Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tespitler, tespitler..
Dünya bazen yuvarlaktır bazen tepsi gibi düz. İnsan da bazen yuvarlaktır bazen tepsi gibi düz. Yuvarlak insanlar dağlardan, nehirlerden, ormanlardan, sokaklardan, binaların tepelerinden ve bodrumların diplerinden, asansörlerden ve salıncaklardan ve merdivenlerden, aralardan derelerden yuvarlanarak oradan oraya savrulurken ve birbirleriyle fütursuzca sevişirken sevişirken sevişirken çoğalarak ve daha da yuvarlaşarak anlamsızlaştıkça, tepsi gibi düz olanların köşeleri bilenir. Köşeleri sivrilir. Köşeleri keskinleşir.
Sayfa 90
Küçük insanlar sıradan beyinlerle çevreledim kendimi. Kendi dehamı fütursuzca harcadım, sonsuz bir gençliği boşa harcamak tuhaf bir zevk verdi bana.
Reklam
Bilimsel ve teknik okuryazarlık hiç olmadığı kadar yüksek olsa da halk, var olmanın komedi ve dramasına girmenin ve kim olduğumuz ya da olabileceğimiz üzerine düşünme fırsatına sahip olmanın hali en kesin ve en cazip yolu olan roman ve şiir okumaya çok az zaman ayırmaktadır. Belli ki işe yaramayan varoluş meselesine harcanacak zaman yoktur. Modern bilim ve teknolojiyi kucaklayan ve onlardan en çok yararlanan toplumların bir kısmı, kelimenin laik ve dini anlamında, manevi olarak tükenmiş gibi görünmektedir. 2000 Dot-com balonu, 2007 mortgage krizi ve 2008 bankacılık krizi gibi problemli finansal krizleri fütursuzca kabul etmelerine bakılırsa bu toplumlar, ahlaki olarak da çökmüş gibi görünmektedirler. Şaşırtıcı bir şekilde ya da değil, ilgili ölçümlere güvenebileceğimizi varsayarak, zamanımızdaki ilerlemelerden en fazla çıkar sağlamış bu toplumlardaki mutluluk düzeyi ya sabittir ya da düşmektedir.
Sayfa 230 - ODTÜ Geliştirme VakfıKitabı okudu
Bedeniniz size ait... Üstelik en özel sınırınız. Dokunulamaz alanınız... Kimse tarafından fütursuzca ihlal edilemez. Benliğinizin en güçlü olduğu yer bedeninizdir. Beden sınırınız ne kadar güçlüyse, o kadar özgür ve özgüvenlisinizdir.
Sayfa 102Kitabı okudu
Ne zaman bu toplumun gençleri fütursuzca ekmeğe basmaya başlar, işte o zaman ben yas tutarım. Ülkemin çocukları saygısızca ekmeğe basmaya başlarsa ve kimse bunu umursamazsa işte ben o zaman umudumu kaybeder, ağıtlar yakarım. İşte o zaman bu toplumun değerlerini kanser sarmış demektir.
Serap hep böyle. Haftada yedi gün, yirmi dört saat fütursuzca gülüyor.
Sayfa 25 - YKYKitabı okudu
Reklam
Ne zaman bu toplumun gençleri fütursuzca ekmeğe basmaya başlar, işte o zaman ben yas tutarım. Ülkemin çocukları saygısızca ekmeğe basmaya başlarsa ve kimse bunu umursamazsa işte ben o zaman umudumu kaybeder, ağıtlar yakarım. İşte o zaman bu toplumun değerlerini kanser sarmış demektir.
İnsanlar sevdikleri kişilerden ne kadar kolay ve fütursuzca vazgeçebiliyordu. Bense hayatım boyunca sevdiğim tek kişiyi, her şeye rağmen atlatamıyordum. Daha kötüsü atlatmak istemiyordum.
Ne zaman bu toplumun gençleri fütursuzca ekmeğe basmaya başlar, işte o zaman ben yas tutarım.
Eğer bu hatalarımdan ders almamışsam ve bunları yahut benzerlerini yeniden tekrar edersem o zaman hiçbir özrüm kabul edilmesin. Edilmesin ki, özür kalabalık şehir trafiğinde yolun ortasına fütursuzca bırakılan otomobilin dörtlülerini yakıvermek misali, yüzsüzlüğe ve arsızlığa vesile olmasın
Reklam
Sevilme ihtiyacı karanlık bir kuyudur. Çocuk yaşta açılan ve zamanla giderek derinleşen karanlık bir kuyu... Kuyunun içini doldurmak için yaşam boyu ne gerekiyorsa ve ele ne geçiyorsa fütursuzca fırlatılır o boşluğa. Hayır diyemeyenlerin çoğunun en büyük kaygısıdır sevilmemek.
Doğru veya yanlış, her şeyde olduğu gibi kendi kılıfımıza uyduracağımız seçimi kabul ederiz. Hata yapanı affetmeyiz ancak affedilmek için kırk taklayı fütursuzca atarız.
“İslam dünyası toplumları, sömürgeci iradenin ve zihin dünyasının belirlediği statükoyla bütünleştiği ve bu statükoyu içselleştirdiği için muhafazakar-gelenekçi bir hayat-düşünce tarzına ikna edildi. Muhafazakar-gelenekçi dünya görüşü ilgili toplumları sıradanlaştırarak, edilgen kimlikler-kişilikler-tercihler oluşturdu. İslam toplumlarında bütün rejimler-iktidarlar, sözünü ettiğimiz edilgen kimlik-kişilik ve tercihleri sömürerek, ayrıcalıklarını, yolsuzluklarını, iktidarlarını sürdürdüler. Her dönemde, bugün de yaşandığı üzere, hamaset ve popülizm yoluyla kitleler insafsızca/fütursuzca şeyleştirildiler.”
“İslam, iktidar tutkuları/ihtirasları adına, siyasal kazançlar adına, ulus-devlet kutsalları adına, milliyetçilikler/popülizmler/sağcılıklar/oportünizmler adına, taşralı politik kadrolar/hareketler tarafından fütursuzca/sorumsuzca araçsallaştırılıyor. Emperyalist ve sömürgeci tarih boyunca, emperyalist/sömürgeci irade de dahil olmak üzere, hiçbir iradenin, taşralı politik kadrolar/hareketler kadar, aziz İslam’a büyük zararlar veremediğini teessürle kaydetmek/hatırlamak gerekiyor.”
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.