Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bin Kişiye Bedel
Fatih Sultan Mehmed Han devrinin ileri gelen âlimlerinden Muhyiddin Mehmed Efendi (Manisazâde), İstanbul’da Ayasofya Medresesi’nde ders görmüş, sonrasında Molla Hüsrev Hazretleri’nin hizmetinde müderrislik yapmıştır. Manisazâde, talebeliği sırasında medresenin üst katındaki bir odada kalırdı. Büyük bir azim ve gayretle ders çalıştığı için kandili seher vaktine kadar hiç sönmezdi. Sultan Mehmed Han, Saray-ı Âmire’den o ışığı görür, ama odada kimin kaldığını bilmezdi. Padişah bir gün Molla Hüsrev’e en faziletli talebelerinin kimler olduğunu sordu. Molla Hüsrev: “Manisazâde’dir.” deyince sultan: “Ondan sonra en makbulünüz kimdir?” diye sordu. Tekrar “Manisazâde’dir.” cevabını alınca sultan: “Bunlar iki ayrı kişi midir ki benim iki defa sualime de aynı cevabı verdiniz?” dedi. Molla Hüsrev: “Padişahım! Manisazâde iki değil, bir kişidir. Lâkin bin kişiye bedeldir!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmed Han: “Bu talebe filanca odada mı kalıyor?” diye sorarak, her gece ışığı yanan odayı tarif etti. Molla Hüsrev: “Evet, odasının ışığı yanan kişi, budur.” dedi.
Ey gönül!
Söz dinlemeyerek o dilberi sevdin ey gönül Kendini aleme rüsva ettin gönül Fakat o, eziyet etmekten çekinmez gönül Eziyete de sen dayanamazsın, ne yapayım gönül Gönül, ey vay gönül,vay gönül, ey gönül ~Fatih Sultan Mehmed
Reklam
"Ebu Eyyub el-ensari'nin türbesi" İçerideki sekizgen türbe bizzat Fatih Sultan Mehmed tarafından yapılmıştır.Türbe önündeki ziyaret duvarının yapımı 1.Ahmed'e aittir.Çinilerle kaplı iç türbenin kapısına ait dış cidar kanatları demir dövme olup 1. Abdülhamid tarafından yapılmıştır.İçerideki sedef kakma kapı ise bizzat 2.Abdülhamid'in el emeğidir.Türbe pencereleri Kâbe örtüsünden imal edilmiştir.Türbenin içinde Peygamber efendimiz'e ait bir kadem kalıbı (ayak izi) bulunmaktadır. "Ecdadımıza cennet Mekan olsun"
Fatih Sultan Mehmed, İtalyanca,eski Yunanca,Latince,Arapça,Farsça biliyor.
Sayfa 218Kitabı okudu
M.Kemal'den Fatih Sultan Mehmed Han'a Hakaret ...Macarlar,Romenler sabanlarına yapışmışlar,varlıklarını korumuşlar, kuvvetlenmişler; bizim milletimiz de böyle fatihlerin arkasında serserilik etmiş ve kendi ana yurdunda çalışmamış olmasından dolayı bir gün onlara yenilmiştir. Kaynak:Gazi M. Kemal Paşa Hazretleri Izmir Yollarında, Istihbarat Matbaası, Matbuat Müdiriyet-i Umûmiyesi Neşriyatı, Ankara 1339 (1923), sayfa 108.
... İbrahim Paşa'nın Ofen kral kasrından almış olduğu üç heykel, Dikilitaş ve Sütun ile Tunç yılanlar kolonuna sanki bir tamamlama olacakmış gibi, At Meydanı'ndaki kendi sarayı önüne konuldu. Bu heykeller sonradan ortadan yok olmuştur. Üç Yılan heykelinin başı da Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethinden sonra kestirilmişti. İbrahim Paşa'nın bu heykelleri kendi sarayının karşısına diktirmiş olması halk arasında, onun İslam dinine karşı göstermekle görevli olduğu saygı ve bağlılık hakkında dedikoduların yayılmasına sebep olmuştur. Hatta şair Figânî'ye (Trabzonlu) mâl edilen bir hiciv beytinde: "Dünyaya iki İbrahim'in geldiği, bunlardan birinin putları kırdığı, ötekinin ise meydanlara put diktiği" belirtiliyordu. Bu mukayese zavallı şairin eşeğe ters bindirilerek şehirde dolaştırılmasından sonra asılmasına sebep olmuştur.
Sayfa 482 - İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, 2. Baskı "Mohaç Savaşı ve Sonuçları"Kitabı okudu
Reklam
Fatih Sultan Mehmed, bütün Şark ve Garp'ın en renkli ve değişik kültürlerini birleştirmek misyonunu üstlenmişti ve tarihin yeni Büyük İskender'iydi.
Sayfa 293 - Kronik KitapKitabı okudu
Her ne denlû cürmüne hadd ü nihâyet yoğ'ise Avniyâ kat' eyleme sen avn-i Rahmân'dan ümid Fatih Sultan Mehmed Han (Avnî) Her ne kadar kusurun çok ise de ey Avnî; yine de merhametlilerin en merhametlisi olan Allahü Teâlâ'nın af ve mağfiretinden, yardımından ümidini sakın kesme; zira bu çok daha büyük suç olur!
Sayfa 117Kitabı okudu
Fatih Sultan Mehmed hakkında...
-Arapça ve Farsça da dâhil olmak üzere 7 dil biliyordu. -Şairdi. Mahiyetindeki 185 şâirden 30'unu maaşa bağladı. Farsça ve Arapçaya çevrilmiş felsefi eserler okurdu. -Ünlü Ressam Bellini'yi İstanbul'a davet edip, portresini yaptırdı. -İstanbul'un fethi için, Musluhiddin ve Saruca Sekban gibi Osmanlı mühendisleri ile
Sayfa 129 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Batılı devlet adamları kilise içindeki çatışmaların, bütün tarafların zararına olan çekişmelerin, kişisel garezlerin ve siyasi rekabetlerin Batı'nın askeri gücünü intihar edercesine yıprattığını, böylece 1402'de Ankara (Angora) Savaşı'nda Tımurlenk karşısında ağır bir yenilgi almış olan Osmanlı Devleti'nin toparlanıp eski gücüne ve prestijine tekrar kavuşma fırsatını bulduğunu fark etmekte çok geç kaldılar.
Oğlak Bilimsel Kitaplar/ PDFKitabı okudu
Reklam
II. Mehmed
[...] Gelibolu'da babasının ölümü ve yeni padişahın geldiği haberi yayıldı. Edirne'de Chalkokondyles'in bahsettiği yeniçeri ayaklanması, yeni sultan Gelibolu'ya vardıktan sonra olmalıdır. Osmanlı kaynaklarında hiçbir izine rastlamadığımız bu isyan dikkate değer bir ayaklanmadır. Yeniçeriler sur haricinde toplanmışlar, şehri yağma için hücuma hazırlanmışlardı. Ancak, Çandarlı Halil'in büyük otoritesi ve enerjisi sayesinde bir kargaşalığın önü alındı. Halil, kalan kapıkulu askerleriyle çabucak topladığı kuvvetleri isyancılar üzerine sevk ederek, silahlarını bırakmazlarsa kılıçtan geçirileceklerini, yeni sultanı beklemelerini, o gelince kendilerine ihsanda bulunacağını söyledi. Asker "Çandarlı'ya olan hürmetleri dolayısıyla" isyandan vazgeçti. Bunun akabinde Sultan Mehmed payitahta girerek tahta oturdu ve yeniçerilerden sadakat yemini aldı. Bu rivayetteki unsurlar, olayların gelişimiyle tam bir uygunluk halindedir. Halil Paşa'nın yeniçeriler üzerindeki nüfuzu, Sultan Mehmed'in, ancak onun müdahalesinden sonra tahta gelip yerleşebilmesi kayda değer. Yeni sultan adına vaat edilen bahşiş ise yeniçeriler tarafından sonra Karaman seferinde adeta tehditle alınacaktır.
Tarihte sadece iki komutan, Çanakkale'deki Truva Savaşı'nı iyi biliyordu. Biri İlyada'yı okuyan Fatih Sultan Mehmed, diğeri Gazi Mustafa Kemal.
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
Atası Fatih Mehmed Han, Homeros okuyarak etkilendiği Truva'ya Hektor ve Aşil'in mezarlarını bulmaya gitmişti ama torunlarının pek azında bu tarih bilinci vardı. Sultan Hamid de onlardan biriydi işte.
Sayfa 228Kitabı okudu
"Orhan'ı onlara bırakıyorum dediğim vakit sefirin sevincine dikkat ettiniz mi? Bizans asla fesatsız yaşayamaz. Fakat... Artık bu mütefessih fesat ocağı ebediyen sönmelidir!.. Bizans Türk'ün olacaktır!"
Sayfa 198Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.