Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve Ata Vatanı Yarattı.
Atatürk, Büyük Zafer'i anlatıyor: "Efendiler, 26-27 Ağustos günlerinde düşman Afyonkarahisar'ın güneyinde 50 ve doğusunda 20-30 km uzunluğundaki güçlendirilmiş düşman cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun büyük kuvvetlerini 30 Ağustos'a kadar Aslıhanlar civarında imha ettik. 30 Ağustos'ta yaptığımız muharebe sonunda (buna Başkumandan Muharebesi adı verilmiştir) düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve tutsak ettik. Düşman ordusu Başkomutanlığını yapan General Trikopis de tutsaklar arasındaydı. Demek, tasarladığımız kesin sonuç beş günde alınmış oldu." (Atatürk, Nutuk)
Bir kurt geçti sancağımızın önünden
Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde düşmanın Afyonkarahisar güneyinde 50 ve doğusunda 20-30 kilometre uzunluğundaki sağlamlaş­tırılmış cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos'a kadar Aslıhanlar civarında kuşattık. 30 Ağustos'ta yaptığımız savaş sonucunda (buna Başkomutan Savaşı adı verilmiştir) düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve tutsak aldık. Düşman ordusunun başkomutanlığını yapan General Trikopis (Trikupis) de tutsaklar arasında bulunuyordu. Demek ki, ta­sarladığımız kesin sonuç beş günde alınmış oldu.
Reklam
30 Ağustos Zafer Bayramı
—BAŞKOMUTAN SAVAŞI— “Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde düşmanın Afyonkarahisar güneyinde 50 ve doğusunda 20-30 kilometre uzunluğundaki sağlamlaştırılmış cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar civarında kuşattık. 30 Ağustos’ta yaptığımız savaş sonucunda (buna Başkomutan Savaşı adı verilmiştir) düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve tutsak aldık. Düşman ordusunun başkomutanlığını yapan General Trikopis (Trikupis) de tutsaklar arasında bulunuyordu. Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç beş günde alınmış oldu, 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle İzmir yönünde yol alırken, diğer kısımlarıyla da düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenilgiye uğratmak üzere ilerliyorlardı.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Sayfa 454
Kuvayı Milliye
Sonra. Sonra, 30 Ağustosta düşman kuvâyi külliyesi imha ve esir olundu. Esirler arasında General Trikopis : Alaturka sopa yemiş bir temiz ve sırmaları kopuk frenk uşağı ... Yaralı bir düşman ölüsüne takıldı Nurettin Eşfak'ın ayağı. Nurettin dedi ki : " Teselyalı Çoban Mihail," Nurettin dedi ki : " Seni biz degil, buraya gönderenler öldürdü seni..."
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Sayfa 610 - Nâzım Hikmet Bütün Şiirleri, YKY Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Mustafa Kemal, Trikopis'in elini sıkıp tutarak, içtenlikle , fakat mavi gözlerinde bir ışıltıyla, " Savaş bir şans oyunudur general," dedi. "Bazen en ustası de yenilir. Siz, bir asker ve şerefli bir insan olarak elinizden geleni yaptınız. Üzülmeyin."
Başkumandan Savaşı
Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisarın güneyinde 50 ve doğusunda 20,30 km uzunluğunda ki sağlamlaştırılmış cephelerini düşürdük. Yeniden düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos‘ta yaptığımız savaş sonunda (buna Başkumandan Muharebesi adı verilmiştir), düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun başkomutanlığını yapan general Trikopis de esirler arasına girdi. Demek ki tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleri ile İzmir’e doğru yol alırken diğer birlikleri ile de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı.
Sayfa 480 - Dorlion Yayınevi
Reklam
Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisar'ın güneyinde 50 ve doğusunda 20, 30 kilometre uzunluğundaki müstahkem cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustosa kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos'ta yaptığımız savaş sonunda (buna Başkomutan Muharebesi adı verilmiştir), düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun Başkomutanlığını yapan General Trikopis de esirler arasına girdi. Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyel izmir'e doğru yol alırken, diğer birlikleriyle de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı
"Kemal-i ciddiyetle yenildim. General Trikopis'in dedigi gibi, 'Magrurane ricat ediyorum ve eve donuyorum.' Su anda karar verdim. Geri donuyorum. Ait oldugum yere gidiyorum. "
Sayfa 366
24 Ağustos 1922'de karargahımızı Akşehir'den, taarruz cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına getirttik, 25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut'tan savaşı idare ettiğimiz Kocatepe'nin güneybatısındaki çadırlı ordugaha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe'de hazır bulunuyorduk. Sabah saat 5.30'da topçu ateşimizle taarruz başladı. Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisar'ın güneyinde 50 ve doğusunda 20, 30 kilometre uzunluğundaki müstahkem cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustosa kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos'ta yaptığımız savaş sonunda (buna Başkomutan Muharebesi adı verilmiştir), düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun Başkomutanlığını yapan General Trikopis de esirler arasına girdi. Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle izmir'e doğru yol alırken, diğer birlikleriyle de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı.
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
-
Nutuk
Nutuk
... Fakat Trikopis, tiyatro oyunu oynar gibi bir jestle, 'Ah general!' diye haykırdı. "En son yapmam gereken şeyi yapamadım." Kendini öldürme cesaretini gösterememişti. Mustafa Kemal, Trikopis'in bu heyecan gösterisi karşısında kaşlarını çatarak, ona biraz alayla baktı. Sert bir sesle, "Bu" dedi, "Yalnızca sizi ilgilendiren kişisel bir konudur." #tarih #KurtuluşSavaşı #NihaiZafer
Sayfa 374Kitabı okudu
Reklam
General Trikopis, kederden ve yorgunluktan sönmüş yüzünde ruhunun yarasını belirten bir hüzünle, başına bir felaketin geldiğini, vazifesini sonuna kadar yaptığını, fakat en son vazifesini, kendisini çekip öldürmek vazifesini yapamadığını, çünkü buna vakit kalmadığını anlattı.
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.