İnsanlar mutluymuş gibi yapan insanları gerçekten
Mutlu sanıyorlar.
Ama mesele mutlu olmak ya da olmamak değil aslında.
Çok mutlu olmanı da istemezler,
Üzgün olmanı da istemezler.
Ucu onlara dokunacak diye korkarlar besbelli.
İnsanlara kalırsa senin yaşamın da yaşamak değildir.
Duygularını bile yönlendirmeye çalışırlar.
Üzgün duruyorsundur, gül
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hanralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!
Öyle bir ülkeden gidiyorum ki, dedim kendi kendime demir sandalyenin üzerinde, orada düşünce insanı denilen insana zevk veren her şey, zevk vermese bile, hiç değilse varoluşundan haz duymasını sağlayan her şey uzaklaştırılıyor, atılıyor, söndürülüyor, orada artık yalnız bütün ayakta kalma dürtülerinin en ilkeli hüküm sürüyora benzer ve orada