Seneca' dan teselli okumak demek dünyadaki sorunların esasında ne derece basit olduğunu anlayıp esas manevi alemin sırlarına varmak demek.
21. yy. git gide kaosa dönüşürken her yılın bir önceki yıldan daha kötü olduğunu düşünürsek en berbat dönemlerde olduğumuzu kabul edelim.
Bir zamanın batması için sadece fiili savaş gerekmez, fiili savaşın dışında da savaşlar vardır. Ekonomik savaş, psikolojik savaş, biyolojik savaş, siber savaş gibi gibi. Tüm bunların ortasında yaşayan dünyamıza öncelikle geçmiş olsun ama geçmeyecek.
Peki tüm bunların ortasında kalan birey kendini muhafaza etmezse nasıl bir sonla karşı karşıya kalır? Misalen, son dönemlerin intihar vakaları hiç azımsanacak düzeyde değil.
İntihar etmeyenlerin çoğunluğu bunu ya düşünüyor ya planlıyor. Diğer kalan kısmı bir şekilde hayatta kalmaya çalışırken zihni çoktan kendini bir yerlerden atmış durumda.
Bu gerekli mi ?
Seneca' ya göre değil.
Seneca varlığımızın esas anlamını kavramamız gerektiğini, yaşamın; perdesi sonlanacak bir tiyatro olduğunu, her gelenin rolünü yapıp çekip gittiğini bize açıklamaya çalışan tıpkı Epictetus gibi muazzam bir filozof.
Bu değerli eserde üç olay üzerinden teselliler mevcut. Bunlardan birinin özellikle sevgili Seneca' nın kendi annesine verdiği teselliler olması nedeniyle oldukça değerli olduğunu düşünüyorum.
Kesinlikle okunması gereken eserlerdendir.
Değerli okurlar, Stoa felsefesi hayattır.
Okuyun, okutturun.
Sercan Leylek Bey’e teşekkürlerimi sunarak başlayayım. Kendisine de ifade ettiğim gibi, kitabını sadece bir okur olarak değil aynı zamanda bir yazar olarak da okuyacaktım.
Kitaba, bırakın okumayı, ilk
