Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Afganistan'da ABD, anti-komünist kabile gerillalarına büyük miktarda omuzdan atılan "Stinger" uçaksavar füzeleri ve fırlatıcı dağıtmıştı. Haklı olarak bunun, Sovyet hava kontrolunu dengeleyeceğini hesaplıyorlardı. Ruslar geri çekildiklerinde savaş hicbir şey olmamış gibi devam etti. Uçaklar olmasa da, kabile üyeleri artan Stinger talebinden bu kez kendileri için yararlanıyor, füzeleri uluslararası silah pazarında kârlı fiyatlarla satıyorlardı. Çaresiz kalan ABD, parça başına 100.000 dolar ödeyerek füzeleri geri almayı önerdi ve görülmemiş bir başarısızlığa uğradı. Goethe'nin büyucü çırağının haykırdığı gibi: "Çağırdığım hayaletlerden şimdi kurtulamıyorum."
Sayfa 342Kitabı okudu
Bu asrın (18. yy) etkili isimleri arasında modern bilgibilimin temellerini atan David Hume'u, sosyal bilimleri (sırf ekonomiyi değil!) sağlam bir kuramsal temele otur­tan Adam Smith' i, doğa bilimleriyle san'atın büyük sentezcisi Goethe'yi, Alexander ve ağabeyi, modern araştırma üniversitesi kavramının yaratıcısı Wilhelm von Humboldt'u, modern yaşam bilimlerinin mimarları olan von Linne, Cuvier ve Lamarck'ı, yasaların ruhunu doğanın bize bahşettiği çerçeve içerisinde ara­yan Montesquieu'yü , Newton'u ülkesinde tanıtmak için büyük çaba harcayan Voltaire'i, modern yerbilimlerini Hume'dan öğrendiği felsefeyi geliştirerek oluşturduğu bilgibilim çerçeve­sinde kontrolü mümkün bir teoriye kavuşturan James Hutton' ı, modern kimyanın dahi kurucusu, büyük insansever Lavoisier'yi ve bunların daha nice benzerlerini görüyoruz. Tüm bu insanların ortak yanları, kendilerine seçtikleri ilgi alanlarında insanlığa ken­dilerinden sonra gelenlerin bilimsel çerçevede eleştirebildikleri, kalıcı düşünce abideleri bırakmış olmalarıdır. Bütün bu kişiler tüm yaşamları boyunca eleştirel akıl ve gözlem kılavuzluğunda son derece ciddi araştırmalar yapmışlar, birbirlerinin yaptıkla­rını denetlemişler ve Aydınlanma Çağı süresince tüm insanlığa tarihte eşi az görülen bir ümit ve iyimserlik kaynağı olmuşlardır.
Reklam
Ovidius'a göre dünyada dört gelişim evresi vardır. Altın, gümüş, tunç ve demir çağı.
Paracelsus, Pico de la Mirandola, Fichino ve yoldaşları dö­ nüşümün majik felsefi Pansofik bileşimini başlatmış olabilirler­ di. Bununla birlikte, bu Pansofik ya da Teozofik sentez en büyük meyvesini, İngiliz Rönesansı okültistleri John Dee, Thomas Va­ ughan ve Robert Fludd'un yazılan ve etkinliklerinin yanı sıra Fa­ ma Fraternitatis,
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
yalnızlık, bu cennet gibi yerde kalbim için bulunmaz bir şifa ve gençlik çağı, ürperen kalbimi bütün gürlüğüyle ısıtıyor. Ağaçlar, çiçekler... İnsanın güzel kokuların denizinde yüzüp ondan beslenebilmek için mayıs böceği olası geliyor.".
Reklam
"Yalnızlık, bu cennet gibi yerde kalbim için bulunmaz bir şifa ve gençlik çağı, ürperen kalbimi bütün gürlüğüyle ısıtıyor."
Yalnızlık, bu cennet gibi yerde kalbim için bulunmaz bir şifa ve gençlik çağı, ürperen kalbimi bütün gürlüğüyle ısıtıyor. Ağaçlar, çiçekler... İnsanın güzel kokuların denizinde yüzüp ondan beslenebilmek için mayıs böceği olası geliyor.
_Kadın üzerine yazı yazarken kalemi gökkuşağına batırıp, mürekkebi kelebek kanatlarının tozu ile kurulayacaksınız. _Herkesin vardır bir köpeği. Bakan, kralın köpeği; memur, bakanın köpeği; kadın, kocasının köpeği, ya da adam karısının köpeği. _Hakikati dinleyecek kadar güçlü olmadığınız için sıradan birisiniz. _Yetenek ve erdemin insanlara bir
Goethe, İtalya gezisi sırasında deniz yoluyla Napoli'den Sicilya'ya dört günde gitmiş ve üç günde dönmüştü. Rahat olsun diye karadan yolculuk etseydi, bu yol akıllara durgunluk verecek bir süre tutabilirdi. Bir limana yakın olmak, dünyaya yakın olmak demekti: Gerçek anlamda Londra, Norfolk'un Breckland'indeki köylerden çok, Plyınouth'a ya da Leith'e yakındı; Sevilla'ya Veracruz'dan ulaşmak, Valladolid'den ulaşmaktan, Hamburg'a Bahia'dan gitmek, Pomeranya hinterlandından gitmekten daha kolaydı.
Sayfa 18
Reklam
_Medeni dünyamız, şövalyelerle, askerlerle, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi hukuk maskesini
➤Horkeimer'a göre pazar ekonomisinin en büyük başarısı budur. İnsanı gereksinimi olmayan şeylere gereksinim duyar hale getirmek ve onu tüketim toplumun uydusu yapmak. ➤Birinci ve ikinci Dünya Savaşının etkilerini yaşamış olan ve bu nedenle uygarlığının geleceği konusunda iyimserliğini yitirmiş olan Orwell'a göre, gelecekteki dünya tam bir karabasandır. ➤Kendi yetiştirdiği lahanayı sofrasına koyan insanın saf ve çocuksu sevincini duyabildiğim için ne kadar bahtiyarım. O, yalnızca lahananın tadını duymakla kalmıyor, onu yetiştirdiği güzel günlerin ve sabahların, onu suladığı tatlı akşamların, yavaş yavaş büyüdüğü günlerin sevincini de o anda tekrar yaşıyor. Goethe ➤Yaşadığımız çağ, bir çok düşünür tarafından endişe, can sıkıntısı, anlamsızlık, yalnızlık ve iletişimsizlik çağı olarak nitelendirilmektedir. ➤Ne yaparsanız yapın vazgeçmeyin. Vazgeçerseniz tek yapacağınız şey şikayet etmek olacaktır. Zamanında büyük şikayetçiler tanıdım. Kimileri için bu bir tutkuydu kimileri içinse bir sanat.
Pegem Akademi Yayıncılık
"Yalnızlık, bu cennet gibi yerde kalbim için bulunmaz bir şifa ve gençlik çağı , ürperen kalbimi bütün gürlüğüyle ısıtıyor. Ağaçlar, çiçekler...İnsanın güzel kokuların denizinde yüzüp ondan beslenebilmek için mayıs böceği olası geliyor."
Sayfa 6 - Kapra yayıncılıkKitabı okudu
Aydınlanma Çağı Batı Düşünürleri
Yine de Voltaire'in çağının tek sözcüsü olduğunu düşünmek hata olur. XVII ve XVIII. yüzyıllar, İslam dünyasında ve Osmanlı'da olduğu gibi, Batída da zıt ve çelişkili fikirlerin buluştuğu, çatıştığı, ayrıştığı bir dönemdir. Bunun en kayda değer örneği, beklenmedik bir kitap yazarak İslâm'ı açıkça savunan Henry Stubbe'dir (ö.
Sayfa 116Kitabı okudu
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.