Bazıları gökyüzünden yıldız satın alıyormuş. Bir internet sitesi aracılığıyla gökyüzünden diledikleri yıldızı alıp, diledikleri isimleri veriyorlarmış. Milyonlarcasını böyle satmışlar.
Zenginlerin, şarkıcıların, mankenlerin gökyüzünde yıldızları var.
Şimdi Göğe Bakma Durağı’na gittiğimizde ne yapabileceğimizi bilmiyorum.
Ah sevgilim!
Şimdi gökyüzüne bakmak, başkalarının evini gözetlemek kadar tedirgin edici.
Gidelim başka bir gökyüzü bulalım, başka bir ay bulalım kendimize.
Bu doymazlar, bu arsızlar gökyüzümüzü çalmışlar!
Yürümek istesek deniz kenarında, her şey kararıyor
Bakmak dilesek gönlümüzce ufka, bulutlar yanıyor
Hiçbir şey gereğince olmuyor, ne sessizlik, ne çığlık
Ayağa kalktığım yerde oturuyorsun; göğe dönüyorsun
Gülümsediğin yerde ağlıyorum; yere bakıyorsun
sonrası nedir bilir misin, tufan mı, kıyamet mi? ateş niçin?
Ne ben varım senin için dünyada, ne de sen yaşadın benim için –
“Göğe bakalım.. İnsanların birbirlerine bakması gibidir. Güzel bakması, iyi bakması gibidir. Gökyüzüne bakmak, insan yüzüne bakmak, birbirinin yüzüne bakmak hep mavidir.”
Açılmak - açmak. Göğe, yerküreye, suküreye, Açılmak insanlara, düşünceye, geçmişe, gelecek ve şimdi'ye açılmak... Dünyaya yönelik tehdit oklarına hafif bir tebessümle bakmak.
Bütün sevinç ve ümidi yok eden kader bolca gözyaşı getirse de bir an için başını kaldırıp çok yıldızlı bir göğe bakmak bile yaşamak için ayak diremeye yeterli bir sebeptir.