrı'ya yalvarmış ve bu dileği de kabul olunmuştu. Ancak bunu unutmamak için duayı bir taşın üzerine yazarak, boynuna astı. Ayrıca bu taşı bir suya atar ve o suyu da hasta bir adam içecek olursa iyileşirdi. Zamanla bu taş Yafes'in soyundan gelen Oğuz , Kalaç ve Hazarlara verildi, ama veraset yüzünden aralarında kavga çıktı. Sonunda Oğuzların elinde kaldı. Bir gün taşın kime geçeceği hususunda kura çekilmesi kararlaştırılmıştı. O vakit Oğuzlar buna benzer bir taş buldular ve üzerine aynı yazıyı yazdılar. Kura Kalaçlara çıkmıştı, lakin sahte taş onlara verilerek aldatılmış oldular. Bu taş ile istendiği zaman yağmur, kar, dolu yağdırılır, fırtına çıkartılır. Bu nesne her devirde Türk kanılarının ve Türk komutanlarının elinde bulunmuştur.
ŞAMANİZMDE TÖZLER, FALCILIK VE YADACILIK
Ebu'l-gazi Bahadır Han da tözler hususunda açıklamalarda bulunur. Onun anlattığına göre; "bir kişinin oğlu, kızı veya kıymetli bir yakını öldüğü zaman suretini (kugurçak) yapar, evinde saklardı. Ara-sıra bu heykelciği öpüp, severlerdi. Bu suretin önüne yemeklerinin ilk lokmalarını korlardı. Onları okşayarak, koklarlardı. İşte böylece haberleri olmaksızın puta tapmaya başladılar", diyor130• Ama bizim kanaatimizce, o meseleyi biraz abartıyor gibidir. Ebu'l-gazi'nin kugurçak dediği nesne, bebek (oyuncak) demektir. Altaylıların tözlerinin büyük çoğunluğu da bebeklerden ibarettir.
Suat, Mümtaz'a sordu: - Bugünlerde ne okuyorsun Mümtaz? - Hemen hemen her şey... Cevdet Tarihi, Sicill-i Osmanî, Şakayık... Suat çok ciddi bir teessür içinde idi: - Felâket... dedi. Şimdi nasıl konuşacağız? Eskiden Mümtaz'la çok rahat konuşurduk. Evvelâ okuduğu muharriri sorardım; sonra onun ağzıyla veya meseleleriyle konuşurdum. Ve kapalı
Sayfa 96 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Biliminsanlarından falcılık istenemez, ama beklenmedik buluşların fikirlerimizde devrim yapacağım şimdiden biliyoruz. Her halükârda biyolojik evrime yapılan gönderme önemlidir, zira her türlü amaçsallığı ve insanmerkezciliği devreden çıkarıyor.
Sayfa 185
622 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.