''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
“Yola çıkmak! Yitirmek ülkeleri!
Bir başkası olmak süresiz,
Yalnız görmek için yaşamaktır
Köksüz bir ruhu olmak!
Kimseye ait olmamak, kendime bile!
Durmadan gitmek, sonu olmayan
Bir yokluğun peşinde
Ve ona ulaşma isteği içinde!
Böyle yola çıkmaktır yolculuk.
Ama ben açık bir yol düşünden öte,
Bir şeye gerek duymuyorum yolculuğumda.
Gerisi sadece gök ve toprak.”
“Yalan Çağı Öyküleri’nin, ikinci öyküsü “Albay Buendia’ya Mektuplar”ın, onuncu mektubundaki çok sevdiğim #fernandopessoa ile selamlıyorum sizi.
Gönen Esmer beş öyküden müteşekkil kitabında okurunu hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı #büyülügerçekçilik ile gerçeğin büyülü dünyasına davet ediyor.
“Kendini bu zamana ait hissetmeyen okurlar için özel bir eser” diyor arka kapakta.
Bence kime sorsanız çağının insanı değil, kimse yaşadığı çağa ait hissetmiyor kendini. Ben de…
Elbet istisnalar vardır.
Lâkin hep bir özlem içinde değil miyiz?
Ya gerçekten bu donanımla yaratıldık ya da şimdi de yaşamayı beceremiyoruz.
Derealizasyon bir nevi…
Ne demişti Goethe : “Dünya hassas kalpler için cehennemdir.”
Yazar nihai gerçeği değiştirmeyecek zamanın öğüten çarkları arasından kâh bir ses kayıt cihazıyla sesleniyor bize kâh mektuplarla…
İster dediklerine yalan deyin ister gerçek !
Sizi her iki olasılık için de ikna çabası yok.
İster inanır ister inanmazsınız.
Ya gerçeğin ölümü ya da dirilişi Logos’un …
Afganistan'da ABD, anti-komünist kabile gerillalarına büyük miktarda omuzdan atılan "Stinger" uçaksavar füzeleri ve fırlatıcı dağıtmıştı. Haklı olarak bunun, Sovyet hava kontrolunu dengeleyeceğini hesaplıyorlardı. Ruslar geri çekildiklerinde savaş hicbir şey olmamış gibi devam etti. Uçaklar olmasa da, kabile üyeleri artan Stinger talebinden bu kez kendileri için yararlanıyor, füzeleri uluslararası silah pazarında kârlı fiyatlarla satıyorlardı. Çaresiz kalan ABD, parça başına 100.000 dolar ödeyerek füzeleri geri almayı önerdi ve görülmemiş bir başarısızlığa uğradı. Goethe'nin büyucü çırağının haykırdığı gibi: "Çağırdığım hayaletlerden şimdi kurtulamıyorum."
Bu asrın (18. yy) etkili isimleri arasında modern bilgibilimin temellerini atan David Hume'u, sosyal bilimleri (sırf ekonomiyi değil!) sağlam bir kuramsal temele oturtan Adam Smith' i, doğa bilimleriyle san'atın büyük sentezcisi Goethe'yi, Alexander ve ağabeyi, modern araştırma üniversitesi kavramının yaratıcısı Wilhelm von Humboldt'u, modern yaşam bilimlerinin mimarları olan von Linne, Cuvier ve Lamarck'ı, yasaların ruhunu doğanın bize bahşettiği çerçeve içerisinde arayan Montesquieu'yü , Newton'u ülkesinde tanıtmak için büyük çaba harcayan Voltaire'i, modern yerbilimlerini Hume'dan öğrendiği felsefeyi geliştirerek oluşturduğu bilgibilim çerçevesinde kontrolü mümkün bir teoriye kavuşturan James Hutton' ı, modern kimyanın dahi kurucusu, büyük insansever Lavoisier'yi ve bunların daha nice benzerlerini görüyoruz. Tüm bu insanların ortak yanları, kendilerine seçtikleri ilgi alanlarında insanlığa kendilerinden sonra gelenlerin bilimsel çerçevede eleştirebildikleri, kalıcı düşünce abideleri bırakmış olmalarıdır. Bütün bu kişiler tüm yaşamları boyunca eleştirel akıl ve gözlem kılavuzluğunda son derece ciddi araştırmalar yapmışlar, birbirlerinin yaptıklarını denetlemişler ve Aydınlanma Çağı süresince tüm insanlığa tarihte eşi az görülen bir ümit ve iyimserlik kaynağı olmuşlardır.
Paracelsus, Pico de la Mirandola, Fichino ve yoldaşları dö nüşümün majik felsefi Pansofik bileşimini başlatmış olabilirler di. Bununla birlikte, bu Pansofik ya da Teozofik sentez en büyük meyvesini, İngiliz Rönesansı okültistleri John Dee, Thomas Va ughan ve Robert Fludd'un yazılan ve etkinliklerinin yanı sıra Fa ma Fraternitatis,
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar.
_Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım.
_Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Kitap değil birçok mektubun toplanması. 3 Mayıs, 5 Mayıs diye mektuplar halinde yazılmış.ve mektuplar bölük pörçük alakasız şeylerden bahsediyor. Mesela diyor ki"bugün dışarı çıktım falanca ağacı gördüm"yani metin bütünlüğü yok. Dili saçma sapan sıkıcı bir dil. Hikaye insanı içine çekemiyor. Melankolik, tatsız, tutsuz bir öykü. Hiç empati kuramadığım alakasız düşünceleri var karakterin. Aynı zamanda aydınlanma ve akılcılık çağı dedikleri dönemde çıkıp gençleri intihara sürüklemesi de avrupanın gerçekten fevkalade "akılcı" oldugunu bize gösteriyor. Yani bir tane boktan kitaptan etkilenip intihar mi edilir?
Bu kitabı okuyup, beğendiğini anlatan insanların caka satmak dışında bir niyetlerinin oldugunu sanmıyorum. Veya kitabın feci şekilde kötü oldugunun farkında değildirler.
Bu kitaba övgü dizen zatlara istihfaf ile bakmaya devam edeceğim
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,3bin okunma
Söyleyin Musalar!
İnsanı cümle mahlukattan ayıran ‘söz’’ün kaynağını söyleyin
Hani evvel zaman içinde bir kadın vardı ya Mezopotamya bölgesinde
Tohumu toprakla buluşturup başağa dönüştürmeyi öğretmişti ona ataları
Hükmü geçiyordu toprağa, işliyordu onu
Ama tohuma can veren yağmurun hikmetine sır erdiremiyordu aklı
Sonra bir anda almıştı