Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her gün bir çiçek açar, bir çiçek solardı... Gökyüzü bir kararır, bir açılırdı. Hayatın tanımı bu değil miydi zaten? Hayatta siyah ve beyaz yan yana olamazdı. Yan yana olurlarsa karışır, gri olurlardı. Gündüz ve gece, bir arada kalamazlardı. Aşağısı ve yukarısı bir olamazdı. Başını kaldırdığında aşağıyı göremezdin, başını eğdiğinde yukarıyı. Bu dünyada bir arada olabilecek pek çok şey vardı. Ama bir arada olamayacak şeyler birbirlerine en çok yakışanlardı...
Sayfa 301Kitabı okudu
Her anının içine siyah boyanın damladığını hayal edin. Gri olmayan hiçbir şey hayatta kalamaz.
Reklam
"Bilim bize yaşamla ölüm arasındaki 'gri alanın' gizemli bir yer olduğunu söylüyor. İki durumda da olmadığımız bir nokta var. Belki de iki durumda birden olduğumuz. Hem hayatta hem de ölü."
Sayfa 145 - Domingo YayınlarıKitabı okudu
• Oğlan ayağa kalktı. Hayatımda gördüğüm en kirli insandı.Boynu koyu gri olmuştu, ellerinin üstü pislik içindeydi, tırnaklarının içi ta etine kadar kapkaraydı... •
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
“Yarın…Hayatta yarın yok ki.”
Zaven Biberyan da tıpkı kendi zamanının yazarları gibi, toplum ve aile tarafından baskı gören, benliğiyle kavga veren, sıkışmış bir karaktere can veriyor. Biberyan’ın satırları tıpkı kendi zamanının yazarları gibi gri. Ama onu pek çok yazardan farklı kılan şey, insanı anlama ve anlatma ustalığı. Satırlarında gösteriş yok, süslenmiş bir paragraf bulmak imkansız. Ama insan hallerine yakın gözlüğüyle baktığından sebep, etkileyici olmak için buna ihtiyacı da yok. Karakterlerini tıpkı komşumuzun oğlu, bir tanıdığın kardeşi gibi giydirip yanımıza oturtuveriyor. Meteliksiz Aşıklar’da gayrimüslim bir gencin aşkını yaşamak için yaşadığı zorlukları okuyoruz. Ailesine karşı ekonomik bağımlılığının çaresizliğiyle ne olacağını, bu dünyada kendini nereye koyacağını lümpen tavırlarla soran, sıkışmış bir karakter. Ve neredeyse hayalet gibi kitabın tüm sayfalarına yapışmış dikizciler..Her yerde, her zaman gözetleyen, baskı altında tutan toplum imgesi. Kitabın sonuna kadar bu sıkışma haliyle müşkülüz. Sonra şaşırtıcı bir sahneyle her şey yerini kardeşlik ve beraberlik duygusuna bırakıveriyor. Burgazada sahilinde oturmuşuz, elimiz sevdiğimizin saçlarında.. Ahlaka mugayir ve huzur bozucu bulunduğu için yapıtları sansürün gölgesinden çıkamamış, ‘ermeni’ kimliğine karşı düşmanca tutum ve önyargılar yüzünden hak ettiği değeri görmemiş, az okunmuş, kıymeti az bilinmiş bir yazar. Maksim Gorki’yi, Flaubert’ı Türkçe’ye çevirmiş, Türkçe edebiyata sayısız katkı sunmuş bir çevirmen. Bizim topraklarımızdan geçtiği için gururlanıyorum. Çok okunsun dilerim. #natalibağdat çevirisi
Meteliksiz Aşıklar
Meteliksiz AşıklarZaven Biberyan · Aras Yayıncılık · 2017142 okunma
Gitmek...
Pazar günleri... Şimdilerde... Sokak aralarından geçerken... gözüme pijamalı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim... evlerin pencere camları buharlaşmışsa... odaların içine asılmış çamaşır görürsem... bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, tartışan insanların sesleri sokaklara dek yansıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek......... isterim hep.
Reklam
şarkı önerileri..
Berkay Altunyay ~Rengarenk Acılar Emir Can İğrek ~Saman Sarısı Sufle ~Pus Kamuran Akkor ~Eski bir yalan Batuhan Kordel ~Sıcak Şarap Kargo ~Yıldızların Altında Emre Aydın ~Hoşçakal Mor ve Ötesi ~Bir derdim var Kubilay Karça ~Seni kırmışlar Mavi Gri ~Altüst olmuşum Duman ~Yürek Model ~Sarı kurdeleler Dedublüman ~Belki ...
Filler neden büyük, gri ve kırışıktır? Çünkü ufak, beyaz ve yuvarlak olsalardı aspirin olurlardı.
Sonra çevreme bakındım, her şey her zamanki gibiydi... hep aynı mürekkep lekeleri, gri ve koyu renkli. hep aynı masa ve evraklar, ben bile aynıydım; nasıl öyle aynı kalabilmişti her şey...
özgür kal!
Kafalarına sokuşturulan değersiz ahlaki ilke ve erdemleri durmadan çene çalıp anlatan ve hayatı yaşamaktan korkan. Bu kadınlar seni sevecek Martin; fakat o değersiz ahlaki ilkelerini daha çok sevecekler. Sen kendini kaptırıp coşku içinde yaşayacağın bir hayat, özgür ruhlu kocaman yürekli insanlar, kanatları alevden kelebekler istiyorsun; küçük, gri güveler değil. Eğer yaşayacak kadar talihsizsen emin ol onlardan da sıkılacaksın, tüm o dişi yaratıklardan. Ama yaşamayacaksın. Gemilerine ve denizlerine geri dönmeyeceksin; böylelikle, kemiklerin çürüyene kadar bu haşere deliği şehirlerde aylak aylak dolanacak, sonra da öleceksin..
Reklam
Gitmek istiyorum. Bu gri şehirden, kendimden. Belki bir deniz kenarına, belki bir uçurumun kenarına, her şeyden uzak. Belki etraf zifiri karanlık, ama içimde ki o lunaparkın ışıkları yanık.
“Aynen öyle, yüreksiz. Saçma sapan laflarla kafalarına sokulmuş o küçük ahlaklarıyla lak lak konuşur, ama yaşamaktan korkarlar. Seni seveceklerdir Martin, ama kendi küçük ahlaklarını daha çok seveceklerdir. Senin istediğinse bütün görkemiyle hayata teslim oluştur, büyük ve özgür ruhlardır, alev alev yanan kelebeklerdir, o küçük gri güveler değil.”
Sayfa 334Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.