Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
93 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
“Yargı kesin: Acı duymak ruhun fiyakasıdır.” (İsmet Özel) Deri ceketli, hayli uzun saçlı, çekik gözlü ve karizmatik bir filozof Byung-Chul Han. Kafamızdaki o eski antik çağ filozoflarına benzemiyor. İlkin lise felsefe kitaplarında görüp tanıdığımız Platon, Sokrates gibi uzun, beyaz, göğsünün bir kısmını hafif açık bırakan bir elbise giymiyor. O
Güzeli Kurtarmak
Güzeli KurtarmakByung-Chul Han · İnsan Yayınları · 2018640 okunma
1216 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
Felsefeye giriş yapmak için ben de çoğu kişi gibi Sophie'nin Dünyası ve Nigel Warburton'un Felsefenin Kısa Tarihi kitaplarını okumuştum; fakat bu kitabı okuduktan sonra bu saydığım kitapların felsefeyle ilgili sadece kısa kısa bilgiler verdiğini öğrenmiş oldum ve az hacimli kitapların felsefeyi hakkıyla öğrenmeye yetmeyeceğini gördüm. Felsefeyi
Felsefe Tarihi
Felsefe TarihiAhmet Cevizci · Say Yayınları · 2015549 okunma
Reklam
280 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Şu Garibim Sokrates’in Yasakçı Bir Cini Var...
Teorinin Cini bazı sorular etrafına kurulmuş bir kitap. “Edebiyat teorisinin bu sancılı soruları bir daha dönmemek üzere silip attığı sanılmış olabilir. Ama cevaplar geçip gitse de sorular kalır. Sorular hep aşağı yukarı aynıdır. İçlerinden bir-ikisi vardır ki kuşaklar geçtikçe geri gelmeye devam eder. Teoriden önce, edebiyat tarihinden de önce
Teorinin Cini - Edebiyat ve Sağduyu
Teorinin Cini - Edebiyat ve SağduyuAntoine Compagnon · Metis Yayıncılık · 07 okunma
441 syf.
8/10 puan verdi
Felsefenin aşkınlık yönü ele alınarak, bu tarzın son temsilcileri olan Nietzsche, Heidegger, Foucault ve Derrida ile hem kriz, estetik kavramlarına yaklaşımları, etkileri hem de düşünürlerin birbirilerinden ne denli etkilendiklerini ele almış yazar Megill. Foucault ve Derrida'nın Nietzsche'den etkilendikleri konular ve Nietzsche'ye kadar gelen
Aşırılığın Peygamberleri
Aşırılığın PeygamberleriAllan Megill · Metis Yayınları · 202190 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
17. yüzyıl çıkışlı olup, 19. yüzyılda ise resmen Avrupa aydınlanmasını yaşatacak olan modern pozitivizm ve doğalcılık fikirleri; mitolojik inançları, dogmaları ve aklın kabul etmediği her görüşü bilgi yoluyla yıkarak oluşmuş bir felsefeye sahiptir. Habermas da insanlığın kaderini belirleyen bir yıkımdan doğarak yükselen bu akılcı felsefenin
Doğalcılık ve Din Arasında
Doğalcılık ve Din ArasındaJürgen Habermas · Yapı Kredi Yayınları · 20199 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Felsefe ve toplumsal cinsiyet profesörü Tina Chanter’ın yazdığı kitap felsefi temeller üzerine inşa edilmiş bir toplumsal cinsiyet kitabı. Kitabın başından sonuna Platon, Descartes, Spinoza, Kant, Marx, Deleuze, Derrida, Foucault gibi birçok filozofun düşünceleri ile yine birçok feminist kuramcının toplumsal cinsiyet açısından bu filozoflar
Toplumsal Cinsiyet
Toplumsal CinsiyetTina Chanter · Fol Kitap Yayınları · 201932 okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
, Güney Kore asıllı bir Alman vatandaşı. Düşünsel kimliğini besleyen en önemli referanslar Hegel, Karl Max, Nietzsche, Heidegger, Derrida, Foucault, Agamben gibi isimler. Hal böyle olunca, çok yönlü ve zengin bir birikime sahip olması beklenen yazarın
Palyatif Toplum
Palyatif Toplum
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,883 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
"Ben burada: sen orada - dayanılmaz..."
Merhabalaaaar! Oruç Aruoba, 1948 yılında Kocaeli'nde doğdu. Felsefe ve psikoloji eğitimi aldı. Yazar, şair, akademisyen ve felsefeci olarak tanınan Aruoba, birçok önemli esere imza attı. Eserlerinde varoluşsal kaygılar, kimlik arayışı, yalnızlık ve yabancılaşma gibi temaları ele alan Aruoba, yalın ve akıcı diliyle okurların beğenisini
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20202,991 okunma
·
Puan vermedi
JUHANI PALLASMAA_TENİN GÖZLERİ
Juhani Pallasmaa ‘nın duyular mimarlığını ele aldığı bu küçük ama etkisi büyük kitabını okuduğunuzda şunu göreceksiniz , önsözün sahibi Steven Holl'un söylediği gibi; varlığımızın derinliği bugün ince bir buz üstünde duruyor… Kitap, ‘’Dünyaya Dokunmak’’ adlı giriş bölümüyle başlayıp, devamında ‘’1.bölüm’’ ve ‘’2.bölüm’’ olmak üzere ikiye
Tenin Gözleri
Tenin GözleriJuhani Pallasmaa · Yem Yayınları · 2011414 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Psikanalizin geçtiğimiz yüzyıldan beri bir terapi biçimi olmasından çok başta edebiyat olmak üzere, tiyatro, sinema, hatta müzik gibi sanat dallarını derinden etkileyen entelektüel bir eylem alanı olmasında en büyük katkı şüphesiz
Jacques Lacan
Jacques Lacan
'dadır. Yaptığı açımlamalarla hem Freud'a bir geri dönüş hareketi yaratması,
Lacan
LacanNami Başer · Say Yayınları · 201238 okunma
Reklam
78 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Foucault ve Derrida'nın feminizm hakkında düşüncelerinden yola çıkarak onların düşüncelerini paylaşan Feminizm ve Ayırım, kullandığı dil ve anlatım tarzından dolayı bu alanda akademik bir bilgisi olmayan insanın zorlanacağı bir kitaptır. Kitabın giriş kısmında cinselliğin kadın ve erkek tarafından algılanması, eski Yunan kültüründeki algılanış tarzı Katolik mezhebini algılayış tarzıyla başlamıştır. Daha sonra kadının toplumsal hayat içindeki konumu Foucault ve Derrida'nın eserlerinden küçük parçalar alınarak açıklanmıştır. Ama kitabın asıl amacı bu kadar feminizmden bahseden iki ismin gerçekten ideolojilerine bağlılığını araştırmaktır.
Foucault ve Derrida'da Feminizm ve Ayırım
Foucault ve Derrida'da Feminizm ve AyırımRoy Boyne · Sel Yayıncılık · 201032 okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
Benim Adım Kırmızı
Bir ölünün yazılarıyla başlayan eser dönemim padişahı tarafından yaptırılan bir kitabın yapım hikayesini ve yaşanan olayları konu edinir. Minyatür sanatıyla uğraşan nakkaşlardan biri cinayete kurban gider. Katilin kim olduğunu bulmak ve eseri tamamlamak için ise Kara isminde biri gelir. İstanbul'a tekrardan dönmesinin nedeni ise Şeküredir.
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,1bin okunma
230 syf.
6/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Puanım 3/5 (%64/100) En başta göstergebilimci olarak tanınan Roland Barthes ve onun fikirlerine adanmış bir kitap. Edebiyat okuyanlar veya ilgisi olanlar başta olmak üzere edebiyatçı olmayanların bile mutlaka duyduğu bir isim olan Barthes benim de yıllardır fikirlerini kullandığım bir düşünür. Kitap birçok bölüme ayrılmış ve adeta bir doktora tezi tadında yazılmış. Sadece Barthes değil Derrida, Foucault ve Kristeva gibi başka ünlü düşünürlerden de bahsedilmiş. Benim genel olarak hoşuma gitti. Yeni öğrendiğim şeyler de oldu zaten bildiğim bilgileri de tazelemiş oldum. Yine de Barthes hakkında çok fikriniz yoksa ağır ve karışık gelebilir. O yüzden kitabın herkese göre olduğunu düşünmüyorum ama ben araştırmayı severim diyorsanız okurken araştırıp not alarak da okunabilir.
Edebiyat Müzik ve Resimle Yaşamak ya da Roland Barthes
Edebiyat Müzik ve Resimle Yaşamak ya da Roland BarthesBahadır Gülmez · Kırmızı Yayınları · 20084 okunma
78 syf.
10/10 puan verdi
ah sel yayıncılık. seni protesto ediyorum öncelikle. umarım bu yoruma bir gün denk gelirsiniz. bizi ayrıntı yayınlarına muhtaç bırakıp gitmeniz hiç hoş değil öncelikle bunu belirteyim. sel yayıncılıktan çıkan hemen her kitap niteliklidir. boş kitap bulamazsınız. kaynakça noktasında da oldukça faydalı işler yapmaktaydılar ancak artık onlar olmadan dönüyor dünya. neyse kitap analizine başlayayım; kitap 1950 yılından günümüze kadar gelen süre içerisinde toplumsal hareketlenmeler neticesinde değişen toplumsal algı ve parametreleri yeniden işleyerek Foucault'nun kadınların özgürleşme ve eşitlik mücadelesini nasıl gördüğünü inceler. -ki Foucault bu noktada oldukça önemli bir isim. Derrida ise dilin kelimelerin içinden ortaya çıkan bilinç karşısında kadının mücadelesini işler. yapısalcılık sonrası dönemde (buna post-yapısalcı dönem de diyebiliriz) kadın ''üretilmiş'' bir özgürleştirme modeli ile yeni nesil köle olarak yeniden yorumlanmıştır. Foucault ve Derrida da öncelikle bunu teşhir eder. kimi feminnist teorisyenler post-yapısalcılığın tuzağına düşerek kadının özgürleşmesini postyapısalcı teorilere ilişkilendirseler de postyapısalcı teorinin kültürel relativizme düşme, retoriğin ötesinde eylem üretememe noktasına savrulma gibi çıkmazlarının olduğunu derin bir analizle ortaya koymaktadırlar. Foucault yine insan ötesi analizlerde bulunmuş. akademik dili iyi olan herkese tavsiye ederim.
Foucault ve Derrida'da Feminizm ve Ayırım
Foucault ve Derrida'da Feminizm ve AyırımRoy Boyne · Sel Yayıncılık · 201032 okunma
192 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Recep Apyağıl'ın ilmî miras ile yeni bir gelenek oluşturma çalışmaları üst düzey bir gayret, kafa ve emeğin ürünüdür. Bütün çalışmalarını merakla beklediğim yazar bu eserinde de Heidegger, Derrida, Deleuze ve Foucault gibi isimlerin felsefe mirasları ile mistik gelen-ekler arasındaki kesişmeyi konu ediniyor. Bütün insanların ortak zihin, düşünce ve sorunları vardır. Dolayısı ile iki uç fikirin içinde bile kesişimleri bulabilirsiniz. Fakat kesişimin olması bunu akademik düzeyde bir gayret sahasına dönüştürmemesi gerekiyor. Holistik baktığımızda aslınsa Heidegger ile Mevlana arasında ve yine Derrida ve Fahrettin Attar arasında bu kadar kesişim noktası bulamayacağız. Bazı kesişimlerin her ne kadar zorlama olduğunu düşünsem de bütün özgünlüğüyle başarılı bir çalışmaya imza atılmıştır.
Kıta Avrupası Din Felsefesi Ve Mistik Gelen-ekler
Kıta Avrupası Din Felsefesi Ve Mistik Gelen-eklerRecep Alpyağıl · İz Yayıncılık · 20166 okunma
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.