Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ne yapıyorsun? Hiç doğmamış bir güneşin batışına mı üzülüyorsun? Senin olmayanı kaybetmek niye bu kadar üzdü seni! Şimdiden sonra dönse ne olur? Neyi düzeltebilir artık, beni bunca yıktıktan sonra... Gecikmiş bir güneş ne kadar ısıtabilir ki kalbimi? Neden böyle yaptın Koray? Gitmek için mi geldin? Bir gün köklerinden kopartıp atacağı bir çiçeği neden sular ki insan? Neden geldin?
Gitmek için mi geldin?
Bir gün köklerinden kopartıp atacağı bir çiçeği neden sular ki insan ?
Reklam
Diyorum ki ne saçma insanlar ve olaylar için yormuşsun kendini. Gitmek isteyenlerin yanımda kalmaları için uğraşmak mı dersin, kalbi olmayan insanlardan sevgi beklemek mi dersin. Kendimi açıklama yapmak zorunda olmadığım insanlara bir şey anlamaları için dilimde tüy bitirmelerim mi dersin...
İnsan hep mi kaybeder?
Gitmek isteyen insanın kalması için uğraşırsa, kaybeder. Altından kalkamayacağı yükleri tek başına sırtlanırsa, kaybeder. Kendisine vermesi gereken değeri başkalarına verirse, kaybeder. İyi insan kaderidir kaybetmek. Çağımızın hastalığı bu; sevilen gider, kalbini ortaya koyarak seven kaybeder.
Sayfa 71
GİTMEK İÇİN Mİ GELDİN ? Bir gün köklerinden kopartıp atacağı bir çiçeği neden sular ki insan?
“Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku… Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. Bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş oldu fakat bu yetmiyor.
Reklam
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Mahkeme senden bir şey istemiyor ki! Geldiğin zaman niye geldin demiyor, gitmek istedin mi, koyveriyor gidiyorsun.” Örneğin rahibin mahkemede söylediği bu söz yaşama ilişkin bir bilgidir. Yaşamda kendi varoluşumuzu kendimiz belirleme hakkına sahibizdir ancak sonuçlarına katlanmak şartıyla.Örneğin işe gitmeme hakkı bizde saklıdır ama buna karşılık verilecek ceza bizim dışımızdadır. Aynı durum din için de geçerlidir. İnanıp inanmama özgürlüğüne sahibizdir eğer cehennemi göze alabiliyorsak, cezası bizim dışımızda örgütlenir.
Bütün gereksiz ayrıntılar ayıklanmalıdır: «Bir-dakika-yemek-yanıyor, şu-pencereyi-açar-mısın, kibriti - versene, kapı - çalmıyor, beni seviyormusun, çöpü-kapıya-bırak, bir-yere-kadar-gitmek-zorundayım, geldin-mi, dün-öyle-demiştin-bugün-böyle-dedin, vaktim-olmadı, dikkat-et-vazoya-çar pacaksın, beni-sevmiyorsun, ben-sadece hatırlatıyorum, kaç-gündür-iyi-değilim-onun-için-mektup-yazamadım, onu-elinden-bırak, şimdi-olmaz, ben-senin-gibi-değilim, radyoyu-kaparmısın, yapmak-zorundayım, bütün-gün-bunu-mu-dinliyeceğiz, bir-dakika-bak-ne-çalıyor, bir-dakika-karşıdan-otobüs-geliyor, bir-dakika-çorabımı-düzeltmek-zorundayım, bir-dakika-hemen-geliyorum, seni-dinliyorum, bir-dakika-yardım-edermisin, ucundan-tut, öyle-değil, canım-istemiyor, yarın-sabah-unutma, sen-bırak-ben-yaparım, sözünü-unutma,bize-bakıyorlar, elim-değmedi, bilmiyorum, bilmiyorum, bir-dakika-gelirmisin, ben-de-aslında-senin-gibiyim, neden-öyle-söylüyorsun, sana-anlatmak-zor, çok-isterdim, hayır, hayır, hayır, ve benzeri sözlere bu nedenle yer yoktur albayım.» «Bu ayrıntılardan yoruluyorum,»
Sayfa 288Kitabı okudu
Bir çocukluk travmam daha geri döndü. Misafire 'Hoş geldin' demek. Yakın akraba, uzak akraba, konu komşu fark etmez. Eve kim gelirse gelsin odamdan çıkıp gelenlere hoş geldiniz demek zorundaydım. Demesine deriz hadi mesele değil de el öpmek gerekir mi? Öpmek istersin, "O kadar yaşlı mıyım?" diyen olur, öpmezsin, "öpsene ulan!" diye elini zorla dudağına yapıştıran olur. Tokalaşmak için elini uzatırsın, sıkmayan olur. Elini verip kolunu kaptırdığın olur. Şapır şupur suratını yalayan olur. Ne kadar büyüdüğüne şaşıran mı istersin yoksa birbirinden gereksiz çocukluk anılarını tekrar tekrar anlatan mı? Hele akranın bir kız varsa tam sıçtın demektir. Göz göze gelmemeye çalış dur işin yoksa. E illa ki okul durumunu soran da çıkar içlerinden. Açıköğretim okuduğunu söylersin, annen gurur yapar. Lafa girmek zorunda hisseder kendini. "Puanı şehirdışını tutuyodu da gitmek istemedi. Kendi kendine okuyor valla. Böyle koca koca kitaplar odasında, ne ders anlatan var ne bi' şey. Odasından çıkmıyo çocuk. Gece-gündüz çalışıyor bi' başına. Normal okuldan daha zor."
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.