Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sana güzel günlerle geleceğim
Sana şarkılar biriktiriyorum, büyük bir umut saklıyorum küçücük kalbimde. Evet, bir sabah seni bu şarkılarla uyandıracağım. Kahvaltıya yazdan kalma papatyalar ve sevgiler serpeceğim. Sıcak bir çay ne de iyi gelir şimdi. Sahi gelir mi o günler? Bak, ben güzel olan tüm cümlelerimi sana saklıyorum. Saklandığım yerden çıkıp geleceğim sana. Her sabah beni sevmen umuduyla uyanmaktan vazgeçmeyeceğim asla.
Sayfa 58 - OlimposKitabı okudu
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hâtırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Sayfa 227 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ka’b b. Mâlik Radıyallahu anhın tebük seferinden geri kalışı
Kâ’b İbni Mâlik -radıyallahu anh- gözlerini kaybettiği zaman onu elinden tutup götürme görevini üstlenen oğlu Abdullah’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte Tebük Gazvesi’ne katılmadığına dair mâcerasını Kâ`b İbni Mâlik’ten -radıyallahu anh- şöyle anlatırken duydum: Resûlullah’ın
BELKİ Arkadaşım sen deli misin, hiç ümit kesilir mi dünyadan? Beş dakika sonra bir telefon alacaksın belki, “Aaa, bu kadar basit miymiş cidden?" diyeceksin. Belki bir kavşak çıkacak kısmetine ve ömrünün en güzel yolunu yürüyeceksin. Belki yeni birileri taşınacak şehre. Belki ufukta seni bekleyen bir sürü büyük kahkaha, derdine uzanmış bir omuz, içini ısıtacak çaylı sohbetler vardır; kim bilir... Belki değişiverecek her şey bir anda ve inadı bırakıp, “Tamam!" diyecek birileri. Gitmek istemediğin o yer, yürümek istemediğin o yol var ya; hayatının en güzel sürprizini paketlemiş seni bekliyor belki. Hiç ümit kesilir mi? Az sonra telefonun çalar, bir dost sesi tüm derdini alır belki. Belki yağmur yağar da yıkanınca düzelir, belki güneşte kurur da kendine gelir. Belki gelen günler gidenlerden güzeldir. Belki bir dönüş vardır, çikışı sen göremiyorsundur. Belki...
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Reklam
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
Sahi bir gün gelir mi O çok inandığımız güzel günler? Gelmez diyor içimdeki ses. Yine de inanıyorsun. İnsan inanır. Gelmeyeceğini bildiklerinin Geleceğine inanmaksa ahmaklıktan değil, Zorunluluktandır. Kendinden başka tutunacak neyin var? İçinde taşıdığın O umut kırıntılarından başka Ne var elinde?
Kâ’b İbni Mâlik radıyallahu anh gözlerini kaybettiği zaman onu elinden tutup götürme görevini üstlenen oğlu Abdullah’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte Tebük Gazvesi’ne katılmadığına dair mâcerasını Kâ`b İbni Mâlik radıyallahu anh’den şöyle anlatırken duydum: Resûlullah sallallahu
Sayfa 186 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
Şeyh denilen
"Şeyhlerin en belalıları aynı zamanda toprak sahibi olan ağa-şeyhlerdir. Bunlardan 30-40 köy sahibi olanlar vardır. Köylünün her şeyine ortaktır. Ayrıca nüfuz mıntıkasındaki köylülerden de "aşar" alırlar, tıpkı, okuduğumuz, işittiğimiz, büyüklerimizin anlattıkları "aşar" usulleriyle... Köylü yüzde on şeyhine ayırır
Sayfa 153Kitabı okudu
795 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.