Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Fazla ümitsiz insanlar , ağır hastalara benzerler .
Reklam
Yeryüzünün harikaları -ve bundan da fazla semanın harikaları- kalıcı bir histerinin sonucudur. Azizlik: gönül depremi, inana inana hiç olma, fanatik duyarlığının en üst ifadesi, aşkın biçimsizlik... Bir meczupla bir mankafa arasında, bir kuşkucuyla bir meczup arasındakinden de fazla uygunluk vardır. İmanı ümitsiz bilgiden, sonuçsuz varoluştan ayıran bütün mesafe de buradadır.  
Metis YayınlarıKitabı okudu
Maziye ait şekillere fazla rağbetin şu ahlaki fenalığı vardır ki yaşayanlara hayatlarından zevk almaz bir hale getirmekten başka gelecekten de ümitsiz bırakır. Arkaya baka baka, yere yuvarlanmaksızın, istenilen yönde kaç adım gidilebilir?
Sayfa 71 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yalan söylediğimin ortaya çıkacağını en başından biliyordum ama doğruyu söylemek için fazla çekingendim, o yüzden hep süslerdim doğruyu. Toplumun "yalancı" diye aşağıladığı yaratıklardan bir farkım yoktu ama doğruyu pek de kişisel bir kazanç için gizlemiyordum ben. Ani bir soğuk odayı doldurduğunda ve boğuluyor gibi olduğumda neredeyse her zaman düşünmeden, çaresizlikle hareket ediyordum. Bunun bedelini daha sonra ödeyeceğimi biliyordum ama o ümitsiz "memnun etme ihtiyacım" baş gösterdiğinde, aniden garip, zayıf, aptalca süslemeler veya başka şeyler ekliyorum gerçeğe. Bu yüzden dünyanın sözde "dürüst insanları" tarafından çok eleştirildim.
Sayfa 68 - ithaki
Reklam
Konuşma ihtiyacını kafasının içinde gidermeye çalışıyor, ama bu çaba,kafasının içinde haddinden fazla sert,öfkeli ve ümitsiz kişiler,olaylar,durumlar yaratıyor ve bu kavga,iliklerine kadar işliyordu.
Sayfa 111Kitabı okudu
“Fazla ümitsiz olanlar azla hastalara benzerdi.”
Sayfa 111 - İnkilâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Maziye ait şekillere fazla rağbetin şu ahlaki fenalığı vardır ki yaşayanları hayatlarından zevk almaz bir hale getirmekten başka gelecekten de ümitsiz bırakır. Arkaya baka baka, yere yuvarlanmaksızın, istenilen yönde kaç adım gidilebilir?
Yalan söylediğimin ortaya çıkacağını en başından biliyordum ama doğruyu söylemek için fazla çekingendim. O yüzden hep süslerdim doğruyu. Toplumun "yalancı" diye aşağıladığı yaratıklardan bir farkım yoktu ama doğruyu pek de kişisel bir kazanç için gizlemiyordum ben. Ani bir soğuk odayı doldurduğunda ve boğuluyor gibi olduğumda neredeyse her zaman düşünmeden, çaresizlikle hareket ediyordum. Bunun bedelini daha sonra ödeyeceğimi biliyordum ama o ümitsiz ''memnun etme ihtiyacım' baş gösterdiğinde, aniden garip, zayıf, aptalca süslemeler veya başka şeyler ekliyorum gerçeğe. Bu yüzden dünyanın sözde ''dürüst insanları'' tarafından çok eleştirildim.
Sayfa 68 - İthakiKitabı okudu
Birden yüreğini bir hüzün kapladı, kendini daha fazla tutamayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. O an mani olamadığı gözyaşlan sıkıntısını azaltacağına ümitsizliğini daha da artırmıştı. İçinde bulunduğu bu ümitsiz durum yüzünden kendiyle hesaplaşıyor gibiydi...
“…fazla ümitsiz insanlar ağır hastalara benzerler ve hastaya her zaman daha kuvvetle sarılırlardı.”
569 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.