_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Diyorum ki, ne saçma insanlar ve olaylar için yormuşsun kendini. Gitmek istiyenlerin, yanimda kalmaları için uğraşmak mı dersin. Kendimi açıklama yapmak zorunda olmadığım insanlara bir şeyleri anlamaları için dilimde tüy bitirmelerimi dersin.
Reklam
“Sen... Neden geldin?” diye sordum. Gözleriyle masayı işaret etti. “Sana yemek yollamıştım. Ama kapıyı açmamışsın. O yüzden geldim.” Kendi kendime güldüm. Kızları öylece bırakıp da mı gelmişti acaba? Tüh. Yazık oldu. “Üzgünüm. Kapıyı açmak için yürüyebilmem gerekiyor. Ben de yalnızca koşabiliyorum.” Kendimle dalga geçmeme sinirlenmiş gibi gözlerini devirip eliyle çenesindeki sakalları kaşıdı. “Bir an, durumunu unutmuşum. Ee, tuvalete gitmek ister misin? Sonra sorun olmasın?” Başımı hayır anlamında sallayıp masayı biraz daha kendime çektim. Bu yemekler bana bir hafta yeterdi. Acaba Bora Karahanlı odaya bir hafta boyunca uğramayacak mıydı? “Hayır. İyiyim ben. Git artık. Kadınlar bekletilmeye gelmez! Kaçarlar valla. Benden söylemesi.” Yüzüne bakmadan tavsiyemi verip kendi söylediklerime güldüm ve tabağımdan aldığım bir dilim patatesi ağzıma attım. “Gidiyorum. Bir ihtiyacın olursa...” “Olmayacak!” Birkaç saniye bir şey söylememi bekler gibi başımda dikildikten sonra nihayet odadan çıktı. Televizyonun sesini açıp yemeğime döndüm. Sadece beş saniye sonra kapı tekrar açıldı ve Bora Karahanlı’nın kafası göründü. Kafasını içeri doğru uzatmış bana bakıyordu. “Telefon numaram sende vardı, değil mi?” Gözlerimi devirdim. “Evet. Beni merak etmen ne hoş!” Kendi kendime kıkırdayıp yüzüne baktığımda gayet de ciddi göründüğünü gördüm. Hem ciddi hem de beni merak ediyor. Bari gül be adam!
Diyorum ki, ne saçma insanlar ve olaylar için yormuşsun kendini. Gitmek isteyenlerin yanımda kalması için uğraşmak mı dersin, kalbi olmayan insanlardan sevgi beklemek mi dersin. Kendimi açıklama yapmak zorunda olmadığım insanlara bir şeyleri anlamaları için dilimde tüy bitirmelerim mi dersin.
Okulda sürekli yaramazlık yaptığı için disipline veri- len bir öğrenci vardı. Azarlanıyor, dayak yiyor, disiplin cezası alıyor yine de problem çıkarmaya devam ediyordu. Arkadaşlarını rahatsız edip derste gürültü yaparak öğret- menlerini çileden çıkarıyordu. Sonunda okuldan atılması istemiyle bir kez daha disipline verildi. Kendisiyle konuş- mama
“Bir-dakika-yemek-yanıyor, şu-pencereyi-açar-mısın, kibriti - versene, kapı - çalmıyor, beni seviyormusun, çöpü-kapıya-bırak, bir-yere-kadar-gitmek-zorundayım, geldin-mi, dün-öyle-demiştin-bugün-böyle-dedin, vaktim-olmadı, dikkat-et-vazoya-çarpacaksın, beni-sevmiyorsun, ben-sadece hatırlatıyorum, kaç-gündür-iyi-değilim-onun-için-mektup-yazamadım, onu-elinden-bırak, şimdi-olmaz “ben-senin-gibi-değilim, radyoyu-kaparmısın, yapmak-zorundayım, bütün-gün-bunu-mu-dinliyeceğiz, bir-dakika-bak-ne-çalıyor, bir-dakika-karşıdan-otobüs-geliyor, bir-dakika-çorabımı-düzeltmek-zorundayım, bir-dakika-hemen-geliyorum, seni-dinliyorum, bir-dakika-yardım-edermisin, ucundan-tut, öyle-değil, canım-istemiyor, yarın-sabah-unutma, sen-bırak-ben-yaparım, sözünü-unutma, bize-bakıyorlar, elim-değmedi, bilmiyorum, bilmiyorum, bir-dakika-gelirmisin, ben-de-aslında-senin-gibiyim, neden-öyle-söylüyorsun, sana-anlatmak-zor, çok-isterdim, hayır, hayır, hayır”
Reklam
80 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.