Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Yalnızlık, bu cennet gibi yerde kalbim için bulunmaz bir şifa ve gençlik çağı, ürperen kalbimi bütün gürlüğüyle ısıtıyor.”
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,028 okunma
Reklam
94 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
“Yola çıkmak! Yitirmek ülkeleri! Bir başkası olmak süresiz, Yalnız görmek için yaşamaktır Köksüz bir ruhu olmak! Kimseye ait olmamak, kendime bile! Durmadan gitmek, sonu olmayan Bir yokluğun peşinde Ve ona ulaşma isteği içinde! Böyle yola çıkmaktır yolculuk. Ama ben açık bir yol düşünden öte, Bir şeye gerek duymuyorum yolculuğumda. Gerisi sadece gök ve toprak.” “Yalan Çağı Öyküleri’nin, ikinci öyküsü “Albay Buendia’ya Mektuplar”ın, onuncu mektubundaki çok sevdiğim #fernandopessoa ile selamlıyorum sizi. Gönen Esmer beş öyküden müteşekkil kitabında okurunu hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı #büyülügerçekçilik ile gerçeğin büyülü dünyasına davet ediyor. “Kendini bu zamana ait hissetmeyen okurlar için özel bir eser” diyor arka kapakta. Bence kime sorsanız çağının insanı değil, kimse yaşadığı çağa ait hissetmiyor kendini. Ben de… Elbet istisnalar vardır. Lâkin hep bir özlem içinde değil miyiz? Ya gerçekten bu donanımla yaratıldık ya da şimdi de yaşamayı beceremiyoruz. Derealizasyon bir nevi… Ne demişti Goethe : “Dünya hassas kalpler için cehennemdir.” Yazar nihai gerçeği değiştirmeyecek zamanın öğüten çarkları arasından kâh bir ses kayıt cihazıyla sesleniyor bize kâh mektuplarla… İster dediklerine yalan deyin ister gerçek ! Sizi her iki olasılık için de ikna çabası yok. İster inanır ister inanmazsınız. Ya gerçeğin ölümü ya da dirilişi Logos’un …
Yalan Çağı Öyküleri
Yalan Çağı Öyküleri
Yalan Çağı Öyküleri
Yalan Çağı ÖyküleriGözen Esmer · Metinlerarası Kitap · 20246 okunma
Afganistan'da ABD, anti-komünist kabile gerillalarına büyük miktarda omuzdan atılan "Stinger" uçaksavar füzeleri ve fırlatıcı dağıtmıştı. Haklı olarak bunun, Sovyet hava kontrolunu dengeleyeceğini hesaplıyorlardı. Ruslar geri çekildiklerinde savaş hicbir şey olmamış gibi devam etti. Uçaklar olmasa da, kabile üyeleri artan Stinger talebinden bu kez kendileri için yararlanıyor, füzeleri uluslararası silah pazarında kârlı fiyatlarla satıyorlardı. Çaresiz kalan ABD, parça başına 100.000 dolar ödeyerek füzeleri geri almayı önerdi ve görülmemiş bir başarısızlığa uğradı. Goethe'nin büyucü çırağının haykırdığı gibi: "Çağırdığım hayaletlerden şimdi kurtulamıyorum."
Sayfa 342Kitabı okudu
Bu asrın (18. yy) etkili isimleri arasında modern bilgibilimin temellerini atan David Hume'u, sosyal bilimleri (sırf ekonomiyi değil!) sağlam bir kuramsal temele otur­tan Adam Smith' i, doğa bilimleriyle san'atın büyük sentezcisi Goethe'yi, Alexander ve ağabeyi, modern araştırma üniversitesi kavramının yaratıcısı Wilhelm von Humboldt'u, modern yaşam bilimlerinin mimarları olan von Linne, Cuvier ve Lamarck'ı, yasaların ruhunu doğanın bize bahşettiği çerçeve içerisinde ara­yan Montesquieu'yü , Newton'u ülkesinde tanıtmak için büyük çaba harcayan Voltaire'i, modern yerbilimlerini Hume'dan öğrendiği felsefeyi geliştirerek oluşturduğu bilgibilim çerçeve­sinde kontrolü mümkün bir teoriye kavuşturan James Hutton' ı, modern kimyanın dahi kurucusu, büyük insansever Lavoisier'yi ve bunların daha nice benzerlerini görüyoruz. Tüm bu insanların ortak yanları, kendilerine seçtikleri ilgi alanlarında insanlığa ken­dilerinden sonra gelenlerin bilimsel çerçevede eleştirebildikleri, kalıcı düşünce abideleri bırakmış olmalarıdır. Bütün bu kişiler tüm yaşamları boyunca eleştirel akıl ve gözlem kılavuzluğunda son derece ciddi araştırmalar yapmışlar, birbirlerinin yaptıkla­rını denetlemişler ve Aydınlanma Çağı süresince tüm insanlığa tarihte eşi az görülen bir ümit ve iyimserlik kaynağı olmuşlardır.
Ovidius'a göre dünyada dört gelişim evresi vardır. Altın, gümüş, tunç ve demir çağı.
Reklam
Paracelsus, Pico de la Mirandola, Fichino ve yoldaşları dö­ nüşümün majik felsefi Pansofik bileşimini başlatmış olabilirler­ di. Bununla birlikte, bu Pansofik ya da Teozofik sentez en büyük meyvesini, İngiliz Rönesansı okültistleri John Dee, Thomas Va­ ughan ve Robert Fludd'un yazılan ve etkinliklerinin yanı sıra Fa­ ma Fraternitatis,
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
126 syf.
·
Puan vermedi
Genç Goethe nin acıları
Kitap değil birçok mektubun toplanması. 3 Mayıs, 5 Mayıs diye mektuplar halinde yazılmış.ve mektuplar bölük pörçük alakasız şeylerden bahsediyor. Mesela diyor ki"bugün dışarı çıktım falanca ağacı gördüm"yani metin bütünlüğü yok. Dili saçma sapan sıkıcı bir dil. Hikaye insanı içine çekemiyor. Melankolik, tatsız, tutsuz bir öykü. Hiç empati kuramadığım alakasız düşünceleri var karakterin. Aynı zamanda aydınlanma ve akılcılık çağı dedikleri dönemde çıkıp gençleri intihara sürüklemesi de avrupanın gerçekten fevkalade "akılcı" oldugunu bize gösteriyor. Yani bir tane boktan kitaptan etkilenip intihar mi edilir? Bu kitabı okuyup, beğendiğini anlatan insanların caka satmak dışında bir niyetlerinin oldugunu sanmıyorum. Veya kitabın feci şekilde kötü oldugunun farkında değildirler. Bu kitaba övgü dizen zatlara istihfaf ile bakmaya devam edeceğim
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,3bin okunma
708 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
UYGARLIĞIN KÖKENİ OLARAK "İLYADA"
Söyleyin Musalar! İnsanı cümle mahlukattan ayıran ‘söz’’ün kaynağını söyleyin Hani evvel zaman içinde bir kadın vardı ya Mezopotamya bölgesinde Tohumu toprakla buluşturup başağa dönüştürmeyi öğretmişti ona ataları Hükmü geçiyordu toprağa, işliyordu onu Ama tohuma can veren yağmurun hikmetine sır erdiremiyordu aklı Sonra bir anda almıştı
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,4bin okunma
171 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.