“Dün bitti, hikâyen devam ediyor. Yolu sana çıkmayanların yolundan ayrıldığında iyileşmeye başlayacaksın. İnsanın acılı yaraları vardır ve yaralarını yine insan sarar. Asıl olan, doğru tercihleri yapabilmek ve zor kararları gözetebilmektir. Olmayana değil, olana sahip olmak; gidene değil, kalana sarılmak ve yüreksizlere değil, her koşulda senin için yüreğini ortaya koyanlara tutunmak iyileştirecek seni.”
Herkese merhaba
Uzun zamandır kişisel gelişim okuyamayışım sorunsalından Aura kitabıyla çıkmış bulunuyorum.
Kitap; Keşif ve Farkındalık, İlişki Dinamikleri,Aşk ve İlişkilerde Doğru Yol isimli üç bölümden oluşuyor. İçlerinde, kendinizi tanıma şansı veren testler de var. Ben en çok test kısımlarını sevdim.
İnsan ilişkilerinde kusursuzluğu bulmanın mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz; olabildiğince ideal, mutlu ilişkiyi nasıl yaşarız; kaygı, korku, güvensizlik duygularıyla nasıl baş ederiz onu anlatıyor @hakanozkan1979
Kişisel gelişim severlere tavsiyemdir
Keyifle okuyun
Beni Bul kitabını bitirdim. İncelemesini daha sonra paylaşacağım fakat minik bir konuya ses getirmek istiyorum. Bir insan hayvanlara nasıl eziyet cektirebilir veya bir insan nasıl bir akrabasını bir hayvan, bir denekmiş gibi kullanarak ona ilaçlar ıcirip zihnini boşalttırarak ona nasıl eziyetler edebilir. Bunakri geçiyorum ve
Bir tesadüf eseri karşılaştığım bu kitap.. İyi ki buldum seni.
Bir beyin cerrahının kaleminden yazılmış, içerisinde birçok vaka örneği yer almaktadır. Beklediğimden çok akıcı bir üslup ile yazılmıştı. Zaman zaman sanki o olay anının içerisindeymiş gibi hissettim. Bazen kalp atışlarım hızlandı, tüylerim defalarca diken diken oldu...Bazen de o
Psikoterapi süreci ile de ilgili olduğundan dikkatimi çekerek aldığım kitapta, mirasyedi bir gencin hayatına tanıklık ediyoruz.
Ana karakter tek bir mesleki vasfa sahip olmamak ile birlikte aşağılık kompleksi ve tahminen narsisist kişilik bozukluğu olan tahammülü zor bir kişi. Yaptığı en aşağılık şeylerde bile kendini bir şekilde aklıyor ve tüm bunlara rağmen hayatının pek de yolunda gittiği söylenemez.
Yine de okurken kişi, kendini de sorguluyor. Kadın erkek ilişkileri, aldatma ve aldanma, yüzyıl öncesi ile günümüzün farklılıkları gibi konularda düşünmeye sebebiyet veriyor.
Bu açılardan okunması mantıklı bir kitap.
Bir insanın bir yönü ile ilgili algımıza dayanarak oluşan izlenimi, gözlemlenmiş olan başka yönlerine aktarmaya psikolojide etki denir.
Yargılarımızı yönlendiren ilk yargı da denebilir.
Kişilerin bir tek olumlu veya olumsuz özelliklerinden yola çıkarak o kişi hakkında haksız bir kanıya varma hatası olarak da tarif etmekte yanlış olmaz.
Algı ile
Etkin bir şekilde yeni alışkanlıklar inşa etmeden önce, mevcut alışkanlıklarımızı ele almalıyız. Kulağa geldiğinden daha zor olabilir bu çünkü bir alışkanlık hayatınıza kök salmışsa çoğunlukla bilinçsiz ve otomatiktir. Bir alışkanlığı farkındalık dışında kaldığı sürece iyileştirmeyi bekleyemezsiniz. Psikolog Carl Jung'un dediği gibi: "Siz bilinçsiz olanı bilinçli hale getirene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirmeye devam eder ve siz buna kader dersiniz."
Zihnimizin dikkatini dağıtabilecek çok fazla şey vardır. Araştırmalar, zihnimizin aynı anda yaklaşık yedi ögeyi (sesler, kokular, görüntüler, duygular) işleyebildiğini göstermiştir ve her bir ögeyi işlemenin saniyenin sadece 1/18’i kadar sürdüğü tahmin edilmektedir. Sonuç, her saniye 126 parça bilgidir (saatte yarım milyon) (Csikszentmihalyi,1997.) Bu, potansiyel olarak dikkatimizi çekebilecek birçok “seçenek” olduğu anlamına gelmektedir! Bilinçli farkındalığınızla meşgul olabileceğimizden çok daha fazla dikkat edemeyeceğimiz şey vardır. Csikszentmihalyi, düşüncelerimizin çoğunun dün ile aynı olduğunh da ekler. Bu nedenle, alışılmış zihnimiz basitçe eski düşünceleri, zor etkileşimleri, acı verici anıları veya sıradan önemsiz deneyimleri geri döndürür.
Stefan Zweıg (1881-1942), ülkemizde en çok okunan yazarlardan biridir. Novela(kısa anlatı) tarzı eserleri insanları sıkmıyor ve tek oturuşta bir eseri bitirebiliyoruz. Bu yüzden de çok tercih ediliyor. 1922'de yayınlanan Olağanüstü Bir Gece eseri de yine bu tarzdadır.
Seçkin bir genç burjuvaya, ailesinden yüksek bir meblağ miras kalır. Rahat bir yaşama sahip olan genç adam tekdüze bir şekilde yaşamını sürdürür, ta ki o geceye kadar. O günün gündüzünde suç işler, gecesinde ise iyice bir bataklığa sürüklenir. İşte o zaman yaşadığını, insan olduğunu, herkes gibi nefes aldığını, herkes gibi ilişkiler kurabileceğinin farkına varır.
Bu eser, Stefan Zweıg'den okuduğum en vasat eserlerinden biri. Anlatımı hiç beğenmesem de anadüşüncesi hoşuma gitti. Modern dönemde neredeyse herkesin hayatı tekdüze şekilde. İş ev ya da okul ev arası gidip geliyor, yüksek katlı apartman dairemizde dinlenip ertesi günün parkuruna hazırlanıyoruz. Konfor alanımızdan çıkmak zor geliyor ve aynı zamanda korkutuyor. Cesaret edip günümüzü farklı kıldığımızda, hayattan lezzet alabiliyoruz. Kitabın başkahramanı da konfor alanından çıkmayı her ne kadar suç işleyerek yapmış olsa da bunu başarıyor. Ve hayatında farkındalık yaratıyor. Keyifli okumalar dilerim...
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143,5bin okunma
İnsanız ya? Farklıyız her birimiz herşeyden, herkesten çok farklıyız. Yuvarlak bir dünyanın üstünde yaşıyoruz. Hepimiz aynı yerdeyiz sanıyoruz ama bilmiyoruz ki aslında hiç birimiz burda değiliz. Hepimizin ruhu farklı dolayısıyla hepimiz farklı yerlerdeyiz. Belki de bilmediğimiz ve hiç tahmin edemediğimiz yerlerdeyiz. -bunu fark edemeyenler için-
“Hayatınızı yaşama şeklinizde ve aldığınız kararlarda gerçekten önemli olan tek bir görüş vardır: kendi fikriniz.”
Herkese merhaba
Nisan ayının ilk kitabıyla sizlerleyim kalemiyle ilk kez tanıştığım ama yazı dilini çok sevdiğim bir çırpıda bitirdiğim eserin incelemesini yapmak için buradayımm.
Karar vermek sizin için zor mu?
Korkular ve şüpheler hayatınızı ne kadar etkiliyor?
Kitabımız sürekli göz ardı ettiğimiz özbenlik, ilişkiler, kaygılar, aşk, yalnızlık gibi sorunlarla bizi yüzleştirip, bazı testler yardımıyla bize bir yol çiziyor ve o sorunların çözümüne ulaşmamızı sağlıyor.
“Elbette umutsuzluk, değersizlik ve anlam kaybı gibi duygular insanın içsel dünyasında derin yaralar açabilir.”
Keşif ve farkındalık, ilişki dinamikleri, aşk ve ilişkilerde doğru yol başlıkları altında üç bölümden oluşuyor. Yaşadığımız ilişki nasıl, kıskanç mıyız, ilişkimize bağlı mıyız, doğru insanı bulduk mu? tarzında sorduğumuz sorulara testler yardımıyla cevaplar bulabileceksiniz.
İdeal ilişki nedir?
Mutlu çiftlerin ortak noktaları nelerdir?
Toksik ilişki nedir ve toksik bir ilişkiyi gösteren özellikler nelerdir?
Güvensizliğin üstesinden nasıl gelinir? gibi birçok sorunun cevabına bu kitapla ulaşabilirsiniz.
Yazarımızın kalemi daim olsun diyorum. Kendisiyle tanışma kitabım oldu ve severek okudum.
Doğan Cüceloğlu'nun "Savaşçı" adlı kitabı, insanın içsel çatışmalarını anlama ve çözme yolculuğunu derinlemesine ele alan bir başyapıt olarak öne çıkıyor. Kitap, 1999 yılında yayımlandığından beri psikoloji ve kişisel gelişim alanında geniş bir okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle okunmuş ve tartışılmıştır. Kitap, özellikle bir