Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O kelp (Kıtmir) cennete girecek, niçin? ALLAH'ın dostlarından aynımadığı için.. Bize büyük bir delil var. Ayrılmayalım ALLAH dostlarından. İzlerinden... Hoca efendi dünyamız harap oluyor... Olsun, ahiretin mamur olsun da... Şimdi neticeye gelelim. Ali Haydar efendi babam boyun eğerek niyaz ederdi. Bari dostun İsmet'in tekkesinin Kıtmir'i yaz... Bu Kıtmir ne kadar işlere yol açtı. Büyüklerin kıtmiri olalım, ayaklarının tozu olalım. Vesselam, doğru kelam. -Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hasretlerimizin Sohbetleri 1
Gelelim maddecilik mankafalığına... Din görüşleri şu: "- Bunlar maişet şartlarına bağlıdır, her şey maddeye bağlı... Bu mevzuun konuşulacak tarafı bile yok!" Yahû, bütün mesele, meselelerin meselesi, maişet şartlarıyle beraber topyekün hayatın, her şeyin ruh emrinde olup olmadığı... Maişet şartları kaç para eder ki!.. Allah uğrunda müminlerin türlü işkencelere katlandığı en keskin bir (realite) olarak ortada dururken maişet şartlarını iman faktörü diye öne sürmenin mânası nedir? Yani maişet şartına göre Allah'ı tasdik veya inkâr diye bir neticeye şahit olmuş mudur insanlık?.. Hatta aksine şahit olduğu ve acı şartlara imanından ötürü katlandığı, tartışma götürmez bir gerçek değil mi? Bu mankafaların bir bedahet ve mütearefe güveniyle ağız açmalarındaki yobazlık nerede ve hangi fikir sisteminde görülmüştür? Görünüz hallerini!..
Sayfa 70
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Meşa Selimoviç bundan 3 yıl önce Derviş ve Ölüm'ü ile beni hayran bırakmıştı ve ben bir dönem bu kitabı dilime dolayıp gezmiştim. Karakter analizleri de olay örgüsü de çok başarılı olan kitabında hayatımızdaki birçok şeyi incelikle anlatmıştı. Zaten bayılırım inceliğe aaa. İnsan ilişkileri de insanın kendisi de öyle büyük bir alem ki her
Ada
AdaMeşa Selimoviç · Ketebe Yayınları · 2020170 okunma
Neticeye gelelim: Genç kız aynaya baka baka kadın olur.
111 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Eser - Yusuf Atılgan Anayurt Oteli __________________________________ Özgürlüğün var oluşu bazen bazı insanlara bir fazlalık olarak gelmekte. Onu nasıl kullanacağını bilmemekte bir çok kişi. Bu kitap tamamen zamanında bastırılan bir çok duygunun, hissin ve eylemin ortaya çıkışı, kişiye yaşattıkları ile alakalı. Olay örgüsü çok geniş değil
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201729,9bin okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kürt meselesi aklımı üniversiteye gelip de Doğu'dan gelen dostlarla münasebet kurup uzun sohbetler yaptıktan sonra beni meşgul etmeye başladı. Bu raddeden sonra ise bugüne kadar entelektüel saydığım şahısların kıymetini sorgulamaya başladım. Bilhassa kendi cenahımın önde gelen mütefekkirlerinin bu konuya neden bigane kaldıklarını merak ettim.
Barışa Emanet Olun  Kürt Sorununa Yeni Bakış
Barışa Emanet Olun Kürt Sorununa Yeni BakışHasan Cemal · Everest Yayınları · 2011111 okunma
Reklam
180 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle herkese iyi bayramlar, her gününüzün bayram tadında geçmesi dileğiyle … Gel gelelim kitap ile ilgili yorumuma ;) Öncelikle kitapta bildiğiniz üzere yanlış Batılalaşmayı bize anlatmak için 2 karakterden yola çıkar yazarımız ve adından da anlaşılacağı üzere tabi ki de bu ana karakterimiz biri kendini geliştirmiş örf,adete bağlı Rakım Efendi diğeri ise Alafrangalığa özenen ama Batı’yı tamamen yanlış anlayan , vur patlasın çal oynasın zihniyetine sahip Felatun Beydir.Felatun Bey , Rakım Efendiye nazaran daha az geçmektedir kitapta.Kitap bu bakımından sadece Rakım Efendi başlığını da alabilirdi.Dil konusunda ise İş Bankası Kültür Yayınları kitabı günümüz dili ile basıp bizlere sunduğundan bir sıkıntı yaşamadım.Kitap sanki pamuk şekermiş gibi hemen tatlı bir şekilde son buldu .Sadece beni kitapta üzen kısım şu oldu olaylar çok da bir neticeye bağlanmadı her şey ucu açık güzel bir şekilde sonlandı.Kötü bile olsa net bir şekilde bitseydi keşke . Rakım ve etrafındakilerin bu kadar iyi niyetli olması bana abartı geldi şahsen. Buna rağmen okunabilecek güzel kitaplardandır.Okumaya başlayanlar için ise iyi okumalar
Felâtun Bey ile Râkım Efendi
Felâtun Bey ile Râkım EfendiAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201822,7bin okunma
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Herkes için geçerli, kafa karıştırmayan, ucuz, basit, geleneksel ve bilim dışı! Sağlığınız yerinde ise lütfen tıptan uzak durun ama gerçekten hasta iseniz başvuracağınız tek yer de tabii ki modern tıptır. Atalarımızın “Allah doktora muhtaç etmesin ama doktorsuz da bırakmasın” sözü tam da bunun için söylenmiş olmalıdır. Hasta olmamak büyük ölçüde kendi elimizdedir ve bütün mesele de sağlıklı yaşamanın icaplarını yerine getirmekten ibarettir. Ben bu felsefeyi “Tıptan Uzak Sağlıklı Hayat” sloganı ile özetliyorum. Sağlıklı ve uzun yaşamanın en önemli unsuru da benim “Adam Gibi Beslenme” adını verdiğim, atalarımızın binlerce senedir uyguladıkları beslenme modelidir. Tıbbın babası Hipokrat bu hakikati 2500 sene evvel “Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun” sözüyle ifade etmiştir. Modern ticari tıbbın beslenmeyle alâkalı tavsiyelerinden uzak durarak ve adam gibi beslenerek tüm kronik hastalıkları önlemek ve erken dönemde hepsini tedavi etmek de mümkündür. Elinizde tuttuğunuz bu kitap da tıptan uzak sağlıklı yaşamanın ne demek olduğunu, bunun nasıl başarılabileceğini, adam gibi beslenerek nasıl sağlıklı olunacağını anlatmaktadır.   Gelelim neticeye: Bu bir diyet kitabı değildir. Bu kitapta süper gıdalar, mucize kürler gibi şeyler aramayın. Bu kitapta hastalıklar için de özel formüller, sihirli reçeteler de yok. Bu kitap okuyucuya insanların binlerce senedir nasıl beslendiklerini hatırlatmaktadır.
Tıptan Uzak Sağlıklı Hayat
Tıptan Uzak Sağlıklı HayatAhmet Rasim Küçükusta · Hayykitap · 201922 okunma
Gelelim neticeye
BİR: Çocuklarda obezitenin artmasında sağlıksız yiyecek ve içeceklerin çok büyük rolü var. İKİ: Gerçekten obezite ile mücadele edilmek isteniyorsa işe paketlenmiş hazır gıdalardan başlanması gerekiyor. ÜÇ: Bırakın bu tür gıdaların reklâmlarının yapılmasını, bunların üzerlerine tıpkı sigarada olduğu gibi "sağlığa zararlıdır" uyarısı konması; janjanlı-göz alıcı ambalajlar yerine renksiz veya siyah paketlerde satılmaları; hiçbir şekilde hediye verilmemesi şarttır. DÖRT: Başta Sağlık Bakanlığı ve akademi olmak üzere tüm ilgililere duyurulur.
BENEKLİ KURDELA Karnım doyunca, eski defterleri karıştırdım. Sekiz yıldan beri dostum olan Sherlock Holmes’un yöntemlerini incelemekteyim. Notlarıma göz gezdirdiğim zaman, olağanüstü yetmiş meseleye rastlıyorum. Feci, komik, acayip olanları var, ama hiç biri sıradan, basit değil. Sebebi meydanda, Holmes herhangi bir işle uğraşmaz, o para
Reklam
SOKAKTA BİR DELİ! Pencerenin önünden seslendim: —Holmes!... O sabah sokağı seyrederek vakit geçiriyordum. Cevap alamayınca yine seslendim: —Holmes!. —Ne var? —Sokakta deli var. —Tımarhaneye mi götürüyorlar? —Hayır, başıboş dolaşıyor...yürekler acısı bir manzara... adamcağızı ne diye sokağa bırakmışlar? Günah… Dostum gerindi, tembel
252 syf.
8/10 puan verdi
Yaşadığı halde, beyninin ölü olduğunu iddia edenler, anılarıyla birlikte kendiliklerini de kaybedenler, bacağını istemeyenler, hatta bacağından kurtulmak (!) için yasadışı yollara başvuranlar, içinde bulunduğumuz evreni bambaşka şekillerde algılayanlar, gaipten sesler duyduğunu sananlar, sarılmaya tahammül edemeyenler, kendiyle karşılaşanlar, zamanı durduranlar, dünyayı toz pembe görenler ve daha neler neler... Elbette ki bütün bu ruh hallerinin birer karşılığı var. Bazılarını biliyoruz, bazılarıylaysa ilk kez karşılaşıyoruz bu kitapta. Bu tarz kitapların güzel yanlarından biri de, vakaların hikayelerini okuyor olmak. İnsanların başlarından geçenlerin hayatlarını nasıl şekillendirdiğini, bu değişimin evrelerini öğrenmek ilgi çekici. Ve benim için de en temel konu, beynin ne kadar gizemli bir yapı olduğu gerçeğinin her farklı olguda pekişiyor olması. Kitaba dair yakınacağım, ve belki de kitabı iki ay gibi bir sürede bitirmeme sebep olan durum ise, tıbbi terimlere gark oluşun getirdiği zihinsel karmaşa. Bunu diyorum ama kitabın anlaşılmaz derecede tıbbi veya bilimsel bir dile sahip olduğu algısı oluşmasın. Sadece sürekli terimlere, deneylere maruz kalmanın getirdiği bir tür bıkkınlık hali. Ben biraz daha olaylara odaklı bir okuyucuysam demek :) Neticeye gelelim. Kitap gerçekten de konuya ilgili okurları tatmin edecek düzeyde. Yakındığım durumlardan muzdarip olmak istemeyen okurlara ise küçük bir tavsiye: Kitabı okurken araya çerezlik bir kitap daha sıkıştırın ki arada kafanız dağılsın ;)
Ya Ben Yoksam?
Ya Ben Yoksam?Anil Ananthaswamy · Yapı Kredi Yayınları · 201859 okunma
Öyle ise gelelim fıkha. Fıkhın İmâm-ı Azam Ebü Hanife’ye dayandırılan bir tanımı vardır, bu tanım esasında bütün İslâm düşüncesinin bakış açısını yansıtır: “Marifetü’n-nefsi mâ lehâ ve mâ aleyhâ”. Ne demektir? “İnsanın lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesi” midir acaba? Fıkıh, “insanın lehine Ve aleyhine olan şeyleri tespit edebilecek bir
Kaşif Hamdi OkurKitabı okudu
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.