Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
24 Ekim 1963 Perşembe günü, ikindi Ustu saat dörtte, Roma’da, Minerva Otelin’deki odamdaydım; ertesi gün uçakla Paris’e dönecektim, kâğıtlarımı düzenliyordum, tam o sırada telefon çaldı. Bost, Paris’ten telefon ediyordu, “Anneniz bir kaza geçirdi,” dedi. Bir otomobil çarpıp devirmiştir kadını, diye düşündüm. Bastonuna dayanmış, güçlükle, yoldan kaldırtma çıkmaya uğraşırken bir araba çarpmıştı muhakkak. “Banyoda düşmüş, uyluk boynunu kırmış,” dedi Bost. Annemin oturduğu binada oturuyordu o da. ü gece, saat ona doğru Olga ile birlikte merdivenden çıkarken önlerinden giden üç kişi. bir kadınla iki polis memuru, dikkatlerini çekmiş: “ikinci katla üçüncü kat arasındaki dairede,” diyormuş kadın. Bayan de Beauvoir’a bir şey mi olmuştu yoksa? Evet. Düşmûşmüş. İki saat boyunca döşemenin üzerinde sürüne sürüne ilerledikten sonra (defona ulaşabilmiş, arkadaşlarından Bayan Tardien’den, kapıyı kırıp girmelerini istemiş. Bosl’la Olga, öbürlerinin yanında daireye girmişler. Annemi, sırlında kırmızı, fitilli kadifeden sabahlığı, yerde yalar bulmuşlar. Aynı evde oturan kadın doktor Lacroix’ya göre uyluk boynu kırılmıştı. Boucicaut Hastanesi ilk yardım servisine kaldırılan annem, geceyi koğuşta geçirmişti. “Ama onu C. Klinigine kaldırıyorum simdi,” dedi Bost. “En iyi kemik cerrahlarından biri, Profesör B,. orada. Anneniz orayı istemedi, masrafı size ağır gelir diye üzülüyordu. Ama sonunda kandıra bildim onu.”
Alıkça yazdım bu sabah sana yine; şimdi sevgi taşan iki mektubun geldi. Bunların karşılığını salı günü karşılaştığımızda vereceğim. İçimde ya da dışımda beklenmedik bir şey olmazsa, salıya Viyana'da olacağım. Yanılmıyorsam salı günü bayram, mektup ya da telgraf eline geçmeyebilir. Seninle buluşacağımız yeri şimdiden yazabilsem ne iyi olurdu değil mi? Ama olmaz, buluşacağımız yeri şimdiden bildirirsem, boğulurum o zamana kadar. Üç gün üç gece o yerin bomboş kalacağını ve ancak salı günü belli bir saatte orada olabileceğimizi düşünmek çıldırtabilir beni. Şu yeryüzünde bana yetecek kadar sabır var mı dersin, Milena? Bunun karşılığını salı günü verirsin.
Sayfa 75
Reklam
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Şikayetim var arkadaş... Rahatsızlık duyuyorum! 1000kitap'a giripte alıntılara bakmak istediğimde sayfalar dolusunca aynı okurun alıntılarını görmekten son derece rahatsızlık duyuyorum.. Takip ettiğim okurların paylaştıklarını zaten anasayfamda görebiliyorum, fakat takip etmediğim okurların paylaştıklarını iletiler http://1000kitap.com/iletiler ve
Geçmiş oIan dünden hiç yad etme, yarın da geImemişken feryad etme, düşünme geIeceği de geçmişi de, şimdi şen oI da yaşamı berbad etme. Eğer her şeyini kaybetmişsen ve cebinde bir ekmek aIacak kadar paran kaImışsa, git kendine bir demet menekşe aI ve ruhunu besIe. Bence bu çok anIamIıdır ve kişinin önceIikIe ruhunu besIemesi Iazım. Kendini satmayan
Kırdın mı incittin mi birilerini Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler? Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış,
Reklam
-Aşk acısı acıların içinde en fasulyeden olanı... -Nasıl yani? -Sen anneni kaybettin mi? -Aman Allah korusun. -Değil mi? Allah korusun. Peki sana şöyle sorsaydım: Irmak seni hiç terk etti mi? Aman Allah korusun demezdin. -Hiç bir şey anlamıyorum. Fazla kaçırdın rakıyı... -Rakıyla alakası yok insanların hayatındaki insanları hep yanlış
Eylülde çıkacak olan kitaptan alıntıdır.
Sevgili bayan milena'ya, size önce prag'dan, ardından da meran'dan yazdığım kısacık mektuplarıma kesinlikle cevap beklemiyordum. umduğum gibi karşılık yazmadınız da sevinmem gerek. Sessiz kaldığımız her gün iyi olduğumuzun işaretidir. Bu yüzden sevinmem gerek ki, iyi olduğunuzu bildiğim için.. Yarım kalmış bir düş gibi. Önümden geçip
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
ÜNİVERSİTE senelerden üniversitenin ilk yılları.okula ilk adım atışımda ""ben de sonunda üniversiteli oldum,değişecek miyim,buraya alışacak mıyım,hayatımda ilk defa ailemden ayrı bir dam altında uyuyacağım ve de bütün bir sene boyunca ve de tek başıma..off mu desem oh mu desem.konuşsam ağzım büyür mü,korkunç mu ,daha mı mutlu" gibi
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yabancı Yayınları'nın son çıkan kitaplarından Lanetli, kapağıyla dikkatimi çeken kitaplardandı. Bilimkurgu havası var değil mi? Değilmiş :D Fantastik bir hikaye var elimizde arkadaşlar. Doğaüstü olaylar, varlıklar, aslında özlediğim bir gece yaratığı olan vampirler var hikayede. Sadece bununla kalmıyor tabii ama diğer kısımlar sürpriz olsun
Lanetli
LanetliK. A. Tucker · Yabancı Yayınevi · 2015105 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nurhan Işkın-Katilin Özrü adlı kitaba yorumum; Kitabı ilk gördüğümde muazzam bir kitap olacağından emindim daha sonra kitabı okumaya başladığımda elimden hiç bırakamadım yarım işlerimi tamamlarken bile aklım kitapta kalıyordu kim demiş ki bizim Türk yazarlarımız güzel yazamıyor diye?? Nurhan Işkın kadın polisiye yazar kategorisinde en iyilerinden
Katilin Özrü
Katilin ÖzrüNurhan Işkın · Kozalak Yayınevi · 2014227 okunma
Gece olup el ayak çekilince, kızım uyuyunca geciyorum balkona, masanın üstündekiler malum, şiirler bir başka güzel bu gece, şiir okuyup gökyüzünü izliyorum ay ışığında, ağzımda eski bir türkü tam sözlerini çıkaramadığım içli, öyle mırıldanıyorum, ekseriye bu vakit mi gelir hüzün iyi geceler demeye insana, iyi geceleeer iyi geceleeer.
384 syf.
8/10 puan verdi
Anne Mallory'nin anlatım tarzını oldukça beğeniyorum. Kitaplarında duyguları iyi aktarsa da bir tutam daha fazla olay örgüsüne ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Benim çok eksikliğini çektiğimi söyleyemem ama genel olarak kitapta bunu arayanların olacağını tahmin ediyorum. Ayrıca kitapların başlangıç, gelişme kısımları kıvamında ama sonuç kısmı çok çabuk olup bitiyor. Not: Ben Anna Campbell'in Yedi Gece'si ile karıştırıp bunu daha öncesinde bitirdiğimi sanıyordum, boş yere kitabı bekletmişim. Fark edince sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim. Yazarın diğer kitapları da yakın zamanda çevrilir umarım:)
Bir Gece Yetmez
Bir Gece YetmezAnne Mallory · Nemesis Kitap · 201494 okunma
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.