Söyleyin lütfen, insanoğlunun sırf gerçek çıkarının nerede olduğunu bilmediği için alçakça şeyler yaptığını; eğitilecek olursa, gerçek ve olağan çıkarlarının nerede olduğunu görmesi için gözleri açılacak olursa alçaklıklar yapmayı hemen bırakacağını; hemen iyi, temiz bir insan olacağını; çünkü bilgili olur, gerçek çıkarlarını anlarsa ve özellikle de çıkarının iyilikte olduğunu görürse, (hiç kimse çıkarının tersine bir şey yapmayacağına göre) zorunlu olarak iyi şeyler yapacağını ilk kez kim söyledi, kim açıkladı bunu ilk kez? Ah, çocuk! Temiz, saf çocuk! Peki, bin yıldan beri kim her zaman yalnızca kişisel çıkarı doğrultusunda hareket etmiştir? İnsanların bile bile, yani gerçek çıkarının nerede olduğunun tam anlamıyla bilincindeyken, onları ikinci plana itip başka yollara saptığını, kimsenin zorlaması olmadan, sanki özellikle, bilerek, kendisine gösterilen yola değil, doğrudan doğruya kendi iradesiyle, karanlıklarda arayarak öteki zor, saçma yola girdiğini gösteren binlerce örneği ne yapacaksınız?
Diriliş görüşü, bugün için, aksiyon anlayışında, piyasada geçerli bütün sansasyon amaçlı hareketlerden kesinlikle ayrılır.
Marksistler, varlıklarını, kamuoyunda duyurmak ve etkilerini canlı tutmak için bilhassa gençlik ve üniversite çevrelerinde çok defa "kanlı" olaylara sebep olan "eylem"lerini sürdürmekte, bazı politik
Ya Bağımsızlık Ya Ölüm Bu kararın dayandığı en güçlü düşünce ve mantık şuydu: “Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası karşısında uşak
İngilizce'de kabus anlamına gelen "nightmare" kelimesi, gece demek olan "night" ile özgün anlamıyla, uyuyanların göğsüne uzanarak onları boğan şeytani cadı kadın anlamındaki "mare"in (Newfoundland'de "Yaşlı Cadı" [Old Hag] olarak biliniyordu) birleşiminden oluşur Ernest Jones, On the Nightmare (Kabus Üzerine başlıklı monografisinde, kabusların daima (bazen göğsün üzerinde oturan) korku verici bir şeyin ya da birisinin varlığını hissettirme- leri, nefes alıp vermenin zor olması ve insanın büsbütün felç olduğunun ayırdına varması bakımından sıradan rüyalardan büyük farklılık gösterdiğinin altını çizer "Kabus" terimi günümüzde genellikle kötü rüyaları veya anksiyete rüyalarını anlatmak için kullanılıyor, fakat gerçek kabus bambaşka bir düzenin ürkütücülugunü yansıtır, Cheyne bu noktada "meşum doğaüstü"nden söz eder Ona göre, kabus anlamına gelen "night-mare"in tire kullanılarak yazılması daha yerindedir ve bu adet, alanda çalışan öteki araştırmacılarca da benimsenmiştir.
Öteki kaldırımdan dönüp baktım, siz de dönmüştünüz, el sallayarak bana hoşça kal dediniz.
Aramızdan arabalar ve insanlar sel gibi akıyordu, herhangi bir akşamüstü saat beşti, o selin bir hüzünlü Akheron ol duğunu, dayanılmaz olduğunu nereden bilebilirdim ki.
Bir daha birbirimizi görmedik ve bir yıl sonra siz ölmüştünüz.
Ve şimdi belleğimde bu anıyı arıyorum, gözümde canlandırmaya çalışıyorum ve gerçek olmadığını düşünüyorum. O basit vedalaşmanın ardında sonsuz ayrılık vardı.
Şair yüreği, herkeste olduğu gibi, yaprakları kesilmekle tükenmeyecek bir enginara benzer. Ancak bu yapraklar eti ve kemiğiyle kadınlara, gerçek aşklara ve düşlere yataklık etmekle kalmaz, ayrıca yaşama arzusu ve gururla işlenmiştir. Biraz olsun gururlu olmayan, gerçek anlamda şair değildir. Kitabı yayınlanmamış büyük bir şair olamayacağı gibi... Madem ki benden isteniyor, bu gurur yapraklarını birer birer koparacak, sizlerle birlikte harcayacağım. Dilerim, bu en sonunculardan biri olsun ve tüm geride kalan, yüreğimden söküp atacağım öteki yapraklar, gökte ya da yerde, birer bitki gibi kendilerini saf bir biçimde yeniden üretsinler. İşte bu, şiirin ta kendisidir.