“My Millie. Even when we’d just been friends, she’d always been mine.”
O zaman neden Sienna’yı seçtin?!! Şu ex olayı olmasa kitap daha sevimli gelecekti bana ama Millie’nin Ford için “second best” olmasını hazmedemiyorum. Yoksa kitap güzel başlamıştı sonra hızla düşüşe geçti.
Millie Ford’u ilk gördüğü anda hoşlanıyor ama Ford’un dikkatini Sienna
Oruç Reis esir edilmişti. Bir süre zindanda kaldıktan sonra çıkartılarak bir gemide küreğe çakıldı. Papazlar ve Şövalyeler, İtalyanca, Rumca ve İspanyolca bilen ve sözü sohbeti yerinde plan Oruç Reis ile konuşmaktan zevk alırlardı. Şövalyeler ona karşı hürmet duyuyorlardı. Sohbet sırasında ona:
-Ey Osmanlı! Sen güzel sözlü bir kişisin. Bizim
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir.
_Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler.
_Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Victor Hugo’nun 1862 yılında yayınlanan romanıdır. 19. yüzyılın en büyük eseri olarak dünya tarafından kabul görmüş eser pek çok dile çevrilmiştir. Günümüzde ise en çok okunanlar listelerinin başında yer almaktadır.
Okuyucuda büyük bir merak ve tekrar okuma isteği uyandıran Sefiller kitabı için Victor Hugo’nun on dört yıl üzerinde çalıştığı
Olmasa mektubun,
Yazdıkların olmasa
Kim inanırdı
Senle ayrıldığımıza.
Sanma unutulur,
Kalp ağrısı zamanla
Her şeyi unutarak
Yaşanır sanma.
Neydi bir arada tutan şey ikimizi
Birleştiren neydi ellerimizi
Bırak bana anlatma imkansız sevgimizi
Sevmek birçok şeyi göze almaktır.
Baksana geçmişe,
Ne çok anıyla yüklü
Nerde o taverna,
Nerde sinema
Harcanmış zamanlar
Yeniden yaşanmaz ki;
Geç kaldıktan sonra
Arama boşa.
Murathan Mungan
Az sonra On Birlerin uşağı gelerek ona şöyle dedi:
— Sokrates, başkalarına ettiğim sitemi sana edemem. Onlardan, arhonların buyruğu üzerine, zehri içmelerini istediğimde kızıyor ve beni lanetliyorlar. Ama sen, bu süre içinde birçok kez tespit ettiğim üzere, şimdiye kadar buraya gelen en cesur, en yumuşak huylu ve en iyi kalpli insansın. Şimdi
Merhabalar,
Çok geç tanıştığım -daha doğrusu okumaya başladığım- bir yazarla karşınızdayım. O kadar duymamıza rağmen hep ertelediğimiz bir kitap, çoğumuzun.
Eğer bir şair tüm şiirlerinde acı dolu dizeler döktürüyorsa yaşanmışlıkları çoktur.
Didem Madak da öyle, yazarın alıntılarını gördüğümde istemsizce boğazım düğümleniyor. Ne yaşamış bu şair de