Programlar artık sadece bilgisayar değil her türden makine yaratabiliyor, teoride istediğimiz hemen her şeyi yapabiliyorlar ve gerçek kapsamları daha yeni yeni fark ediliyor. Ancak bu konudaki belki asıl kısıtlayıcı etken, programcıların kendileri olmayı sürdürüyor. Bill Bryson bu konudaki tuzakları Notes from a Big Country / Büyük Bir Ülkeden Notlar adlı kitabında mükemmel bir şekilde özetliyor: "Bu kadar pahalı, bu kadar gelişmiş bir şeyin nasıl bu kadar faydasız olabildiği sorusu uzun süre kafamı kurcaladı. Sonra anladım ki bilgisayar denen şey, inanılmaz derecede akıllı şeyler yapma becerisine sahip aptal bir makineymiş, bilgisayar programcıları ise akıl almaz derecede aptal şeyler yapma becerisine sahip akıllı insanlarmış. Kısacasıbu ikisi, birbiri için tam anlamıyla biçilmiş kaftanmış." Belki de bu aptal makinelerden gerçekte ne istediğimizi, neye gerek duyduğumuzu kendimize sorsak fena olmayacak.
Sayfa 244Kitabı okudu
"Kendine neden bu kadar eziyet ediyorsun, diyor yanımdaki arkadaşım. Hem artık her şeyin var, beklediğin güzel günler geldi işte. En az kendim kadar onun için de acı çektiğimi hissediyorum. Bu ona giderek derinleşen bir vicdan azabı veriyor, fark ediyorum. Peki onun için de acı çektiğimi neden bilmesini istemiyorum? Bu bencillliğim mi benim, yoksa hiçbir işe yaramayan inceliğim mi, bilemiyorum. Her şeyimin olması ne demek, ne demek beklediğim güzel günlerin gelmiş olması? Oysa biliyorum ki kendi bilinmezliğini, kendi boşluğunu bende görmekten çok ürküyor. Bunları onu kırmak, incitmek pahsına sormak istiyorum. İçindeki boşluğu kanatmak... Ama bu soruları sorarsam onu hiç terk etmemem gerekir, hep yanında olmam... Hazır mıyım buna, emin değilim. Geciken her soru bir haksızlık mührü olarak kazınıyor kalbime."
Reklam
Astronotların uzayda salınıp yeryüzüne döndükten sonra burası onlara çürüyen bir et gibi koktuğu için midelerinin kötü olduğunu okumuştum bir yerlerde. Biz diğer insanlar, her gün soluduğumuz için bu iğrenç kokuyu fark etmiyoruz; hava bize normal geliyor, ama aslında içine saldığımız bir sürü çöp, kimyasal ve kirletici maddeyle dolu. Sonra, dünya birinin eski arabasıymış da, dikiz aynasına büyük boy bir çam kokusu asıyormuşuz gibi etrafa başka saçmalıklar sıkıp havanın iyi kokmasını sağlamaya çalışıyoruz.
İnsan
İnsanlar karmaşıktır. Herkesin içinde, sizin fark ettiğinizden çok daha fazlası vardır.
Nasıl söylebilirsin ki. Sen öyle, yemek yerken içindeki maydanoz mu, dereotu mu onu fark eden birisin. Tamam bu da az şey değil. Ama bu, aşçı oldun demek değildir ki. Her sanatta ve her zanaatta -bak gitmeden bunu aklına yaz " yetenek hiçbir şey ifade etmez, ama deneyim, alçak gönüllülükle, çalışkanlıkla elde edilmiş deneyim her şeydir.”
"Yaşamı boyunca pek çok kez fark etmişti Veronika, tanıdığı bir sürü insan başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyorlarmış gibi söz ederlerdi, ama işin gerçeği,başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı; çünkü böylece kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.